三十二

265 23 12
                                    

"Aptallık ediyorsun Nayeon. Eğer ona açılırsan arkadaşlığınızın mahvolacağının farkında mısın?" Rosé iç çekti. "Sadece seninki de değil, bizimki de."

Nayeon gözleri dolu bir şekilde Rosé'ye baktı. "Anlamıyorsun değil mi beni? Beş senedir aşığım ona. Artık içimde tutamıyorum. Beni kabul etmeyeceğini biliyorum ama söylemek zorundayım Rosé. Ona ne hissettiğimi bilsin istiyorum."

"Gerçekten aptallık ediyorsun, başka hiçbir şey söylemiyorum. İçten içe seni kabul edeceğini ve biseksüel olduğunu falan söyleyeceğini düşünüyorsun, ben seni tanıyorum Nayeon. Seni reddedemeyeceğini düşünüyorsun. Ama bu işin sonunda kalbi kırılan sen olacaksın. Daha sonra ağlayarak bana gelmeye çalışma."

Nayeon sinirle Rosé'ye baktı. Dediklerinin doğru olduğunu her ikisi de biliyordu. Çantasını masadan alıp koluna takarak kafeden ayrıldı, daha fazla sinirlerinin bozulmasını istemiyordu.

Kyungsoo'ya hislerini itiraf edecekti ve gayet mutlu bir çift olacaktılar, Kyungsoo onu reddetmeyecekti. Bundan adı kadar emindi.

İç çekerek telefonunu eline aldı.

nayeon: kyungie
buluşsak mı?

Kyungsoo, Jongin'le beraber oturmuş film izliyordu. Telefonu yanında bile değildi. Jongin film sıkıcılaşmaya başladığında Kyungsoo'ya döndü ve dudaklarını öpmeye başladı. Kyungsoo kıkırdayıp kollarını sevgilisinin boynuna doladı ve öpüşüne karşılık verdi.

Aradan yarım saat geçmesine rağmen Kyungsoo'dan bir mesaj gelmeyince Nayeon ona tekrar yazdı.

nayeon: kyungie
:(

Tam o sırada Kyungsoo, Jongin'e sakso çekmekle meşguldü. Yalnız geçirdikleri iki haftanın acısını çıkarıyorlardı.

İki saat geçmişti ve Kyungsoo mesajları görmemişti bile. Nayeon sinirlendi ve Kyungsoo'ya yeni bir mesaj attı.

nayeon: unut gitsin

Nayeon telefonu yatağına fırlattı ve gözleri dolu bir şekilde duvarını izlemeye başladı. Belki de Rosé haklıydı.

psycho (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin