"Jongin geliyor." Kızlar yavaş yavaş uyanmaya başladığında Kyungsoo sessizce söylemişti.
"Nereden biliyor burada olduğunu?" Kyungsoo omuz silkti. "Anladı işte."
Rosé iç çekti ve Kyungsoo'nun elinden tuttu. "Ondan ayrılmalısın." Kyungsoo, Rosé'nin eline baktı.
"B-biliyorum. Biraz daha ileri giderse ayrılacağım." Nayeon kaşlarını çattı. "Daha ne kadar ileri gidebilir Kyungsoo?"
Nayeon haklıydı ama Kyungsoo bunu kabul etmek istemiyordu.
Kapının şiddetli bir şekilde çalındığını duyduklarında Rosé, Kyungsoo'yu Nayeon'un yanına itti. "Siz burada kalın ve kapıyı kilitleyin. Yukarı çıkmasına izin vermeyeceğim."
Rosé aşağı iner inmez Nayeon kapıyı kilitledi. Arkadaşlarını bununla uğraşmak zorunda bıraktığı için kendini kötü hissediyordu.
Rosé kapının önüne geldi ve derin bir nefes alarak kapıyı açtı. Siktir olup gitmesini söyleyecekken boğazına yapışan elle ne olduğunu şaşırdı. Jongin sert bir şekilde boğazını kavramış ve ardından başını arkadaki duvara vurmuştu. "KYUNGSOO NEREDE?"
Rosé, Jongin'in elinden kurtulmaya çalışırken Jongin, Rosé'nin boğazını daha sert sıktı. Kyungsoo duyduğu seslerle kapının kilidini açmaya çalıştı. Nayeon onu engellemeye çalışsa da başarılı olamamıştı.
Merdivenlerden hızla inince karşılaştığı görüntüyle kalbi sıkıştı. Hemen yanlarına gidip Rosé'yi Jongin'in elinden kurtarmaya çalıştı. "JONGIN, DUR!" Kyungsoo, Jongin'in göğsüne sertçe vurunca Jongin elini çekti ve ona bakınca nefesi kesildi.
"N-neden bir haber vermeden gittin?" Sesi kısık çıkıyordu, az önceki Jongin'den bir eser kalmamıştı. Süt dökmüş bir kedi gibiydi.
"Siktir git Jongin. Ayrılıyorum senden." Kyungsoo, Rosé'yi arkasına aldı. "Hayatımda senin gibi birine yer yok." Kyungsoo sinirle konuşurken Jongin onun bileğini kavramıştı. "Benden ayrılamazsın."
Kyungsoo, Jongin'in elini ittirdi. "Ayrılıyorum Jongin. Seni yüz metre yakınımda dahi istemiyorum." Jongin tekrar Kyungsoo'nun bileğini tutmaya çalışınca Kyungsoo, Jongin'in yanağına sert bir tokat attı. Jongin'in kalbi ağrımaya başladı.
Yüzü yan yatmış ve aşağıya bakıyordu. Gözleri dolmuştu, birisi dokunsa ağlayacak gibiydi. Başını eğdi ve Kyungsoo'nun ayaklarına baktı.
Gözyaşları akmak üzereydi. "T-tamam." Sırtını dönüp yavaş yavaş evin dışına doğru adımlamaya başladığında Kyungsoo ona sarılmak ve her şeyin iyi olduğunu söylemek istedi. Ama bunun için çok geçti.
Ya Jongin kendini düzeltirdi ya da Kyungsoo'nun yüzünü bir daha göremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psycho (texting)
Fanfic"𝒃𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕𝒊𝒎, 𝒊𝒄𝒊𝒎𝒅𝒆 𝒃𝒊𝒓𝒊𝒔𝒊 𝒗𝒂𝒓 𝒅𝒐𝒈𝒓𝒖, 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕 𝒗𝒆 𝒐 𝒃𝒆𝒏𝒊 𝒆𝒍𝒆 𝒈𝒆𝒄𝒊𝒓𝒊𝒚𝒐𝒓 𝒃𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕𝒊𝒎, 𝒐 𝒃𝒆𝒏𝒊𝒎𝒍𝒆 𝒌𝒐𝒏𝒖𝒔𝒖𝒚𝒐𝒓 𝒅𝒐𝒈𝒓𝒖, 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌...