Toparlanma

48 28 0
                                    

İki gün geçmişti. İki gündür babamın sesini duyamıyorum. İki gündür onu göremiyorum. Ben şimdi napıcam?
Onsuz nasıl yaşıcam?
Kafamda deli sorular,sorunlar.

Kafam o kadar karışık ki bu aralar Ahu'yu bile düşünmeyecek duruma geldim. Onu çok meraklandırdım. Büyük ihtimalle çok üzülmüş ve bana çok kızmıştır.

Kaan da benim gibi sürekli ağlıyordu. Ama ben artık ağlamayı bıraktım. Gözlerim helak oldu. Şimdi gözlerim değil kalbim ağlıyor. Yaş akmıyor. Nefeslerim gidiyor. Göz altlarım kızarmaktan çok kötü görünüyordu.
Aynaya bile bakmamıştım ama Kaan zorla elimi yüzümü yıkamaya gönderdiğinde farkettim.

Hayatta sadece iki gerçeğim kaldı. İki kalbim kaldı. Kaan ve Ahu. Onları kaybetmemek için elinden geleni yapıcam. Eğer onlar da giderse ölürüm. Hayallerim ölür. Umutlarım ölür. Sevgim ölür. Dudakları sürekli aşağıya bakan üzgün bir ruhtan farkım olmazdı.

Ama ben ruh olmucam. Ahu'nun gökyüzü olucam. Kaan'ın kardeşi olucam. Babamın katilinin kabusu olucam. Yaşıcam lan ben. Yaşıcam. Her şeye herkese inat yaşıcam.

Öldüremicek kimse beni. O katilin kanını yere akıtmadan ölmücem. Eğer ben bir şeyi dersem yaparım. Yapıcam. Ölmedim, yaşıyorum ve nefeslerimi kesmicem. Yaşamaya devam edicem. Umudumu kaybetmicem. Nefes aldıkça umut hep var.

Bu motivasyonla beraber Kaan'la konuştum ve o da benim gibi düşünüyordu. Babamın katilini bulucaz ve onun nefesini kesmeden ölmicez.

Bu konuşmanın ardından daha fazla sevgilimi meraklandırmak istemediğim için telefonumu açtım ve tamı tamına 76 mesaj gelmişti. Twitter, instagram, WhatsApp her yerden aramış ve yazmıştı. Bu kız beni gerçekten seviyor diye düşündüm içimden. Hemen aradım onu.
Ağlıyordu.
-Neden ağlıyorsun güzelim?
-Sevdiğim çocuk iki günden beri girmiyor ben onu çok merak ediyorum. Çok özledim ama onun umrunda değil.
-Umrunda. O da seni çok özledi. Hemde nasıl. İki günden beri aklının bir köşesinde duruyorsun hep. Ama güzelim olaylar oldu babam b-ba-babam ö-ö-öldü.
Bu cümleyi söylediğim gibi hıçkırıklarla ağlamaya başladım.

O benim için ağlıyordu bende hayatım için. Babam için annem için  Ahu'nun gözünden akan yaşlar için...

-N-ne b-ben gerçekten böyle bir şey olduğunu bilseydim sana kızmazdım. Yanına gelmek istiyorum ev adresini atar mısın lütfen şu an senin bana benim de sana çok ihtiyacım var.

-Tamam güzelim. Kendine kızmana gerek yok. Bilemezdin. Bilemezdik..
Ben sana evin konumu atıyorum geldiğinde kapıyı açarım ama evde kuzenim var sorun olur mu?

-Hayır ne sorunu. F-furkan ben gerçekten çok üzgünüm.

Ağlaması şiddetlendi. O ağlıyor ben ağlıyorum. Ağlıyoruz. Ama beraberiz..
Bu her şeye değer. Beraber ölsek bile üzülmem. Çünkü beraberiz. 

Evin konumunu attıktan sonra Kaan'ın yanına gittim.
-Bence artık hayata dönüp beslenme ihtiyacımızı gidermemiz gerekiyor.
-Bence de. Hem ağlasak ne fayda. Babam geri gelmicek. Bana bakıp yine gülmedikten sonra ne önemi var ki.

-O zaman ben yemek söylüyorum.
-Tamam bu arada Kaan..
-Efendim kardeşim.
-Benim bi sevgilim var ve iki günden beri ona haber vermediğim için çok kızdı aradığımda da ağlıyordu. Bende onu kırmak istemediğim için evin konumunu istediğinde attım. Gelse sorun  olmaz değil mi?
-Tabii ki hayır. Hem sevgili işleri pek sana göre değildi ne ara değiştin?

-Değişmedim, değiştirdi...
-Aşık olmuşsun sen yoksa şu an odanda alkol şişeleriyle efkarın dibine vurmuştun.
-Evet ilk defa birine böyle bağlandım. Kendini bana aşık etmeyi başardı.
-Ooo Furkan bey ne bu özlü sözler
Dedi ve kıkırdamaya başladı.
Bende hafif güldüm ve kapı çaldı.
-Ben bakarım sen otur Kaan.

Kapıyı açtığımda Ahu gelmişti. Açtığım gibi boynuma atladı. Minicik elleri ile bedenimi sarıyordu. Onun menekşe kokusunu içime çekmeyi çok özlemiştim.
Bir kaç dakika hiç hareket etmeden böylece sarıldık. Sarılmamızı Kaan böldü.
-Furkaan!
-Efendiim?
-Hadi gelin içeri hasret gidermeye içerde devam edersiniz.
Ahu'ya gülümsedim ve içeriye doğru yürüdük.
-Merhaba Ahu ben Kaan.
-Memnun oldum Kaan ben de Ahu.
-Tebrikler bu arada.
-Ne için?
Ne için olduğunu bende anlamadım niye Ahu'yu tebrik etti ki şimdi. Anlamsız gözlerle ona bakarken konuşmaya başladı.
-Furkan'ı değiştirmişsin. Normalde böyle bi olay karşısında en az bir ay boyunca odasından çıkmazdı.
-O da beni değiştirdi. Ben de normalde bir erkek için ağlamazdım ama o çok ayrı.
Bu diyalogdan sonra Ahu'ya sımsıkı sarıldım.
Kapının çalmasıyla ayrılıp kapıya doğru yürüdüm.

-Merhaba.
-Merhaba.
-Pizza siparişi sizin mi?
-Evet teşekkür ederim dedim ve parayı uzattım.
Yemeği aldığım gibi içeriye girip masanın üstüne bıraktım.
Yeniden Ahu'nun yanına gittim ve onun kokusunu içime çekmeye başladım.

Yine Kaan'ın sesiyle Ahu'yu bıraktım ve masaya oturduk.

Yemeğe oturduğumuzda hepimizin gözleri kıpkırmızıydı. Özellikle de benim. Yemek bitti ve biraz olsun içimdeki acı dinmişti.

-Bence böyle bir yere varamayacağız. Böyle otur otur nereye kadar?
-Bence de ama yapabileceğimiz bir şey yok ki katili bulmaya çalışsak bile bir yere ulaşacağımızı düşünmüyorum.

Katil dediğim gibi Ahu'nun gözleri açıldı. Korktuğu her halinden belliydi. Elimi omzuna atıp;
-Korkma güzelim.
-K-katil mi?
-Babamın göğsünde kurşun yarası bulunmuş. Bir cinayetden şüpheleniyorlar. Polisler harekete geçti. Aysun abla da ifade verdi ama hala arayıştılar.
-F-furkan ben gerçekten senin üzülmeni istemiyorum. Seni çok seviyorum gökyüzüm.
-Bende seni çok seviyorum güzelim ama korkmana gerek yok bak geçti bitti unutmadık belki unutmayacağız da ama alışıcaz. Başka çaremiz yok alışıcaz. Biraz kendimize geldikten sonra da bakarız bir çaresine. Belki polisler ile beraber bizde arayışa geçeriz.
-Sakın Furkan. Sakın böyle bir şey yapmayın. Polisler bir gelişme olursa size söyler zaten gerek yok.
-Tamam güzelim buluruz bir çözümünü şimdilik bunları düşünüp kendimizi daha fazla üzmeyelim.
-Bence böyle evde dura dura toparlanamayız biz. Kalkıp bir yerlere gidelim.
-Bence de. Ne dersin sevgilim.
Hayır desem ne faydaydı ki kardeşim ile sevgilim istemiş sonuçta.
-Bana uyar. Hazırlanalım o zaman.
-Ee şey benim kıyafetim yok da  ben böyle gelicem size zahmet çıkarmıyım şimdi.
-Ne zahmeti yenge. Giderken uğrarız.
-Peki o zaman sizi bekliyorum.
-Tamam güzelim geliyoruz.
Dolabıma gidip kıyafetlerimi seçicektim ki masanın üstünde bir fotoğraf ve bir yazı buldum.

Sizce Furkan masanın üstünde ne buldu? Düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın ve hazır yeni karakter gelmişken onun da tanıtımını yapıcam.

Sizce Furkan masanın üstünde ne buldu? Düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın ve hazır yeni karakter gelmişken onun da tanıtımını yapıcam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaan 17 yaşında komik eğlenceli bir o kadar da duygusal bir tip. Aynı zamanda Furkan'ın kuzeni.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın şimdilik görüşürüz unutmayın gökyüzü olmak için yaşayın.. 🤗😊

Gün BatımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin