bölüm 5

343 20 0
                                    

Ben geldiiiiim 🥰 biliyorum biraz geciktim ama kusuruma bakmayın lütfen. Okuyucu sayımda ki artış ve gerek yorum olarak gerekse özelden mesaj atan okuyucularıma cok teşekkür ederim. Motivasyonumu arttırıyorsunuz 😊
Yeni bölümle karşınızdayım, umarim beğenirsiniz hatalarım varsa şimdiden affola. Keyifli okumalar










Alarmın sesiyle yataktan kalktım banyoda işlerimi halledip hızlıca giyindim mutfağa gidip kahvaltimi hazırladım. Hızlı kahvaltımın ardından evden çıktım. Hastaneye daha önce altay ile gittiğimden yolu bilmiyorum, taksi çağırmak icinde Lojmanin girişinde nöbetçi askerlerin durduğu kulübe var onlardan yardim isteyeyim bugünlük. Askerler beni görünce ayağa kalktılar bu yüzümde gülümseme oluşturdu. Sakin yaa sanki komutanlarıyım ben ama tabi asker eşleri aileleri daha cok olduğundan dolayi saygıda kusur etmiyorlar aslinda bu iyi de birşey benim açımdan iç sesimle hesaplaşmam bittiğinde askerin önümde beklediğini görünce bi yandan da mahçup hissettim ben ic sesimle konuşurken adamcağız beni bekliyor önümde.

Merhaba, buraya taksi cagirmamiz mümkün mü acaba?” Diye sordum. ‘Tabi efendim hemen çağırıyorum” dedi. Efendim ne ya rahatsiz oldum ama birsey demedim yine de. Biraz sonra gelen taksiye bindim ve hastaneyi söyledim bir yandan da yollara bakıyordum buralari tanımaya biryerden başlamalı.

Lojman hastaneye taksi ile 10 dakika mesafede bu cok iyi iste iş çıkışı yürüyerek de gidebilirim demek ki eve ücreti ödeyip taksiden indim. Hastaneye girdiğimde direk hocamın odasına gittim.
“Gel” hocam merhaba” “gel ela hoşgeldin, “hosbuldum hocam” günlük hal hatır muhabbetinin ardından hocam ayağa kalkti bende peşinden, bir odaya girdik burasi giyinme odasıydı, icerde de bir kapı vardı “ela burasi giyinme odası ilerde ki kapıya yürüdü burasıda dinlenme odası boş bulursan dinlenirsin “ gülümsedim.  Cok dinlenme insani değildim. Çalışmayı herşeyden çok seviyorum. Dolaplardan birisini al içinde forma vardır giyin ve gel bankonun önünde bekliyorum” tamam hocam" dedim. O odadan çıkarken kendime hemen bir dolap buldum içinde gerçekten forma vardı ama ben yanimda getirdiğim formaları giyindim buradakileri çantama attım eve götürüp yıkamalıyım önce. Çantamdan çıkardığım önlüğü giyinip steteskopumu da boynuma taktım. Dolabı kitleyip odadan çıktım.

hemşire bankosunun önünde hoca ile birlikte 5 kişi bekliyordu bunlar diğer cerrahi asistanlar belli ki hızlıca yanlarına yaklaştım . “gel ela, evet arkadaşlar yeni bir güne başladık tanışma faslını sonra halledersiniz önce vizit atıp dağılımı yapalım” arkasını dönüp ilk odaya girdi.

Nöbetçilerin hasta teslimi yeni hastaların dağılımı yapıldı yeni olduğumdan bana hasta verilmemisti. Bu biraz canımı sıktı burda herşeye yeniden başlayacağım belli ki. Düşüncelere öyle dalmışım ki ismimi duymam ile bir an irkildim “ela” “efendim”  “tanışalım, fırsatımız olmadi ama hakan hoca böyle önce iş diyenlerden, ben sedef “ memnun oldum" diyip gülümsedim tatlı kızdı kısa boylu minyon bir kız Kızıl küt saçları ve çilleri çok yakışıyor yüzüne. Sırasıyla diger iki arkadaşla da tanışmış oldum. “emir, gökhan bende memnun oldum" Geceden nöbetten çıkan iki kız vizit sonrası ayak üstü isimlerini söyleyip hastaneden çıkmışlardı. Anlaşılan benden elektrik alamadılar olsundu napalim heryerde olur iki üç sevimsiz buranınkiler de o ikili herhalde.

