Tanımadığım ve sadece iki dakika gördüğüm bir adamın bana evlenme teklifi etmesi ne kadar doğru, mantığa ve akla yatkındı? Bütün bedenimi duygu karmaşası ele geçirirken nihayet konuşmayı akıl edebilmiştim.
"ne diyorsunuz siz be?" diye çıkıştım.
"bakın, yanlış anlamayın evlenmek diyorum ama öyle evlenmek değil." güldü ve elini ensesine atıp kaşıdı. "bir yere gidelim detayıyla anlatacağım." kaşlarımı çattım.
"size niçin güveneyim? belki kötü niyetiniz var?" dememle gülmesi daha da genişledi.
"kötü bir niyetim yok size yemin ederim. Sadece size derdimi anlatmak istiyorum, kabul ederseniz ikimiz de kârlı çıkacağız." dediğinde tek kaşımı kaldırdım. Elimi çantama atıp karıştırdım. Spreyim oradaydı, her ihtimale karşı kullanabilirdim. Ayrıcaa, dinlemekten zarar da gelmezdi, değil mi?
"peki, dinleyeceğim." dedim.
"o zaman kafeye gidelim?" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Arabasını işaret ettiğinde başımı olumsuz anlamda salladım. "yakında bir kafe var, yürümeyi tercih ederim." dedikten sonra yan yana yürümeye başladık.
"bu arada ismim Kim Taehyung." dedi. Ben de kendimi tanıttım. "ben de Kim Ro Na, memnun oldum Taehyung."
Tahminen yaklaşık beş dakika sonrasında kafeye girmiştik, cam kenarı bir masaya oturduk.
Garaon tanımıza geldiğinde o bir filtre kahve söylemiş, ben de latte istemiştim.
"evet?" diye söze başladım. "neden bana durduk yere evlenme teklifi ettiniz, tanımadığınız halde?"
Derin bir nefes aldı.
"babam annemle beraber yurt dışına çıkmak ve bütün işlerini bana devretmek istiyor ve tek şartı var, çocuk sahibi olmam. Evlenmeyi pek düşünmediğimden babama bir şekilde çocuğum olduğunu söyleyecektim." dedi ve garsonun getirdiği kahvesini yudumladı.
"tesadüfen karşıma siz çıktınız, ben de düşündüm ki eğer sizinle evlenirsem evlatlık alabiliriz." ağzım açık onu izliyordum.
"diyelim ki evlendik, daha sonra babanız size her şeyi devretti. boşandıktan sonra ne olacak, çocuğu elbette ben alacağım fakat küçücük bebeği kullanmış olacaksınız." dedim kaşlarım çatık bir şekilde.
"hayır, hayır... kullanmak değil. Eğer siz karşıma çıkmasaydınız ben kendim büyütecektim zaten."
Bu ne kadar mümkündü ki?
"boşandıktan sonra babanız vesilesiyle görüşmeye devam edeceğiz, torunu sandığı çocuğu görmek isteyecek, ayrıca babanıza ve annenize yazık değil mi?" dediğim sıra geriye yaslandı ve hahladı.
"eğer ben kendi başıma bir şeyler yapmazsam beni kendisi biriyle evlendirecek." dedi.
Ne! Koskoca adamı kendi istediği biriyle mi evlendirecek yani? Hadi ama, kaçıncı yüzyıldayız biz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby ⚘ kim taehyung
FanfictionKapıyı açtığımda, onu karşımda savunmasız bir biçimde görmeyi beklemiyordum. Zil zurna sarhoş olmuştu, ayakta bile zor duruyordu. Beceriksizce içeri adımladı, ardından kapıyı kapattım. Bana yaklaştı. "Ro Na..." soğuk nefesi, sıcak boynumu delip geç...