Bu Nassıl Bir Aşk

ÖLÜM GÜNÜ MÜ? DOĞUM GÜNÜ MÜ?

Bölüm geç geldi. ÖZÜR  ve voteleri bekliommmm.  İyi okumalar inşallah beğenirsiniz.

Sevda ' nın ağzından

....

1 hafta sonra

Efe çok tatlı ve sakin bir çocuk onunla çok iyi anlaştık ve işe temelli kabul edildim. Çok mutlu oldum.  Ama bir sorun var. Yarın Efe'nin doğum günü ve ben bişiler yapmak istiyorum. Acaba nasıl birşey yapsam? En iyisi palyaço felan yani daha ne olur ki?

......

Bugün doğum günü varrr, Efe kesin begenicek de o Kerem bey begenicek mi? Biraz ona sormadan yapmis olabilirim ama sonuçta oğlunun doğum günü yani o da kutlar.

Saat 1 gibi her şey hazırdı. Efe'nin birkaç arkadaşını da cagirmistim partiye. Yani etrafta bir sürü küçük canavar var. Neyse işte ben hem çocuklarin uslu durmasini saglayip hem de velilerle sohbet ediyordum. Çocuklar ve Efe ise etrafta kosusturuyorlardi. Pasta kesimi ise tam bir faciaydi. Pasta kesildi ama ne kesilme , çocuklarin hepsi "bn kesicem bn kesicem bananee" die bagirinca tabi biraz aksadi. Akşama doğru misafirlerin birkaçı gitti. Tabi ki Kerem beyin gelme saati de yaklaştı.  Asıl eğlenceyi kacirmis olsa da bunu hakketti yani evde bulunan emektar hizmetçimiz Ayşe teyze "Kerem bey oğlum bu tür şeyleri sevmez kızım" diyince bnde ustelemedim. Gelince kalan eğlenceye katilir artık napiyim yani. Herneyse bn böyle hayallere dalmış kendimle konuşurken pantolonumun çekildiğini hissettim. Hemen aşağıya doğru baktığımda bir adet şirin Efe ile karşılaştım.  Ardından onun boyutuna indim ve diyeceklerini bekledim. Ve dedigi sey beni çok ama çok mutlu etti. " Sevda abla teşekkür ederim bunu hep yapalım olur mu? Yaparsın dimi?" Ardından öpücük aldim tabi. " Yaparim tabi birtanem."  Bnde onu öptüm tabi. Aslında çocuk dediği şeyle haklı daha önce hiç kutlamamislar. Tamam çocuk daha 3 yaşında ama yani sonucta 2 yaşında en azindan bir pasta alıp uflettirebiliridi ama o da yok. Nedenini cozemesem de ustelemedim. Çıkar yakında kokusu. O sırada bu sefer kapı sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Kesin Kerem bey geldi. Hemen açtım kapiyi ve bir adet burnundan soluyan Kerem bey ile karşılaştım.  Ne oldu ki acaba?  İşle ilgili mi ? Yoksa partiyi beğenmedi mi ? Ama bunun için içeriye girmesi gerekmez mi? Sonuçta parti içerde.  Allah Allah hangi dağda kurt öldü acaba. Ayyyy pardon o başka bir durum içindi. Ama napiyim adam beni öyle bir ittiki devreler yandi. Sahi beni niye ittiki o ? Çok mu soru sordum ne? O ha noluyo lann.

"Bu salondaki herkes burayi derhal bosaltiyo. Geldiğimde kimseyi görmeyecegim. Parti bitti haydi çabuk olun ne duruyonuz."

Tabi bu kukremenin ardından çocuklar sen bir kork Efe bir ağla ben bir tirs. Anladiniz siz ortamı. Neden böyle bir şey yapti bu benim patroncugum. Şimdi de bana doğru geliyooo.

"Sen küçük hanim seninle bunu sonra konusucaz. Ben geldiğimde burada bir parti izi gormiycem. Yoksa çok kötü olur.Bilmem anlatabildim mi?"

Başımı sallamakla yetindim. Parti izi ne ya?

Yokso koto olor muş da bilmem ne. Neyse ben işe koyuliyim anca biter ne de olsa.

Tami tamina 4 saat sonra her şey eskisi gibi olmuştu.  Ama tek fark ben bir daha eskisi gibi olamam en azından bir kaç hafta yani. Bu bel ağrısı bir kaç hafta beni terk etmiyecek gibi duruyor. Zaten  herkesin gittiği ilk dakikalar da Efe' yi uyutmaya çalıştım. Çocuk korktu tabi pis babasından. Neyse ben herşeyin yorgunluğu üzerimde kendimi koltuğa attim. Attim ama saniyesinde zil çaldı. Ardından kapı çaldı. Bir daha zil. Yok mu arttiran ? Kapıyı açtığım an içeriye bodoslama dalan sarhoş Kerem bey ile karsilastim. Neeee? Sarhoş mu? Neyse sakinim. Hemen bodoslama girdiği salona yine ayni etkide koltuğa birakip kendini koltuğa atti. Ardından oturmam için eliyle bana gel gel işareti yapti. Neyse oturalim bakalım.  Oturur oturmaz bana sarilmasi ile şok oldum. Hangi dağda kurt öldü Kerem bey niye bana sarılıyor.  Tamam bu sefer doğru kullandım şu lafı.  Ardından ağlamaya başladı. Ayy kiyamam ama bende ağlarım şimdi!  Bu iş gitgide garip bir hal alıyor..
" Özür dilerim. Özür dilerim. olmuyor işte onsuz yapamıyorum. Denedim ama olmuyor. Bugün o gitti biliyor musun?  Gitti. Geride beni ve Efe' yi bırakıp gitti. Sen olsan hangisini kutlardin. " bunu der demez yüzüme baktı. "Ölüm günü mü? Doğum günü mü? "...