Duyduklarım karşısında büyük bir şok geçirirken yüz ifademden anlaşılıyor olmalı ki Bayan Lee neler olduğunu sordu.
"hayırdır, Ro Na? Kötü bir şey mi oldu?"
İşaret parmağımı kaldırdım ve "bir dakika." dedim.
"iş çıkışı sizi ziyarete gelirim. 3 gibi uygun mudur?" dediğimde karşı taraf yumuşak sesiyle hemen yanıt verdi. "tabii ki. O zaman 3'te görüşmek üzere Bayan Kim."
"tamamdır, iyi günler." dedim ve telefonu kulağımdan ayırıp kapatma yerine dokunup konuşmayı sonlandırdım. Heyecandan ellerim titriyordu, böylesine büyük bir şirketten teklif almayı hayatım boyunca tahmin edemezdim.
"az önce Villerant Entertainment aradı. Benimle görüşmek istiyorlar." dediğimde öğretmen odasında bulunan bütün öğretmenler bana bakıyordu.
"inanamıyorum, Ro Na. Çok mutlu oldum!"
Matematik öğretmeni mutluluğuma katıldığını belli ederken gülümsedim. "teşekkür ederim. Bakalım ne için benimle görüşmek istiyorlar?"
Zil çalmıştı, dersi olan öğretmenler sınıflara dağılırken sadece ben kalmıştım öğretmenler odasında. Taehyung'u aradım.
"buyrun, Ro Na hanım. Ben Kim Taehyung'un sekreteriyim. Kendisi bir toplantıda efendim."
"toplantısı bitince beni aramasını söyler misiniz, acil bir şey söylemem gerek."
"peki efendim, ileteceğim. Yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı?"
"yok hayır, teşekkürler. İyi günler." dediğimde o da bana aynı dilekte bulundu ve görüşmeyi sonlandırdım. Çok meşgul bir insandı, nasıl bu kadar şeye adapte olabiliyordu anlayamıyorum. Ben bile bazen yoruluyorum sadece öğretmenlik yapmama rağmen.
Bir saat sonra 10. sınıflara derse girmiştim. İlk defa derslerine giriyordum, bu dersi boş gören birçok öğrenciyle karşılaşmış olmam beni bir miktar üzse de enstürman çalmayı öğrenmek için yanıp tutuşan öğrencilerim de mevcuttu. Mutluydum, deneyimlerimi, öğrendiklerimi biriyleriyle paylaşmak hoşuma gidiyordu çünkü.
"öğretmenim, ben de müzik grubunuza katılmak istiyorum." diye Jaemin'e kaydı bakışlarım. "elbette, tekrar bir grup kurmak istiyorum, onun için seçmeler de düzenleyeceğim. Sıkı çalış o zamana kadar. Seni aramızda görmek istiyorum." deyip göz kırptığımda gülümsedi.
Zil çalmıştı, ben de öğrenciler gibi sınıfı terk ettim. Birkaç derse girdikten sonra günlük ders saatimi doldurmuştum, zaten saat 3'e geliyordu. Aracıma binip o devasa binaya doğru sürmeye başladım. Oldukça heyecanlıydım, tanrı aşkına kim olmazdı ki zaten bu durumda heyecanlı?!
Binanın önüne geldiğimde, derin bir nefes alıp içeriye adımladım. O kadar naif bir dizayna sahipti ki daha zemin kat, diğer katların dizaynını oldukça merak ediyordum.
Danışmaya beni görüşmeye çağıran bay Joon'un odasını sordum.
"pardon, bakar mısınız? Bay Joon'un odası nerede acaba?" dediğimde "5. kat, asansörden inince sol taraftan ilerleyin, isminin yazılı olduğu odayı göreceksiniz. Asansör de dümdüz ilerlediğinde sağda hemen." cevabını almıştım. Hiç vakit kaybetmeden danışmada duran kadının tarif ettiği şekilde Bay Joon'un odasına ilerledim. Kapıyı tıklattım, "gir." cevabını aldığım gibi kapıyı açıp içeriye girdim.
Masada oturan Bay Joon beni gördüğünde sevindi ve ayaklanıp yanıma ilerledi. "hoş geldiniz Ro Na hanım. Ben de sizi bekliyordum. Buyrun böyle." deyip eliyle masasının hemen önüne konumlanmış olan deri, siyah koltuklarını işaret etti. Oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby ⚘ kim taehyung
FanfictionKapıyı açtığımda, onu karşımda savunmasız bir biçimde görmeyi beklemiyordum. Zil zurna sarhoş olmuştu, ayakta bile zor duruyordu. Beceriksizce içeri adımladı, ardından kapıyı kapattım. Bana yaklaştı. "Ro Na..." soğuk nefesi, sıcak boynumu delip geç...