37

613 58 37
                                    

Chanyeol içindeki dürtüye meydan okumaktan vazgeçip yeniden yanındaki küçük bedene baktı. Zihninin bir köşesi hala yaşananların gerçekliğini sorguluyordu. Yutkundu tekrar.

"Chanyeol bana öyle bakmaya devam edersen en iyi ihtimalle kafamda bir delik açılacak."

"Sen neden bana bakmıyorsun?"

Aralarında başlayan bu konuşmayı fırsat bilip tüm vücudunu Baekhyun'a çevirdi Chanyeol. Diğeri ise rahatsızca kıpırdanmakla yetindi. "Ve hala bakmıyorsun."

"Çünkü sen ikimiz yerine de yeterince bakıyorsun gerizekalı."

Küçük, huysuzca önüne uzatılmış kafayı alnından iteleyerek kendinden uzaklaştırdı.

"Bana suni teneffüs yapmaya gelmemiş miydin sen? Bakamıyorsun bile daha!" Uzunun sesi büyük ölçü de rahatsızlık içeriyordu.

Baekhyun'un rahat, girişken tavrını çok seviyordu. O şimdiki gibi sessizleştiğinde ise bu rol Chanyeol'ün üzerine bindiğinden uzun olan huzursuzdu.

"Beni ittiğin için sana hala kızgınım."

"Senin suçun!"

"Pardon da ne?!"

"Ben orada gergin gergin beni artık isteyip istemeyeceğin konusunda kendimle kavga ediyorum. Bana bir daha görüşmek istemiyorum dersen ne bok yiyeceğimi düşünüp kendimi güçlü durmaya zorluyorum, bunun için hazırlanıyorum ama sen ne yapıyorsun? Bam! Tam o anda öp-"

"Yine de canım acıdı!"

Chanyeol çok konuşuyordu. Baekhyun'un istediği şey şu an konuşması değil, aralarında basit bir temas kurmasıydı diğerinin. Ona doğru somut bir adım atmasını istiyordu sadece.

"Çok mu acıdı?"

"Evet! Dinlemiyor musun beni?!"

"Öpeyim de geçsin mi o zaman?"

İşte beklediği adımın habercisi gelmişti. Gülümsememek için dudaklarını birbirine bastırdı Baekhyun. Sonra da öfkeli tavrını sürdürdü: "Hah! Beş dak-"

Chanyeol dayanamadı karşısındaki yüze. Dudakları öne doğru sarkmış çocuk son derece öpülesi görünüyordu. Kocaman bir kahkaha attı. Baekhyun'un yanaklarını kavramakta da gecikmedi. Tahmin ettiği gibi minicik kalıyordu yüzü avuçlarının arasında. "Ne yapıyorsun? Konuşuyorum ben bur-"

Baş parmaklarını usulca hareket ettirip yumuşak teni okşadı. Baekhyun'un ne dediğinden habersiz de izlemeye dayanamadı, öpüverdi küçüğü. Bu sefer şaşıran taraf o değildi. Bunun verdiği keyifle gülümsedi.

Mutluluğunu taşıyan bu gülümseme Baekhyun tarafından yanlış anlaşıldı ama. Dalga geçtiğini düşünmüş olacak ki sertçe dişlerini geçirdi yumuşak tene. Chanyeol hızla geri kaçtı. Ama bu kaçış acısından değildi.

"Ya!"

"Ödeştik."

"Ne?"

"Acımadı mı?"

Biran için dev başını iki yana sallayacak gibi oldu ama hemen sonra "Evet," diye mırıldandı. Baekhyun sırıtmaya başladı: "Öpeyim de geçsin mi?

"Oyun mu oynuyoruz?"

"Yoo."

"Bir an dejavu yaşadım gibi geldi."

"Tamam, herneyse... Artık daha az konuştuğumuz, daha çok öpüştüğümüz kısma gelebilir miyiz?"

"Kesinlikle."

Yavaş, titrek bir öpücüğü paylaştılar birlikte. Gün ortasında, bir parkta olmasalar daha da derinleşebilecek bir öpücük...

İlk geri çekilen Chanyeol oldu. Gülümsedi kocaman. Baekhyun'un gözleri gamzelerine takıldı. Dudaklarını derin çukura bastırdığında karşı taraftan bir kıkırtı duydu. Geri çekildi hafifçe. "Yumuş yumuşsun Chanyeol."

"Bu iyi bir şeydir umarım?"

"İlk tanıştığımızdaki sert erkek tavırların nerede merak ediyorum."

"İçerlerde bir yerlerdedir. Bilemiyorum."

"Garipsin."

"Başından beri bu konuda hem fikiriz sanıyordum."

"Eh! Doğru, yapacak bir şey yok. Tuhaf bir sevgilim var."

"Sevgilim mi?"

"Biz öpüştük Chan. Tabi ki öylesin... Değil misin?"

Baekhyun irileşmiş gözleriyle geriye kaçtığında Chanyeol kahkaha attı. "Tabi ki öylesin. Teklif falan bekleyeceğini düşünmüştüm sadece."

"Ne? Niye bekleyeyim canım. Öptüm seni. Artık benimsin."

"Güzel. Sevdim bunu."

"Beni de sev."

Göğsüne sokulan küçüğü kollarının arasına aldı Chanyeol. Uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar iyi hissediyordu ve bu hissin uzun bir süre daha onunla olacağına emindi.


N E R D | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin