Jongin telefonu cevapladı. Daha evin önüne yeni gelmişken Kyungsoo aramıştı.
"Efendim bebeğim?"
"J-jongin... Lütfen gelip beni alır mısın?" Kyungsoo ağlıyor ve burnunu çekiyordu.
"Aşkım? N-neden ağlıyorsun?" Jongin endişelenmişti.
"Sadece gel." Telefonu kapattığında Jongin arabayı çalıştırdı ve son hızla Nayeon'un evine sürmeye başladı. Eğer o sürtük Kyungsoo'yu ağlatmışsa onu gebertecekti. Kyungsoo mesajına cevap vermek zorunda değildi ve Nayeon'un, Kyungsoo'yu ağlatmaya hakkı yoktu.
En sonunda Nayeon'un evinin önüne geldiğinde kapıyı açıp çıkacakken Kyungsoo'nun kapıyı açması ve kucağına oturmasıyla şaşırmıştı. Kyungsoo ıslanmış bir şekilde ağlıyordu.
"Bebeğim?" Kyungsoo kollarını boynuna dolamış, başını da omzuna yaslamıştı. Sürekli burnunu çekip duruyordu.
"Söyle güzelim, hm? Ne oldu?" Kyungsoo'nun sırtını okşamaya başladı.
"N-nayeon..." Tekrar burnunu çekti.
"Sana kötü bir şey mi yaptı? Eğer yaptıysa mahvedeceğim onu." Jongin, Kyungsoo'yu arka koltuğa bırakıp yukarı çıkmak istiyordu. Nayeon'ın ağzına sıçmak. O kendini ne zannediyordu?
"Nayeon b-benden hoşlandığını söyledi ve..." Kyungsoo duraksadığında Jongin'in sırtını okşayan eli durdu.
Jongin sakin kalmaya çalışıyordu. O kızı mahvetmemek için sakin kalmaya çalışıyordu.
"Ve ne?" Sert bir sesle sordu.
"B-benim eşcinsel değil de biseksüel olduğumu iddia etti." Kyungsoo'nun sesi sonlara doğru kısılmıştı.
"Ayrıca b-beni öptü..." Bu cümleyi o kadar kısık bir sesle söylemişti ki kendisi anca duymuştu.
Jongin, Kyungsoo'nun tişörtünü kavradı ve onu kucağından kaldıracakken Kyungsoo ona daha sıkı sarıldı.
"Jongin lütfen eve gidelim." Jongin burnundan soluyordu. Sakinleşmek için kendine biraz zaman tanıdı. Beş dakika süren sessizlikten sonra Kyungsoo'nun boynunu öptü ve arabayı çalıştırdı.
"Ben yan koltuğa geçeyim." Kyungsoo burnunu kolunun tersiyle silmişti. Jongin sevgilisinin belinden tuttu. "Geçmene gerek yok."
"Olmaz, polise falan denk gelirsek ceza yazar. Kaza falan da yapabilirsin." Kyungsoo, Jongin'in hafifçe belli olan sakallarını okşadı.
"Olsun, isterse ceza yazsın. Senden önemli mi?" Kyungsoo gülümsedi ve başını iki yana sallayarak kapıyı açtı. Jongin açtığı kapıyı kapatarak Kyungsoo'yu kucağından kaldırıp yan koltuğa otutturarak kemerini taktı.
Tek elle arabayı sürerken boşta kalan eliyle de Kyungsoo'nun elini tutuyordu. Arada elini öpüyor ve okşuyordu. Vites değiştirmek zor olsa da umursamıyordu.
Tekrar evinin önüne geldiklerinde Jongin arabadan inerek Kyungsoo'yu kucağına aldı. Kyungsoo başını Jongin'in omzuna yaslamıştı ve hala ıslak olduğu için titriyordu. Jongin arka koltuktan ceketini alarak Kyungsoo'nun üstüne örttü. "Daha iyi mi?" Kyungsoo'dan küçük bir baş sallaması aldı. Kyungsoo'nun şakağını öptükten sonra asansöre bindiler.
Jongin evinin kapısını açtıktan sonra da Kyungsoo'yu kucağından indirmedi. Aksine onu banyoya götürerek suyu açtı. Kyungsoo'ya hızlı bir şekilde duş aldırdıktan sonra ona büyük gelen bornozunu giydirdi ve tekrar kucağına alarak odasına götürdü. Sanki bir bebekmiş gibi ağzına da çilekli lolipop vererek onu giydirdi. Kyungsoo'nun uslu uslu lolipopu emdiğini görünce saçlarını karıştırarak gülümsedi.
Kyungsoo'nun, Jongin'in kollarında uykuya dalması çok da uzun sürmemişti. Jongin onun üstünü sıkıca örttü ve odadan çıktıktan sonra üstüne kapıyı kilitledi. Mutfaktan en kesici bıçağını ve askıdan ceketini alarak dış kapıyı kilitledi.
Nayeon'un evine olan yolculuk kısa sürmüştü. Başına maskeyi geçirerek kameralara görünmediğinden emin oldu ve hızlı bir şekilde merdivenlerden çıktı. Nayeon'un kapısı kilitli olmadığından kapıyı açması zor olmamıştı.
Eve girer girmez etrafta saçılmış kıyafetlerle gözlerini devirdi. Kıyafetleri iterek Nayeon'un odasına girdi ve bu sefer yerdeki peçeteleri ittirdi.
Nayeon'un bileklerini kavradı ve diğer eliyle saçını çekti. Kız hemen uyanmıştı. Boğazına dizini dayayarak nefes almasını zorlaştırdı. Nayeon bir şeyler demeye çalışıyor gibiydi.
"Ne diyorsun?" Jongin sesini kalınlaştırarak konuştu. Dizini biraz daha bastırdı. "Sen tam bir fahişesin." Suratına sert bir tokat atarak cebindeki bıçağı çıkarttı.
"Ne hakla Kyungsoo'yu öpebiliyorsun?" Dizini boğazından çekip kızın çenesini sertçe kavradı. "ONU NASIL AĞLATABİLİYORSUN?"
Jongin kızın karnına dizini koydu ve kızın pijamasıyla iç çamaşırını hafifçe indirdi. Elindeki bıçakla kasıklarının biraz aşağısından başlayıp göbek deliğine kadar çizdi. Kanlar akıyordu. Nayeon tüm apartmanı inletecek bir şekilde çığlık atmıştı ama ne yazık ki duvarlar ses geçirmezdi.
Jongin kızın saçlarını bir kere daha çekti. "Bu bir uyarıydı."
Ardından bir pişmanlık bile duymadan evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psycho (texting)
Fanfiction"𝒃𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕𝒊𝒎, 𝒊𝒄𝒊𝒎𝒅𝒆 𝒃𝒊𝒓𝒊𝒔𝒊 𝒗𝒂𝒓 𝒅𝒐𝒈𝒓𝒖, 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕 𝒗𝒆 𝒐 𝒃𝒆𝒏𝒊 𝒆𝒍𝒆 𝒈𝒆𝒄𝒊𝒓𝒊𝒚𝒐𝒓 𝒃𝒆𝒏 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌𝒐𝒑𝒂𝒕𝒊𝒎, 𝒐 𝒃𝒆𝒏𝒊𝒎𝒍𝒆 𝒌𝒐𝒏𝒖𝒔𝒖𝒚𝒐𝒓 𝒅𝒐𝒈𝒓𝒖, 𝒃𝒊𝒓 𝒑𝒔𝒊𝒌...