42

486 48 63
                                    

Chanyeol, telefonu çalmaya başlamadan birkaç dakika önce ani bir sıçrayışla uyanmış bulunduğu gerçekliğe kendini inandırmaya çalışmıştı. Tavanına diktiği gözlerini koluyla kapattı ve kendine soluklanmak için zaman tanıdı. Tam o sırada komodinin üzeride titreyen telefon uğursuz bir sesin tüm odayı doldurmasına sebep oldu. 

Yatakta doğruldu ve arayanın kim olduğuna bakma zahmetine girmeden kırmızı imgeyi sola kaydırdı. Yataktaki yeni yerini alan telefon çok geçmeden tekrar çalmaya başladı. 

Ve bu aramalar üçüncü ve dördüncüyü takip etti. 

Baekhyun'un sabahın erken saatlerinde Chanyeol'e söylemesi gereken önemli şeyler olmalıydı. İç çekerek pes etti ve şakaklarını ovalarken aramayı hoparlöre aldı.

"Efendim Baekhyun?"

"O-oh! Uyanmışsın bile." Ses derinden geliyordu. Chanyeol anlayabilmek için telefonu biraz daha yakınına çekti. 

"Evet. Ne oldu? Bu kadar ısrarla aramanın umarım önemli bir sebebi vardır."

Baekhyun Chanyeol'ün söylediklerini tamamen göz ardı ederek başka bir şeye takıldı: "Ses tonunun nesi var senin? İyi misin?"

"Yeni uyandığım içindir.Şimdi kapatmam gerekiyor."

"Bekle! Piknik için bizimkilerle konuştum. Kyungsoo seni göreceği için heyecanlandı resmen! İnanabiliyor musun? Onu bu şekilde baştan çıkarabilen ilk kişisin. Neyse konumuz bu değil. Öğleden sonra bahsettiğim ye-"

"Baekhyun! Sabahın köründe bunun için mi aradın gerçekten?"

"N-ne? Hayır. Seni uyandırmamı sen istemiştin."

"Tamam," derken bilmem kaçıncı kez şakaklarını ovaladı. Baş ağrısı yeni yeni kendini göstermeye başlıyordu. "Uyandığıma göre kapatabilir miyim artık? Kendime geldiğimde ben seni ararım. Hoşçakal."

Baekhyun elinde telefon ile öylece kalırken, Chanyeol uyandığından beri onu hiç bırakmamış öfkesiyle parmaklarını sardığı kupayı lavabonun içine sertçe bıraktı. Sonra da balkona çıktı. 

"Herkes kabus görebilir Chanyeol. Topla kendini."

Yüzüne bir gülümseme yerleştirmeye çalıştı ve içeri geçti. Kısa bir duşun ardından daha iyi hissediyordu. Öfeksinin yerini almaya başlamış pişmanlıkla sevgilisini yeniden aradı. Çok gecikmeden cevaplanan telefon Baekhyun'un eski heyecanını taşımayan sesini Chanyeol'e iletti.

"Efendim?"

"Baekie⁓"

Kelimeleden oluşan bir cevap yerine aldığı tek şey iç çekiş oldu. 

"Sabah için üzgünüm."

"Sorun... Değil."

Ne söylemesi gerektiğini bilmeden kısacık biran duraksadı. Peşine de bir şeyler uydurmaya çalıştı: "Sanırım çok da sabah insanı değilim."

"Beni kandıramazsın." Baekhyun'un sesi oldukça hoşnutsuzdu.

"Seni kandırmaya çalışmıyorum."

"Daha önce de seni uyandırmak için aradım Chanyeol. Sabah uyandığında genelde vıcık vıcık bir aşk böcüğüne dönüşüyorsun. Kaba birine değil."

"Yakalandım..."

"Eğer bu buluşma yüzündense iptal edebiliriz. Ben senin için iyi olabileceğini düşünmüştüm. Uzun zamandır ev iş arasında mekik dokuduğunu söyleyince Jongin, bir şeyler yapmak istedim senin için. Ama sanırım zorlamamlıydım."

N E R D | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin