BÖLÜM 13

294 17 3
                                    

Merhaba arkadaşlar 🤗 hepinize kocaman kocaman sevgiler😊
Malumunuz çok uzuuuuun zamandır bölüm atamıyordum😏
Ama inanin buna hiç vaktim yoktu🤷‍♀️
Bir yandan bir türlü yapamadığım nikahim ki 3.den sonra sayamadim ertelenme  sayısını 🙈
Bir yandan iyice kötüye giden pandemi 🤦‍♀️ işlerimizi çok  yoğunlaştırdı.

Ama çok şükür ki bölümle geldim sizlere🥰 umarim beğenirsiniz hatalarım varsa affola🦋 okunma sayımız arttıkça çok mutlu oluyorum ne diyelim darısı beğenmelerin ve yorumlarin başına 🤭










Bölüm 13
 
Odama girip direk dolabımın önüne geçtim ve kıyafetlerime bakarak neler giyebileceğimi düşündüm.  Kurtarıcı olarak gördüğüm parçaları yatağımın üzerine attım. En son siyah dar elbiseyi de alıp dolabımı kapattım. Çıkardığım kıyafetlere hızlıca göz atıp hem sade, günlük hem de şık bir kıyafet ayarlamaya çalıştım.  Elbiseleri üzerime tuttum ancak anında vazgeçtim. 

Belirlediğim kıyafetleri üzerime geçirdim hemen Siyah yüksek bel bol paça bir pantolon üzerine haki yeşili askılı bir badi giyindim üstüne siyah blazer bir ceketimi giyinip aynaya baktım, aynada gördüğüm den memnun olarak kıyafetlerimi çıkarıp kenara ayırdım, üzerine takacağım çanta ve aksesuarları da ayarlayıp yatağıma girdim.

Yorgunluktan nefes alamıyor olmama rağmen heyecanım yorgunluğumu alt etmesi şaşılacak şey doğrusu.  Yarın neler olacağı düşüncesi bir türlü uyumama izin vermiyor. Bir yanım heyecan ile tutuşurken diğer yanım heyecanımı frenleyip çok fazla kapılmama izin vermiyor. İki duygu seli arasında boğuşmayı bırakıp  Derin bir nefes çekip yatakta yan döndüm ve kendimi uyumaya zorladım.
 
Alarmın sesi ile uyanıp hızlıca banyoya girdim kişisel işlerimi halledip banyodan çıktım kapıda beni yüzünde gülümseme ile duvara yaslanmış Altay bekliyordu.

Beni baştan aşağı süzdü ve gülümseyerek  “günaydın” dedi Bende ona karşılık verip “günaydın” dedim. Önce bir Annemlerin odasına bakıp sonra bana döndü “hazırlanıp çıkalım biz annemler uyuyorlar baktım ben" dedi.

Başımla onayladım ben odama girerken o da banyoya girdi. Dün geceden Belirlediğim kıyafetleri hızlıca üzerime geçirdim hafif bir makyaj yaptım. Aksesuarları hızlıca taktım, Çantamı da alınca tamamdır hazırım işte aynada hızlıca kendimi süzdüm  evet işte gayet günlük ama ayni zamanda şıktım aynadaki aksim bana ısrarla ela güzelsin kızım iste hem çok özenme eğer düşündüğün konuşma olmazsa daha çok üzülürsün bak tembihleri yapıyordu ama kalbim ısrarla ona kulak tıkıyor umarım dedim umarım üzülmem.
 
Odadan çıktım salona girdiğimde Altay hazırlanmış yatağını toparlamış camdan dışarı bakıyordu.
“Altay, hazırım ben" kafasını bana çevirince gözlerim direk gözlerini buldu. Üzerine oda yeşil bir kazak giyinmiş  altında siyah kot giyinmiş. İstesek bu kadar uyumlu olamazdık bu beni gülümsetti. 
“Tamam o halde hadi çıkalım” kafamla onaylayıp evden çıktık.
Aracın yanına gelmeden hızlıca kapıları açtım
“bir süre şoförünüz benim çok şanslısınız komutanim” dedim.
“öyle doktor hanım fazlasıyla  şanslıyımdır özellikle sizden ötürü” diyip göz kırptı. Basit bir göz kırpma hareketi bile organlarımı hareket ettiriyor.  Bu nasıl bir duygu cümbürtüsü hala anlamıyorum.
Altay araca bindi bende kendi tarafıma geçtim araca bindikten sonra Altay' a döndüm.
“evet komutanım rotamız neresi” dedim. Bana tebessüm edip “sen sür ben tarif edicem" dedi.
 
Yola çıktımızdan beri yaptığımız güzel  sohbet ile ikimizin de yüzünde oluşan gülümseme bana işte dedirtiyor işte biz, ta küçük bir çocuk iken başlayıp bu yaşıma kadar milim azalmadan kuvvetlice artarak ilerleyen aşkım sevgim bunun en büyük kanıtı.

Altay ile bu zamana kadar duygularımız hakkında hiç konuşmadık evet ama ikimizde kalplerimizin birbiri için attığını hissediyorduk en azindan ben öyle hissediyordum ki buraya geldiğimden beri gözlerinde gördüğüm duygular Altay'ın da benimle aynı duygulara sahip olduğunu  düşündürüyor. Dünden beri kalbimden gecen duayı yineledim, inşallah dedim inşallah duygularımız hissettiğim gibi karşılıklıdır yoksa bu sefer ki hayal kırıklığım nasıl düzelir onu hiç bilemiyorum.
 
Bol sohbetli geçen yolculuğun ardından geldiğimiz mekan dikkatimi çekti yapay bir göl üzerinde yapılmış tahtadan iskele üzerinde masalar yuvarlak şekilde yerleşmiş böylece her masa gölete bakıyor restoranın ortasında ise mutfak ve kasa bulunuyor. Hayran olunasi bir yer gerçekten bir taraf dağ bir taraf yeşillik ortasında yapay gölet üstünde restoran. Hayran hayran etrafı incelerken kolumdan tutulmamla bütün odağım dağıldı. 

“Begendin herhalde" diye sordu yüzünde o hayran olunasi gülümsemesi ile bana bakan Altay.
Kafamla onayladım “harika bir yer Altay bayıldım dizaynı kim yaptı ise çok zevkli imiş gerçekten “
Yüzünde ki gülümseme genişledi “ evet gerçekten öyle buranın sahibini. yakından tanıyorum gerçekten çok zevkli bir kadın, hadi gel oturalım birazdan sizi de tanıştırayım beğenilerini onada belirtirsin eminim fazlasıyla seveceksiniz birbirinizi" dedi. Altay ‘ın her söylediği laf ile yüzümde ki gülümseme yavaş yavaş soldu. Ne demek kadın ne demek çok sevdiğim nasıl yaa beni buraya sevdiği kızı tanıştırmaya mı getirdi bu adam yoksa Allah'ım kafayı siyiracagim nasıl olur ya?!

“Ela gelsene” diye seslenen Altay ile kendi icim de ki düşüncelerden sıyrılıp karşısına oturdum. Yüzüme o hayran olunası gülümsemesi ile bakan Altay'a bende seni çiğ çiğ yiyeceğim bakışı ile baktigimdan eminim ama sorun şu ki o bunu  anladımı  acaba orasi muamma.
 
Içimden konuşmama ara verip Altay ve kadının yanina ilerledim.  Altay bana gülümseyip elini belime koydu “Ela tanıştırayım arkadaşımın kardeşi Betül,  Betül Ela da benim değerlim" yüzüme gülümsemesi ile benim de yüzümde ki sirke surat ifadesi yerine tebessüm e bıraktı aşık aşık Altay ‘ A bakarken Betül’ün birden sarılması ile şok oldum. Sarılışına karşılık verdim hemen düşündüğüm gibi bir durum olmadığına göre bu güzel kızla arkadaş olabilirim hem ne demişti Altay sende tanıyınca seveceksin. Kollarını çeken Betül “ çok memnun oldum ela, abimin bu zamana kadar neden kimse ile olmadığını kimi beklediği seni görünce daha iyi anladım” tam cevap verecektim ki Altay araya girdi “sus kız cimcime, bizim Ela ile konusacaklarimiz var bize güzel kahvalti menünden getir ve yanımıza da uğrama sakın “ Altay ‘ın sözleri ile gözlerim irice açıldı “Altay ne kadar ayip, Betül lütfen kusuruna bakma” betül halime gülüp “ ya ne kusuru canım benim ben bunların içinde büyüdüm bağışıklığım var odunluklarina"diyip bana göz kırptı. Bende gülümsedim şimdiden sevdim bu kızı ben tam benim kafa dengim. Bana göz kırpıp altay a ise kötü kötü bakarak yanımızdan ayrıldı.
Altay elini belime koyarak beni masaya yönlendirdi.  Masaya oturunca yüzünde ki gülümseme bana da bulaştı “betül ü sevdin mi" diye sordu. Çok sevdim hem de hangi arkadaşının kardeşi tanıyor muyum ben" diye sordum. Yüzünde ki gülümseme anında soldu onun düşük surati bana da yansıyınca yerimde huzursuzca kipirdandim kötü birşeyler var belli ki “ betül Ankara'dan devre arkadasim Emre'nin kardeşi ayni zamanda 2 sene önce şehit verdiğimiz diğer devremin de eşi” deyince ruhum çekildi icim buruldu gözlerimde biriken akmak icin an kollayan gözyaşlarım ile Altay'a baktım doğruca yapay gölete bakıyordu. Iyi de oldu beni bu halde görmesin bir an çok kısa bir an Betül yerine kendimi düşündüm ahh çok zor Betül ne kadarda dirayetli hic belli etmiyor ne kadar güçlü duruyor oysa ki dışarıdan. Altay başını bana çevirince “neyse şimdi bunları konuşmayalım sonra uzun uzun konuşuruz, biz bizden konuşalım” dedi o anda garson masaya gelip servis açtı garson masadan ayrılana kadar bende Altay da sessizligimizi koruduk. Ben kendimi toparlamak için kendimle savasmakla mesgulken Altay gölete bakmaya devam ediyordu. Masada ayrılan garson ile gözlerimiz kesişti ve ikimizde tebessüm ettik.
“Ela şimdi ben konuşmaya başlayayım sen bu arada hem beni dinle hem kahvaltını et anlaştık mi" diye konuşan altay ile ister istemez heycanlandim . Kafamla onaylayıp tabağıma börek aldım ve Altay"ı dinlemeye başladım.
 
ALTAY’DAN
 
"Ela sen benim icin her zaman en özeldin biliyorsun hep benim en'imdin ! hem kardeşim hem sevdiğim hem arkadaşım hem sırdaşım. Hayatim da arkadas olarak da kardes olarak da kadın olarak da bir tek seni sevdim sadece de seni seveceğim. Diyeceksin ki madem beni seviyordun bunca seme bana niye yazmadın aramadın görüşmedik. Aslında ben duygularımla sen buraya geldiğinde yüzleştim o gün  albaya verdiğim sözü biliyorsun, o söz beni önce Ankara sonra bambaşka şehirler en son buraya getirdi.
Sen Ankraya' yı kazandığında aslında ben seninle görüşecektim ama eğitimler sürekli il dışı ve günlerce hatta aylarca telefonsuz iletişimsiz olmamı gerektiriyordu ve bende seninle görüşmeme kararı aldım ve inan bu benim icin çok zor bir karardı. Iyi halt ettin diyeceksin belki evet ettim keşke etmesemiydim evet keşke etmeseydim ama iyiki de ettim. Senin o zamanlarımı görmeni istemiyordum Ela bana kızabilirsin sonuna kadar haklisin. Ama şuanda kader bizi bir araya getirdi tekrar ve bunu kaybetmek istemiyorum eğer sende istersen  kabul edersen “Benimle evlenir misin?”
diyip sustum. Tedirginlikle Ela'nin yüzüne bakıyordum ama hiç bisi anlamiyorum ki şaşırdı evet bunu biliyorum ama acaba çok mu hızlı gittim acaba?
“ela, cevap verecek misin?” diye tekrar sordum.
Ela yüzüme baktı “Hayır” dedi. Şaşkınlıkla yüzüne baktım. Hayır mi nasıl hayır sevmiyor mu beni ben yanlış mi anlamışım herşeyi
“anlamadım”diye tekrar sordum canımı acıtacak soruyu
“Hayır Altay" dedi.
 
.
.
.
.
.
.

Sizce Ela neden hayır dedi ?
Bölümü sevdiniz mi ?

SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin