Tarihe dönüş

5.BÖLÜM(sorunsallar)

oy ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar

Arkamızdaki kişiye döndüğümde hem tedirgin hem de rahatlamış hissediyordum çünkü o Banu çiçekti

A-"Banu çiçek ?"

B-"b-ben b-buradan geçiyordum sizi dinlemek istememiştin "

A-"duyduklarını kimseye söyleyemezsin "

B-"t-tamam"

ulu bilgeye saygı duyduğu belliydi o yüzden hiç kimseye söylemeyeceğinden emin olmuştum o gittikten sonra ulu bilge amca bana dönüp 

U-"senin soruna gelelim buradan birini götürebilirsin ama o kişiyi istemeden götürürsen boyutlarda yırtığa yol açarsın bunu bir anlaşma olarak düşün o kişi kabul edene kadar bir şey yapamazsın "

A-"anladım teşekkür ederim "

U-"soruların bittiyse gidebiliriz "

A-"tabi"

ayağa kalkıp büyük çadıra doğru ilerlemeye başladım tam girecektik ki kolumdan tutup 

U-"bu zamandaki saatin pilini güneyde koruduklarını biliyorum bir kadın koruyor onu adı Ayşe, kızıl diye biliniyor kızıl cazu  diye sorarsan sana söylerler hangi obada bilmiyorum bu kadını bul"

(cazu=anlamı cadı )

dedi ve içeriye girdi bede hemen arkasından içeri girdim yemek bitmiş herkes sohbet ediyordu kızlara baktıktan sonra Kutluhan'a bakıp 

A-"beyim müsaadeniz olursa çadırımıza dönmek isteriz "

K-"tabi Aden hatun "  

kızlarda ayağa kalkınca çıkıp kendi çadırımıza geldik 

S-"ee Aden ne oldu"

A-"bütün cevapları öğrendim "

deyip kızlara bütün her şeyi anlattım 

G-"e şimdi ne yapıcaz nasıl bulucaz o kadını"

A-"bilmiyorum ama hemen kadını bulmamız gerek "

S-"o zaman pazartesi yola çıkalım pazartesiye kadar bu kadın hakkında bir şey biliyorlar mı diye obadakilere sorarız "

A-"aynen şimdi yatalım yarın çok işimiz var "

geceliklerimizi giyip uykuya daldık ...

-

Sabah uyandığımda saat 5:30 tu hemen kıyafetlerimi giyip alana doğru ilerlemeye başladım tam alana varmıştım ki Metehan'ın da orada olduğunu gördüm arkamı dönüp gitmeye karar verdiğimde beni çoktan fark etmiştim

M-"daha ne kadar kaçacaksın benden "

A-"ne kaçması ya kim söylemiş senden kaçtığımı"

M-" o zaman şu 1 haftadır ki hal ve hareketlerin nedir o vakit "

A-"ne olmuş hal ve hareketlerime "

M-"benden uzak durman ,sürekli gözlerini kaçırman ,benim olduğum ortamlardan kaçman "

deyip tek kaşını havaya kaldırdı kaşına bakarken bir anda yüzüne dalmıştım ela gözleri sert çehresi orantılı burnu dolgun dudakları uzun boyu ve şimdi fark ettiğim baklava- ne baklava mı hem de altı tane ben onu incelerken bir kaç defa öksürdüğünde kendime gelip bakışlarımı mı yüzüne çıkardım sırıtıyordu yanaklarımın yandığını hissettim adamı resmen sapık gibi incelemiştim 

A-"ş-şey pardon "

deyip oradan kaçacaktım ki hangi ara dibime girip kolumu tutup beni kendine çektiğini fark etmedim şuan çok yakındık gözlerimiz kilitlenmiş gibiydi kısık bir sesle 

M-"sen bana ne yapıyorsun hatun "

A-"n-ne yapıyorum ki "

M-"ah bir bilsen "

dedikten sonra transa girmiş gibi bana bakmaya başladı. Her saniye bana daha çok yaklaşıyordu tam burunlarımız değmişti ki buraya doğru gelen sesler fark edip ondan uzaklaştım son kez ona bakıp kendi çadırımıza yürümeye başladım. Çadıra geldiğimde düşünmeye başladım ona güvenebilir miydim biliyordum 1 hafta geçmişti ama ona karşı bir şeyler hissettiğim biliyordum ama ben bir komutandım önceliklerim kızlar ve benim nasıl geleceğe döneceğimizi bulmaktı bir şekilde bir şeyler olduğunu düşünsek bile benimle geleceğe geleceğini düşünmüyordum bilmiyorum bu düşüncelerimi kenara bırakıp şu kadın hakkında bilgi aramaya başladım... 

Öğrendiklerime göre kadın Yazır obasında olduğu söyleniyormuş zaten başka bir şey bilinmiyordu bütün obaya sormuştum nerdeyse hemen bizim çadıra gidip içeri girdim şansıma kızlarda çadırdaydı 

A-"kızlar yarın obadan ayrılıyoruz "

G-"nasıl yani "

A-"hani pazartesi yola çıkacaktık "

S-"burada o kadınla ilgili burada başka bir şey yok sadece şuan yazır obası diye bir yerdeymiş şimdi şöyle yapıyoruz ben Kutluhan'la konuşurken siz eşyaları hazırlıyorsunuz tamam mı "

A-"tamam"

onlar kıyafetleri toplarken bende büyük çadıra ilerlemeye başladım içeri girdiğimde Metehan ve Ulu bilge de buradaydı Ulu bilge bana bakıp ne yapacağını anlamış gibi hafifçe başını sallamıştı bende ona aynı şekilde karşılık verip Kutluhan'a döndüm 

A-"beyim iznin olursa bir maruzatım var "

K-"tabi Aden hatun nedir "

A-"ben kız kardeşlerimle obada ayrılmak isterim "

Kutluhan kaşlarını çatıp 

K-"ne oldu Aden hatun bir kusurumuz mu oldu"

A-"hayır beyim bulmamız gereken biri vardır "

deyip ulu bilgeye baktım Kutluhan anlamış olmalı ki 

K-"peki Aden hatun ahırdan 2 tane at alın -sonra yan tarafından bir para kesesi alıp bana uzattı tam ağzımı açacaktım ki- itiraz yok "

deyip keseyi elime tutuşturdu Metehan'a baktığımda konuşma boyunca kaşları çatıktı bana başıyla dışarıyı işaret ettiğinde gözlerimi kapayım açtım Kutluhan konuştuğunda dikkatimi ona verdim 

K-"yarın sabah yola çıkarsınız "

kafamı sallayıp teşekkür ettikten sonra çadırdan çıkıp ormanlık alana doğru gidip beklemeye başladım arkamda adım sesleri duyunca o tarafa döndüm Metehan sinirle  bana yaklaşıyordu 

M-"bu da ne demek "

A-"ayrılmam gerek "

M-"neden "

A-"sana anlatmak istiyorum ama "

M-"ama ne Aden bir haftadır benden kaçıyorsun sonra seninle bir şekilde konuşuyorum ve sana duygularımı anlatmaya çalışıyorum sonra sen gene kaçıyorsun sonra bir bakıyorum çadırımıza girip gideceğini söylüyorsun bana bir açıklama yapmadan gidemezsin "

ona hak veriyordum ve ona gerçekleri anlatmam gerektiğini biliyordum 

A-"tamam sana anlatıcam "

deyip yere oturdum oda karşıma oturup beni dinlemeye başladım 

A-"biz gelecekten geliyoruz -diye başlayıp baştan sona her şeyi anlatmıştım (yazar üşendi)- işte böyle"

dedikten sonra ona baktım bir şeyleri tartıyordu 

M-"siz şimdi askersiniz ve gelecekten geldiniz ve kendi zamanınıza dönmek için 1 ayınız var ve kızıl Cazuyu bulmanız gerek "

kafamı salladığında 

M-"bende geliyorum"

demişti 

"NE"

asıl şaşırdığımda ben konuştuğumda iki fraklı sesin bana eşlik etmesiydi