Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
Ağrıyan başım ile yerimden doğrulduğumda karşımda Lisa'yı gördüm.
"İç şunları." Elime verdiği ilaçları hiç sorgulamadan içmiştim.
"Yine ne yaptım?"
"Buraya gelmemin henüz 2. haftası ve asla yerinde duramıyorsun Jisoo,hee gece sarhoş olup duracak mısın sen üstelik dün gece gitmişsin Kim Taehyung'a mesaj bile atmışsın."
"Nasıl yani?"
"Kendin bak." Dedi ve telefonu elime verdi.
Attığım ses kayıtlarını dinlerken ufak çaplı bir utanma krizi yaşamıştım.
"Ah cidden.. özür dilemeliyim."
"Bence de gecenin bir saatinde sırf seni sokakta bırakmamak için yanına geldi,bir özürden daha fazlasını hak ediyor."
"Farkındayım Lisa,fakat ben skandallarım ile tanınırken,Taehyung yeteneği ile tanınıyor yakalanırsak çok kötü olur sadece arayıp özür dileyeceğim."
"Nasıl istersen." Lisa kahvaltısına yeniden odaklanırken ben telefonu açıp Kim Taehyung'un numarasına bastım.
3. çalışta açmıştı. "Kim Jisoo?"
"Evet benim,sizi dün gece için aradım sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim."
"Kuru bir özürle geçirecek misiniz bu durumu gerçekten?" Sesinin tınısı eğleniyor gibiydi.
"Anlamadım?"
"Yakalanmayı dert etmeyin menajerim sizi almak için bu akşam evinizin önünde olacaktır."
"Ama--"
"Hem belki yazacağınız şarkılar hakkında konuşuruz,şimdi kapatıyorum size iyi günler."
Bir şey söylememi beklemeden telefonu kapattığında Lisa şaşkın suratımı fark etti.
"Ne oldu?"
"Akşam menajerim seni alacak dedi."
"Ne?"
"Duydun işte ben de anlamadım,kuru bir özürle geçiştiremezmişim."
"Hak veriyorum sen evde dur ben senin yerine bir şeyler alıp sana getiririm."
"Teşekkür ederim."
"Hadi o zaman bulaşıkları yıka sen de." Lisa adeta kaçarcasına evden çıktığında arkasından sadece gülmüştüm.
Evimde televizyon yoktu,çoğu teknolojik aletler ile ilgilenmezdim zaten çünkü her an yeni bir suçlama ile karşı karşıya kalırdım bunları görmemek için uzun bir süredir teknolojiden biraz uzaktım.
Koltukta sağa,sola dönmekten sıkılınca evin içinde yürümeye başladım,çalışma odama geldiğimde ise adımlarımı yavaşlattım.
Burası 2 yıl önce en çok vakit geçirdiğim yerdi,tüm şarkılarım buradan çıkardı.
Masanın üstünde yarım bırakılmış pek çok kağıt görmemle onları elime aldım.
Hepsi yeniden cesaret edip ama bir şekilde geri bıraktığım şeylerdi.
Kitaplığıma yaklaşıp içinden bir kitabı çektim ve herhangi bir sayfasını açıp altını çizdiğim kelimeyi okudum,bunu her zaman yapardım sanki okuduğum kelime beni anlatırdı.
Victor Hugo'nun Bir İdam Mahkumunun Son Günü kitabından o sözü okumaya başladım.
"Şimdi sakinim,her şey bitti,tamamen bitti.Müdürün ziyaretinin yarattığı korkunç kaygılardan kurtuldum. Çünkü itiraf edeyim,hâlâ umutluydum... Şimdi Tanrı'ya şükür,hiç umudum kalmadı."
Kitabı geri yerine koyduktan sonra cümleyi kendi içimde çözümlemeye başladım.
Sanki o müdür,beni suçlayan bana zarar veren kişilerdi ve benim onlara rağmen umudum vardı fakat onları bile kaybettiğimde her şeyin bittiğini anlamıştım.
Günümün bir kısmı çalışma odasında kitaplar arasında geçerken Lisa sonunda eve gelmişti.
"Kaçta gideceksin?"
"Bilmiyorum,söylemedi."
"Gelmek üzere olduğunda arar sanırım." Lisa arkasını dönüp gidecekken sesimle onu durdurdum.
"Lisa."
"Efendim."
"Yanımda kalmak zorunda değilsin,işine dön."
"Yanında kalmak istiyorum,ayrıca burada da iş bulabilirim Kore benim için gerçekten güzel bir iş kaynağı,birçok idol ve gruplar var eğer şirketleri ile anlaşırsam koreografilerini hazırlayabilirim."
"Sadece,oradaki işini seviyordun senin için endişeleniyorum."
"Sen beni dert etme Jisoo,hem oradan çıkmak uzun süredir aklımdaydı fazla çalışıyordum."
"Peki o zaman sen nasıl istersen."
Lisa odasına geçtiğinde telefonuma mesaj gelmişti.
Taehyung: Hazır mısınız?
Menajeriniz geldi mi?
Taehyung: Birazdan orada olur.
10 dakikaya hazır olurum.
Telefonu bırakıp dolabıma koştuğumda su yeşili ekose eteğimin üstüne yine su yeşili kısa gömleğimi giymiştim.
Koyu yeşil çantamı da aldıktan sonra hazırdım.
Her ihtimale karşı şapkamı ve maskemi de taktığımda Lisa'nın aldığı şeyleri de aldım.
"Ben çıkıyorum!" Ayakkabılarımı giyip evimden çıktığımda,evin biraz uzağında beyaz bir araba duruyordu.
O olduğunu düşünerek arabaya ilerlediğimde menajeri arabadan çıkmıştı.
Biraz daha yaklaştığımda karşımdaki kişi Kim Taehyung'un menajeri değil,Kim Taehyung'un kendisiydi.