“neden asistanlığı tamamlamak icin buraya geldin, geldiğin hastane hepimizin gelmek isteyeceği bir hastane orayı bırakıp buraya gelmek icin önemli sebeplerin olmalı” sedef in sorusu ile gülümsedim “evet geldiğim hastane cok iyiydi ancak dediğin gibi önemli sebeplerim vardı buraya gelmek için” dedim ve susmayı tercih ettim önemli sebebi düşünmeye başladım. Yoğunluk ve telaştan bugün altayı düşünmemistim daha doğrusu düşünmek istememistim. Dün gittiğinden beri haber alamadım ne yapıyor acaba arasam mı? Hıhı ara ela hatta altay neden bana haber vermedin gittiğinden beri aramadın diye trip at hesap sor sevgilisisin ya zaten'. Ic sesimle hesaplaşmamı yine sedef bölmüştü.
“Buralar da olay çok olur ela, sıkıntılı bir bölgedeyiz biliyorsun o yüzden tercih edilerek gelinecek bir şehir değil.  Ondan şaşırdım yanlış anlama bunaltmak istemedim” mahcup bir sekilde başını eğdi “estağfirullah ne demek bunaltmak sormakta haklısın ancak insanları bu düşüncelerle baskılıyorlar sedef bu şehirlere korkutarak sindirerek gelmemizi engelliyorlar oysa nasıl insanlar izmir e rahatlıkla gidiyorsa buraya da gelebilmeliler ki buralarda cok güzel gezilecek yerler varmış en yakin zamanda görmek için sabırsızlanıyorum.” Dedim. “orası öyle tabi, ama maalesef amaçladıklarını başarıyorlar da ela sende yakında tanık olursun gelen askerler,koruyucular, memurlar içimizi perişan ediyor" asker mi dedi o altay acaba altay da gelmişimiydi hiç yaralı  olarak içim acıdı altayın kanlı hali gözlerimin önüne geldi kalbim sıkıştı.

Asker çok mu geliyor" diye sordum. “Tabi geliyor hatta müdavimimiz olan bir kaç karakol bile var, sürekli baskın yiyorlar veya operasyona gidiyorlar bazen küçük bazen büyük yaralı olarak bazen de” diyip duraksadı yüzü acıdı “şehit veriyorlar" diye devam etti”. Kalbim sıkıştı Allahim askerimizi polisimizi devletimizi koruyan her yiğidimizi sen koru muhafaza eyle. Içimden dökülen dualarin merkezinde altay vardı.

“Neyse 210 daki hastaya bakalim sohbete devam ederiz sonra, içim çok ısındı sana ela sevdim valla kız" kahkaha attım çok içten bir kızdı “bende cok sevdim seni sedef".”Tabiki bebeğim sevilmeyecek kız mıyım” gülümsemem yüzüme yayıldı iyice "pek te mütevazisin” dedim. “öyleyimdir şekerim soyadım mütevazilik" gülümseyerek hasta odasına ilerledik.

Çalan telefonumla ekranına baktım tanımadığım bir numaraydi “sen bak ela ben içeri geçiyorum gelirsin sen" kafamı sallayıp telefona cevap verdim. “efendim" “ela hanim merhaba, ben murat! emlakçı” “merhaba, murat bey” bugün imzalar için görüşelim demistik ela hanım müsait miydiniz" “hastanedeyim murat bey ise yeni başladım bugün çıkamam sanırım” “Anladim ela hanim ama bugün imzalanması gerekiyor ben hastaneye gelirim sizin için de uygunsa eğer “ “olur tabi ki geldiğinizde ararsanız yanınıza gelirim" tamam ela hanım görüşürüz .”görüşürüz”. Telefonu kapatıp hasta odasına ilerledim.

Hadi ela yemeğe gidelim öğle arası oldu” tamam gidelim sedef nerde yiyoruz hastanedemi dışarıdamı” öğle arası genelde yoğun oluyoruz o yüzden dışardan söylüyoruz arkadaşlarla ama böyle müsait olduğumuzda yemekhane veya kafeterya da yiyoruz sana uyarsa kafeterya da yiyelim.”olur tabi uyar bana hadi gidelim" dedim. O sıra çalan telefonuma cevap verdim. “efendim murat bey, geldiniz mi tamam kafeteryaya gelebilirseniz orada görüşelim, tamam" telefonu kapattim. “hayırdır dedi sedef” güldüm sedef ile ilgili yeni bir bilgi de birazcık meraklı olması idi sanırım. “Emlakci canım imzalamam gereken evraklar varmış onları getirdi ben çıkamam dedim bugün oda sağolsun buraya geldi.” Yüzündeki muzur gülümsemeyi görmezden geldim.

Boş masalardan birine oturduk “ ee nesi meşhur kafeteryanin rehberlik etmelisin bana"dedim. Kesinlikle ızgara ve makarna al, pizzası da güzel ama seviyorsan düşün bi dedi “garsona dönüp ızgara yanına püre yanında makarna olsun dedim. Sedef te aynisindan dedi. Verilen sipariş ardından sohbete devam ederken Sedef cümlesini yarıda kesip arkama baktı “ buyrun birşey mi soracaktınız” dedi. Arkamı döndüm arkamda ki kişi emlakçı idi “murat bey buyrun lütfen “dedim. Sedef ile murat ı tanıştırdıktan sonra sedefin çalan dek telefonu ile ben bir hastaya bakıp gelicem sen otur lütfen “dedi. Kafami salladim, buyrun murat bey nereler imzalanması gerek” evrakları çıkartırken karşıdan bana doğru gelen ama murat a kaşları çatılı şekilde bakan uzun iri yari bu ne be dev gibi adam hem niye bizim masaya geliyor ki muratı tanıyor  heralde gözleri ile öldürdü adamı resmen.

Masaya iyice gelen  adam bana bakip gülümseyerek sanki murat ı yiyecek gibi bakan bu adam değilmiş gibi “Merhaba ela” dedi. Nerden tanıyor bu adam beni, kalkan kaşlarım ile “merhaba, tanışıyor muyuz? Diye sordum.  Murat ta kaşları çatılı adama bakıyordu,  oturabilirmiyim diye sordu” tabi buyrun" dedim adam masaya oturup, “murat hayırdır hastamısın, niye geldin hastaneye diye sordu” demek ki tanışıyorlar, aferin ela cok zekisin nasil da anladin tanıştıklarını hemen, kendi kendime konuşmayı bırakıp ikiliyi izledim. “Merhaba ali, imzalanması gereken evraklar vardı ela ya onları getirdim" dedi ela mı ne bu samimiyet yahu.  Ben Düşünene kadar ali denen dev “ela derken murat onun sonunda bir hanım eki olmalı diye düşünüyorum yanılıyor muyum “ dedi. Bu adam kim yaa kendisi hanım demiyor ama murat a hanım dedirtiyor tamam bende hanim dememesine şaşırdım, hoslanmadim sanki cok samimiymisiz havası verdi ama bu ali devi kim, kim yani. Ali bana dönüp “ imzalar tamam mı” dedi. Kafamı  salladim murat a dönüp “tamamdır işin heralde murat biz ela hanım ile dedi hanımı bastırarak konuşacaklarımız var müsade edersen” dedi. 

Kaşlarımı çatıp ali ye döndüm murat a bakıyor dik dik “tamam ela tekrar görüşürüz “ dedi. Birbirlerine dik dik bakarak murat gitti.

Ve sinirle ali denen dev e döndüm “kimsiniz” dedim. Sesim sert çıkmıştı “Ela merhaba ben altay ın devresi ali ” dedi ah tabi yaa telefonunu vermisti altay, ali bu demek ki sinirle çatılan kaşlarım gülümsemeye döndü rahatlamıştım  “merhaba ali, kusura bakma tanımayınca rahatsız oldum"dedim .” Olurmu öyle sey ben de bu murat ı yanında görünce bir an şaşırdım doğrusu kendimi tanıştırmayi ikinci plana atmışım “ dedi. Ve güldü.

Ali ile yapılan sohbetin ardından yanımıza gelen sedef “gülümseyerek ooo üsteğmenim” dedi, ali de gülümseyerek “ooo doktor hanim" dedi. Bunlar nerden tanışıyor, dahası ali yi tanıyan sedef altay i da tanıyormu ali evli belli ki yada nişanlı parmağında alyans var ama altay bir an içime dolan kıskançlık duygusu ile sinirle sedef e döndüm “siz tanışıyor musunuz” dedim. “evet ela demiştim ya asker cok gelir buraya diye bizim müdavimlerin başının eküri si üsteğmenim de” diyip güldü. Eküri mi kim ki o ali bana dönüp “altay dan bahsediyor “dedi. “Ela sen tanıyor musun altay üsteğmeni, dedi sonra aklına yeni gelmis gibi, siz nerden tanışıyorsunuz” dedi, ali ile bana bakarak.  O sesinde ki hayranlık tınısı mı bana mi öyle geldi sedef 4 saatlik arkadaşlığımız son bulacak, geliyorlar sağlı sollu bana konuşmalara odaklanamiyorum suanda zira beynim tamamen altay üsteğmende idi. Soruya cevap ali den geldi “Evet sedef altay ile ela çok eskiden beri tanışıyorlar bende altay aracılığı ile tanıştım ela ile”diyip bana göz kırptı. Sedef bana bakıp gülümsedi bende zoraki gülümsemeye çalıştım ama ne kadar başarılı oldum orasi muamma. Kusura bakma sedef önce senin şu sesindeki hayranlık tınısını çözmem gerekiyor sonra arkadaşlığımıza devam ederiz.

Masaya gelen yemekler ile yemeğimizi yedik. Hep birlikte masadan kalktık sedef “görüşürüz üsteğmenim, çağla ya çok selam"dedi. Çağla ismi geçince ali nin yüzünden geçen aşık gülümseme ye bende gülümsedim karısı belli ki çok seviyor ne güzel benim ismim geçince altay da böyle olurmu acaba bi  dakika altay ın adi geçince bende böyle oluyorsam ayakli ilani ask ediyorum demektir. Ya altay anlamışsa anlamışmidir ki yok canım ela sende. Ali “ela gene nereye daldın, ne çok düşünüyorsun. aşık mısın sen “ diyip göz kırptı “yok canim haha daha neler, ne alaka, ne saçmalıyorsun, hastamı düşünüyordum ben"dedim. Ali de öyle olsun bakalim “ dedi. “Ela çağla benim karım “dedi ve gülümsedi “ gelmeden senden bahsettim oda aksam yemeğe çağırdı kesinlikle bekliyorum dedi ki itiraz hiç sevmez gelmezsen başının etini yer haberin olsun” dedi. Ve gülümsedi. “olur tabiki gelirim, adresini verirsen bana is çıkışı gelirim dedim".” Bizde lojmanda oturuyoruz zaten, akşam evden alırım ben seni" dedi. “tamam”diyip vedalaşıp kata hastalarımın yanina gittim. Ahh altay bana askı öğrettiğin yetmiyor gibi birde bir sürü güzel arkadaşlık sağladın teşekkürler sevdiğim var ol.

Aliden:
Sabah işlerimi halledip askeriyeden  çıktım hastaneye geldim. Bir yandan da altay i aradim. “devrem naber" "iyi kardeşim senden naber nasılsın “ sesi yorgun geliyordu “iyim kardeşim de sesin yorgun geliyor hayırdır” dedim. “Yok devrem, her zaman ki işler” Diyip geçiştirdi beni. Üstünde durmadım sınır da en problemli yer de görev yapıyor yorgunluk olması çok normal canı sağolsun da  şerefsizler karakolu yol geçen hanına döndürdüler. Neyse altay neşelendirmek için konuya girdim" altay dün çağla ya ela dan bahsettim, hemen tanışmak istedi hatta akşam için  yemeğe bekliyor, bende bugün hastaneye geldim, hem ela ile tanışayım hemde aksama yemeğe davet edeyim diye”dedim. Derin nefes alma sesi ile gülümsedim dostum duygularından kaçamıyor “çok iyi ettiniz ali, allah razı olsun aklım yeterince onda zaten en azından güvenlik konusunda  aklım kalmasin” dedi. “allah"in  izni ile bana emanet yengem kardeşim aklın kalmasın “dedim gülümseyerek “eyvallah dedi. “dostum yenge dememe laf etmedin kabullendin heralde duygulari artık “ hiç kaçmadım ki ali, yıllar önce yaptığım hatanın ela yı burda gördükten sonra pişmanlığını yaşadım keşke ozaman kaçmasaydım dedim ama bu sefer pişman olmak istemiyorum, ela da bana karşı duyguları varsa eğer bu sefer beklemek istemiyorum, kader onu buraya getirdi bunu kaçırmak istemiyorum, ela yı hayatımda istiyorum ben “dedi.

SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin