bölüm 14

214 12 3
                                    


Ben geldimmm 🤗🤗🤗

Merhaba arkadaşlar, çok uzun zamandır bölüm atamıyordum kusuruma bakmayın lütfen 😔

Ancak hayat kosturmasından dolayı biraz gecikti bölüm.
Umarım ki bölümü beğenirsiniz, yazım yanlışlarım var ise şimdiden affola.

Keyifli okumalar🥰
Yorumlarınızı bekliyorum💯















Altay:

Hayır demişti, hayır. Benim bütün hislerim bütün düşüncelerim yanlış anlamadan ibaret miydi yani

Benim dillendirmeyi bırak aklımın en ücra köşesinden bile geçirmekten korkacağım cümleyi kararlılıkla yüzüme karşı hem de iki kere rahatlıkla söylemişti. Ama nasıl olur ben sanmıştım ki,
kendi düşüncelerime o kadar dalmıştım ki bana seslenen Ela' yı elimin üzerine koyduğu elinin varlığı ile farkedebilmiştim.

Kafamı kaldırıp yüzene baktığımda Ela o güzel gülümsemesi ile bana bakıyordu. Ah be gül güzeli sen böyle güzel gülerken benim içimi nasıl parçaladığından haberin olsaydı keşke.

“Altay beni duymuyor musun”?
Efendim, dalmışım” dedim. Hem de ne dalmak, hoş dalmasam ne diyecek ne kaldı acaba söylemediği
Gülümsemesi genişledi ve “ o zaman tekrar söyleyeyim ben diyeceklerimi madem duymadın beni”

“Altay ben senden bu teklifi duymayı o kadar uzun zamandır bekliyorum ki, kafamın içinde seninle o kadar çok kez evlendim ki, seninle bebeklerimizi o kadar hayal ettim ki, senin bilmediğin ama benim içimi her gün daha fazla yakıp kavuran aşkını o kadar zaman bekledim ki ben sana hayır dedim çünkü seninle önce sevgili olmak istiyorum aşkını iliklerime kadar yaşamak, ilk elini tutmada yaşayacağım heyecanımı seninle ilk öpüşmemizin bana kattığı mutluluğu her şeyi zamanla yaşamak istiyorum. Çünkü çok uzun zaman bunu bekledim ben. Her şeyi zamanla yaşasak olur mu. Evlenme teklifine gelince binlerce kere evet ama öncesinde ben sana soruyorum. Altay benimle sevgili olur musun, benim herşeyim olur musun”

Şaşkınlık şuan da yaşadığım hangi duygu daha baskın kavramaya çalışıyordum, önce derin sarsıntı sonrasında ise Ela nın itirafları duygudan duyguya sürükledi. Ne demişti sahi bana olan aşkı yakıp kavuruyor demişti dimi yanlış duymadım o da beni seviyor.

Geniş gülümsemem yüzüme yayıldı ellerimin üzerinde duran elini avuç içime saklayıp önce derin koklayarak öptüm gözlerinin içinde ki geniş gülümsemesinin aynısı benim de yüzümde bulunuyordu şüphesiz. “sen benim çoktan her şeyim oldun bile Ela'm, biz birbirimize yol arkadaşı hayat arkadaşı olmuşuz haberimiz yokmuş, bizim kalplerimiz çoktan yaşamaya başlamış meğer aşkımızı sadece bedenen şimdi yaşamaya başlıyoruz belli ki. “ yerimden kalkıp yanına gittim onu kollarımın arasını alarak içime sokarcasına sıkı sarıldım.

Boynunun en derinlerinde kokusunu solurken dilimden şüphesiz çıkmayı en çok bekleyen cümlem döküldü “seni seviyorum” sesim yankılandı gibi oldu kafamı boynundan kaldırdım yüzüne bakarken sadece çıkmayı değil duymayı da en çok beklediğim cümle olduğunu farkettim o an. Ela da bana bana sevdiğini dillendiriyordu.

ELA:

Kalbimden kocaman bir şükür geçiyordu o anlarda. Çok şükür bunca sene sabırla beklediğim sevdiğim de aynı sabırla beni bekliyormuş. Bizi birbirimize yâr edene çok şükür.

Bol sohbet, gülüşme ve aşkla geçen kahvaltımızın ardından kahvelerimiz içerken de ayrı geçirdiğimiz zamanlarda neler yaşadığımızdan bahsediyorduk hele annelerimizin meğerse bizden gizli birbirimizi yapma çabalarını ise birbirimize anlatırken kahkahalarla dinledik. Ah o ahiretlik bacılar yok mu,

“kalkalım mı arkada harika yürüyüş parkuru var biraz yürüyelim, el ele”
El ele kısmına baskı yaparak söyleyen Altay'a genişçe gülümsedim.

SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin