Okul açılalı yaklaşık bir kaç hafta oldu ve ben hala kimseyi tanımıyorum.Halimden de gayet memnundum. Okula gittiğimde bir şey dikkatimi çekiyordu. O kız yani şarkı söylediğim kız sürekli bana bakıyordu. Çok tatlıydı aslında. Ama sürekli bana bakması pek hoşuma gitmiyordu. Birinin odağı olmaya alışkın değilim çünkü. Yine playlistimden bir şarkı açtım ve okulun yolunu tuttum. Giderken o kızı görmüştüm. Adını bana söylememişti ama yoklama alırken adını öğrenmiştim. Adı Ahu idi. Aslında çok güzel bir isim. Ona da çok yakışıyor ama sokakta görsem Ahu aklıma gelen en son isim olur. Gerçe sokakta kendimi de görsem Furkan demem ama neyse. O da yürüyerek geliyordu. Tek başınaydı. Benim gibi o da kulaklık ile yürüyordu. Belki de aynı şarkıyı dinleyip aynı şeyleri düşünüyoruz.
Birbirimizi...
Bunları düşünürken playlistteki şarkılar sırayla çalmaya devam ediyordu ve ikisinin de kulağına aynı şarkının melodisi çalmaya başladı. Bu şarkı gerçekten çok güzel diye düşündü Furkan. Ahu da öyle. Şarkının içindeki şeyler çok üzücü aslında. Ama çok da güzel. Bu yüzden bu kadar çok şarkı dinliyorum. Bütün olumsuzlukları melodi ile neşelendirirken bir yandan da üzebilen harika şeyler şarkılar. Ne düşünmeye çalışırsam çalışayım aklımın bir köşesinde hep Ahu var. Bu his ne. Gerçekten bilmiyorum. Çok boşlukta hissediyorum kendimi. Ne hissettiğini bilmemek çok zor bir durum. Bunları düşünürken okula gelmiştim bile. Hemen arkamdan da Ahu geliyordu. Arkamı döndüğümde göz göze geldik ve bana gülümsedi. Kalbim kaburgalarımı kırıp çıkacakmış gibi hissediyordum. Bende hafif tebessüm ettim ve önüme döndüm. Ona daha fazla bakarsam dayanamayıp bayılacaktım çünkü. Önüme döndüğüm gibi daha hızlı adımlarla yürümeye başladım ve arkadan koşturma sesleri geldi. Kik olduğunu öğrenmek için arkama döndüm. Ahu'ydu. Ahu. Basbaya Ahu. O kadar heyecanlanmıştım ki neredeyse kaçıp gidicektim. İlk defa bu kadar utandım. O da bunu fark etmiş olacak ki birden gülmeye başlamıştı. Bu güzel manzarayı görebileceksem her zaman utanabilirdim. Ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu ama şu an o kadar güzel bir andı ki. Annemin ölümünden sonra ilk defa bu yeniden gözlerimin içi böyle gülüyordu. Gülmesi bittikten sonra ben hala ona bakıp tebessüm ediyordum. Sonra konuşmaya başladı.
-Tanışalım mı?
Ne,birisi gerçekten benimle tanışmak mı istiyor. Bu bir rüya ise gerçekten uyanmak istemiyorum.
Heyecanlı bir ses tonuyla:
-Tabii, çok isterim.
Elini uzattı ve;
-Merhaba,ben Ahu,16 yaşındayım.
Nutkum tutulmuştu kelimeleri zar zor ağzımdan çıkardım.
-M-merhaba bende Furkan 17 yaşındayım okula bir yaş geç başladım.
-Okula beraber yürüyelim mi?
-Olur.
İlk defa.İlk...
İlk defa bir kızla konuşuyordum. İlk defa biriyle konuşuyorum.
Gerçekten bu çok değişik bir his. Ne hissettiğimi bilmiyorum ama bu her neyse değişik. Çok değişik...
Bu kızda beni kendine çeken bir şey var. Ama ne.Ne? Bu sorunun cevabını bulmaya çalışırken aklımı kaçırıyorum. Böyle içimden kendi kendime konuşurken sınıfa gelmiştik. Sınıfa girdiğimizde bir tane kız Ahu'ya el salladı. Muhtemelen gelmesi için.
-İstersen gidebilirsin,benim için sorun olmaz.
-Biraz bekleyebilir.
-Peki.
Sırama oturmak için arkaya doğru ilerledim.
Ahu da yanıma geldi.
-Oturabilir miyim?
-Tabii ki.
Yanıma oturduğunda kalbim küt küt atıyordu. Çantasından kulaklığını çıkardı ve Spotify'a girdi. Listesinin adı çok güzeldi.
"Gün Batımı"
Demek o da gün batımını seviyordu.
Çok ortak yönümüz var gerçekten de.
Ben listesinin adına bakakalmışken bir şarkı seçti ve açtı.Kalbinde birileri var. Bu şarkı benim de okula gelirken dinlediğim şarkıydı. Ortak yönümüz olduğu kesinleşmiş bulunmakta. Kulaklığın bir ucunu bana verdi.
-Bu şarkıyı çok seviyorum. Sen de beğenirsin umarım.
-Beğenmez miyim hiç.En sevdiğim grubun en sevdiğim şarkılarından birisi.
-Gerçekten mi,
Dedi hayretli bakışlarıyla.
Hafif sırıtıp;
-Gerçekten.
Bu kız benim aklımı başımdan alıyor.
Ona aşık değilim belki ama benim için bir arkadaş değil bir sevgili de değil kardeş de değil dost da değil.
Ne bu? Niye bu kadar çok ilgimi çekiyor.Her neyse beni kendine çok fazla bağladı.Hoca geldikten sonra kulaklığını yeniden çantasına koydu ve gülümseyip sırasına doğru ilerledi.
Birisi ile tanışmak iyi gelmişti.Bu ders son dersti bu yüzden zaman bir türlü geçmek bilmedi. Son dersler hep böyle oluyor. 40 dakika sanki bir ömür gibi geçiyor. Öylesine böyle ders bitti. Eve gitmek için çantamı toplarken Ahu yanıma geldi.
-Kusura bakma bu arada sürekli peşindeyim ya eğer rahatsız oluyorsan söyleyebilirsin.
-Hayır tabii ki,sadece pek insanlarla konuşan bir tip değilim, alışkın olmadığım içindir asıl sen kusura bakma.
Gülümsedi.
Gülümsedim...
-O zaman yarın görüşürüz.
-Görüşürüz.
Sınıftan çıktı. Bende çantamı alıp sınıftan çıkmak için yol aldım.
Eve giderken bugün Ahu'nun da dinlettiği şarkıyı dinledim. Her cümlesinde gülüşü,her melodisinde bakışı geliyordu aklıma.
Ben kendimi onda buldum.
Yıllar sonra mutluluğu onda buldum.
İlk defa tebessümlerim içimden geliyordu.Eve varmıştım bile. Cebimden anahtarı aldım ve kapıyı açtım. Bu sefer babam yoktu.Ne olduğunu sormak için mutfağa gittim ve Aysun ablaya sordum. Babamın bir işi çıkmış yemekte olamıcakmış. Tamam dedim ve odama doğru ilerledim. Dolabımın kapağını açıp bir eşofman ve bir sweatshirt çıkardım. Hava soğuk olduğu için kalın bir sweat aldım ve üstümü giyinip aşağıya indim. Yemek bittikten sonra odama gittim ve telefonumu elime aldım.Bildirim gelmişti.Twitterdan.
Hemen bildirimin üstüne tıkladım ve çok şaşırdım açıkçası Ahu beni twitter dan takip etmiş. Ama daha hiç bir şey yazmamıştı.İsteğini kabul edip telefonumu komidine bıraktım. Bir kaç saat uyuya kalmışım. Uyandığımda saat 23.56 idi. Bir kaç dakika telefonumu elime alıp İnstagram da dolaştım ve yeniden kendimi uykuya bıraktım.Evet bu bölümde yeni bir karakterimizin ismini öğrendik aklınızda daha iyi canlabilmesi için Ahu ve Furkan'ı aşağıda göstereceğim.
Ahu 16 yaşında bir lise öğrencisi, şarkı dinlemeyi ve gün batımını izlemeyi çok sever.
Furkan 17 yaşında,resim çizmeyi ve şarkı dinleyip söylemeyi çok sever.Annesini küçük yaşta kaybettiği için insanlarla pek konuşmaz.