05."Taehyung'un paha biçilmez Jeongguk'u ve değersiz Dünya."

108 16 22
                                    

Tanıtımda ki kısmı hikaye de kullanınca herkesin olmasını beklediğim yüz ifadesi bu : ┬──┬ ノ( ゜-゜ノ)

~
Güzeller güzelimle bir haftadır  tanışıyor olmamı bir gram umursamayışımı herkes, gözüm dönmüş bir şekilde karşımda ki adama silah çekişimden anlayabilirdi sanırım.

O adam aramızı bozabilirdi, o adam aşkımıza zarar verebilirdi ve en korkutucusu güzeller güzelimi benden alabilirdi...

Bunları düşündükçe elimde tuttuğum silahı bana tüfek doğrultan adama daha emin bir şekilde tutuyordum.

O bir çitin tarafındaydı bense bir tarafında.

Güzeller güzelimi evimin arka kapısının yakınlarında ki odaya götürmüştüm. Kaçabileceği yerleri hızlıca söyleyerek asla bana bakmayq gelmemesini söylerek de silahımı kaptığım gibi çitin önünde belirmiştim.

Bu silah kasaba halkı bir gün günahkar olduğumu öğrendiğinde beni öldürmeye gelebilirler diye vardı bende.

Lakin şuan hiç kendimin derdinde değildim. Şuan sadece canımın derdindeydim.

"Seni sikik ibne! Oğluma sen-sen bulaştırdın!" dedi karşımda büyük bir hırsla, dişlerinin arasından konuşan, gerizekalı herif.

Ağzımı dahi açmayıp alnının ortasından vurmayı düşündüm o an. Lakin ne olursa olsun o benim güzeller güzelimin babasıydı(!).

"Jeongguk'dan uzak dur. Benden uzak dur. Bizden uzak dur. Duracaksın. Duydun mu beni?" diye ona karşı sakinlikle konuştum.

İyice sinirlenirsem, gözüm dönerse eğer gözümü bile kırpmadan onu yakar kül ederdim.

Tetiğe giden eli gördüğüm an alnına doğrultuğum silahı yere eğerek ayağına sıktım.

Acıyla çığlık atışına mimik bile oynatmayıp sadece aynı cümlelerimi sıraladım ve o acıyla kıvranarak arabasına bindiği gibi yok oldu.

O an güzeller güzeli Kelebek Bahçe'm beni yıllar sonra bu kadar huzursuz görüyordu.

Yağmur gittikçe şiddetlenirken güzeller güzelimin yanına gittim.

Sıkı sıkı sarıldım ona. Özür diledim ondan babasına zarar verdiğim için ve o saçlarımı okşadı güzel, nazik elleriyle.
Ardından alnıma bir öpücük koyup "İyi olmana sevindim." den başka bir şey demedi.

Dolu ve parıldayan gözleriyle bana hayrancasına bakarken  öldürsem de bir şeylerin değişmeyeceğini anladım.

Jeongguk ile ben bir karadeliğe çekilircesine birbirimize çekiliyorduk ve bundan şikayetçi değildik.

Çünkü biz normal denilen insanlardan değildik. Ve normal olmayanların ömrü hep kısaltıdığı için de biz günahkarlara göre normaldik.

O saatlerce yanağımı okşayıp ellerimi, yüzümü, omzumu öptü.

Bende onun avucunu, saçlarını, yanaklarını ve dudaklarını öptüm.

Saf bir sevgiyle öptük birbirimizi. Saf bir sevgiyle birbirimizin o zamana kadar ki yaralarını iyileştirdik kendimizden habersizce.

Jeongguk'um her şeyim olmuştu bunu tüm kalbimle hissediyordum ve o benim oldukça dünya isteyenin olabilirdi.

~

kelebek bahçesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin