Sabah saat 7 gibi Kyungsoo'nun telefonu çalmaya başlamıştı. Kyungsoo uyanmadan Jongin telefonu eline aldı ve telefonu sessize aldı. Rosé arıyordu, büyük ihtimalle Nayeon'a olan şeyleri söylemek için aramıştı.
Jongin, Kyungsoo'nun telefonunu cebine attı. Eğer Kyungsoo, Nayeon'a olan şeyleri duyarsa ondan şüphelenirdi.
"Kim arıyor?" Jongin, Kyungsoo'nun sesiyle irkildi. Uyanmadığını düşünmüştü.
"R-rosé bebeğim." Kyungsoo uykulu haliyle telefonuna ulaşmaya çalıştı. Jongin telefonu cebinden çıkarmak zorunda kaldı ve Kyungsoo'ya verdi.
Rosé art arda üç kere aramıştı. Kyungsoo yattığı yerden doğruldu ve onu tekrar aradı.
Jongin sırtını yatak başlığına yaslayarak tırnaklarını yemeye başladı. Stresliydi. Kyungsoo'nun her şeyi anlayacak olmasından çok korkuyordu. Bacakları hafifçe titriyordu ama bunu Kyungsoo'ya çaktırmamaya çalışıyordu.
Telefon açıldıktan sonra Kyungsoo dikkatli bir şekilde onu dinlemeye başladı. Konuşmanın yarısında Kyungsoo'nun gözleri Jongin'i buldu.
Jongin ne yapacağını bilemedi. Gözlerini kaçırdı ve komodinin üstündeki sigara paketini alıp odadan çıktı. Şüpheli davranmamalıydı, eğer şüpheli davranırsa her şey daha fena bir hal alırdı.
Sigarasını yakarken bile eli titriyordu. Sakinleşmeliydi. Başını elleri arasına aldı ve şakaklarını ovmaya başladı. Midesi ağzına gelmişti. Sigarasından bir duman alıp saçlarını çekiştirmeye başladı.
Kapı kapanma sesini duyduğunda daha yarısından fazlası duran sigarasını söndürdü ve koşarak içeriye girdi. Kyungsoo giyinmiş ve donakalmış bir şekilde ona bakıyordu.
"Aşkım?" Jongin tereddütle Kyungsoo'ya yaklaştı.
Kyungsoo geriye bir adım attı. Jongin'in kalbi sıkıştı.
"N-neden aramış?" Kyungsoo ondan korkuyordu, bunu onun yüzüne bakan herkes anlayabilirdi.
"Nayeon h-hastanede yatıyormuş. Birisi gece evine girmiş ve o-onu bıçaklamış. Karnından kasıklarına kadar hem de."
Jongin yutkundu. Kyungsoo anlamıştı.
"G-gidiyor musun?" Kyungsoo ona minik bir baş sallaması verdikten sonra kapıya doğru yürüdü.
"Ben de s-seninle gelmeyeyim mi?"
Kyungsoo cevap vermedi. Ne bir baş sallaması, ne de sözlü bir cevap. Sadece kapıyı açıp hızla evden çıktı.
Jongin kapıya bakakaldı. Gözleri dolmuştu. Kyungsoo bir daha onun yanına yaklaşmayacaktı.
Yumruklarını sıkarken tekrar kusacak gibi olmasıyla midesinde ne kadar şey varsa hepsini boşalttı. Rahatlayana kadar kustuktan sonra sırtını arkasındaki duvara verdi ve dolu gözleriyle tavana baktı.
Gözlerinden yavaşça damlalar akıyordu. Ağzını elinin tersiyle sildikten sonra sesli bir şekilde ağlamaya başladı.
Bitmişti.
Her şey buraya kadardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psycho (texting)
Fanfiction"𝒃𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕𝒊𝒎, 𝒊𝒄𝒊𝒎𝒅𝒆 𝒃𝒊𝒓𝒊𝒔𝒊 𝒗𝒂𝒓 𝒅𝒐𝒈𝒓𝒖, 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕 𝒗𝒆 𝒐 𝒃𝒆𝒏𝒊 𝒆𝒍𝒆 𝒈𝒆𝒄𝒊𝒓𝒊𝒚𝒐𝒓 𝒃𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕𝒊𝒎, 𝒐 𝒃𝒆𝒏𝒊𝒎𝒍𝒆 𝒌𝒐𝒏𝒖𝒔𝒖𝒚𝒐𝒓 𝒅𝒐𝒈𝒓𝒖, 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌...