Ölüm Kokusu

48 29 9
                                    

İçeriye girdiğimde yerde kanlar içinde yatan babamı gördüm. Ne?
Ne bu? Şaka falan mı? Babamın ölme gibi bir ihtimali yok daha sabah yanımda ol dediğimde gülümsedi bana. Bunu herkes yapar ama babam yapmaz. Beni bırakıp gitmez. Bu kadar boşlukta olduğumu bile bile gitmez benim babam. Aysun abla gerçekten hiç komik değil. Böyle bir şakayı bana nasıl yaparsınız.
Babama öyle boş boş bakarken Ambulans geldi. Demek ki şaka değildi. Ama bu bir rüya o zaman. Gerçek dışı bir şey olmalı bu. Aklım almıyor. Annemin boşluğunu kapatmaya çalışırken bir boşluk daha. Bunu kaldırabilecek kadar güçlü olduğumu sanmıyorum. Ambulans babamı aldı ve ben olduğum yerde donakalmıştım. En sonunda her şeyi idrak ettim ve her bir gözyaşım ölmek istermiş gibi, intihar ediyormuş gibi hızla akıyordu.
Ambulans gitmeden önce telefonumu kaptığım gibi ambulansa girdim. Tek kişi girebiliyordu. O da bendim. Ambulansta ki hemşireler bile benim halime acımıştı. Belki dedim. Belki. Cümle kurmak için 29 harfli alfabede ki iki harfi yan yana getiremeyecek durumdaydım.
-B-ba-babam ö-öl...
-Hiç umut yok. Hastaneye gidene kadar vefat etmiş olur büyük ihtimalle.
-N-n-ne
-Ölüm saati 15.23. Başınız sağolsun.
Bu cümle kulağımın içini kemiriyordu. Başınız sağolsun. Başınız sağolsun...
Babam öldü. İnanabiliyor musunuz?
Ben hemşirelerden duymama rağmen inanamıyorum. Sabah kahvaltıda babamı son kez gördüğüme inanamıyorum. Ona son kez gülümsediğime,son kez sesini duyduğuma. İnanamıyorum....

Ahu arıyordu. Şu an ne onunla konuşacak haldeydim ne de olanları anlatıcak. Telefonu meşgule aldım ve tamamen kapattım. Ahu'yu çok meraklandırdığımı biliyorum ama yapabileceğim bir şey yok.

Ben korkağın tekiyim.  Babamı bile koruyamazken yaşamayı hak etmiyorum ben. O kanlar benden çıkmalıydı.
Her saniye gözümden bir kaç damla yaş akıyordu. Ben çok korkuyordum. Sevdiklerimi kaybetmekten. Annemi kaybettim. Babamı kaybettim. Ahu'yu asla. Asla kaybetmicem onu. Ölmesine izin vermicem. Öyle korucam ki onu saç teline zarar gelmicek.

Hastaneye geldiğimizde birisine haber vermek için yakınımızı sordular. Babamın tek akrabası olan Kaan'ın numarasını verdim. Kendisi benim kuzenim oluyor. Onunla konuşuyorum. İyi bir dinleyici ve tek haber vermek istediğim kişi o olduğu için onu arattırdım. Apar topar buraya gelmek için hazırlanıyordu. Taa Bursa'dan İstanbul'a gelicek.

Gözyaşlarımı durduramıyorum. Hiç bir şey yapamıyorum. Elimden bir şey gelmiyor.Ama bu bir cinayet olmalı. Göğsünde kurşun yarası olduğunu söyledi hemşireler den birisi. Demek ki bu bir cinayet. Bunu her kim yaptıysa onu kendi ellerimle hayallerinden koparmak istiyorum. Onu öldürmek değil onun umutlarını,heveslerini, aşkını em sonunda da bedenini öldürmek istiyorum. Ama o neden benim babamı öldürdü ki. Babam karıncaya bile zarar vermez. Vurulmasının sebebi intikam olamaz.

Hastanede beklememin bir anlamı olmadığını söyleyip beni eve gönderdiler. Eve gittiğimde gözyaşlarım az da olsa dinmişti. Kaan da geldiğinde daha çok sakinleşeceğimi düşündüm. Ahu'ya daha haber vermicem. En azından şimdilik. Kimse ile konuşacak halim yok. Sevdiğin birini kaybetmek o kadar acı ki. Sadece bedenen değil onun değiştiğini ruhunu kaybettiğini görmek de çok acı. Acı. Hayat her türlü acı. Doğanın kanunu bu. Yaşarsın seversin kalbin kırılır ölürsün. Bu. Hayat tam olarak da bu. Bazen geçmek bilmez bazen de bitmek bilmez.

Ben burnumda ölüm kokusu olsa da  yaşamaya devam edicem. Ahu için. Kaan için. Kendim için. Hayallerim için. Dünya için. Babamın katilinin kabusu olmak için.
Gökyüzü olmak için....

Bu bölüm biraz daha duygusal oldu. Bu bölümü yazarken bir çok kez gözlerimin dolduğuna şahit oldum. Umarım duyguyu size geçirebilmişimdir. Lütfen yorum yapmayı unutmayın. Şimdilik görüşürüz. Unutmayın gökyüzü olmak için yaşayın...
😊🤗

Gün BatımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin