‘’Sana fazla uzaklaşma demiştim , orada ne halt yiyordun Tanrı aşkına ? Neyse ki ucuz atlattın. ’’ dedi Chris öfkeli bir tavırla. ‘’Ben.. Ben sadece ..’’ cümlesini tamamlayamadan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.’’Şştt tamam tamam.. Ağlamayı keser misin lütfen.. Bella gözlerime bak !,’’Bella gözünden akan yaşları sildikten sonra yüzünü Chris’e çevirdi. ‘’ Bella.. Biliyorum çok zor zamanlar geçiriyoruz ama bu olanlara karşı güçlü olmak zorundayız , etrafına bir bak , bu ada sandığımızdan çok daha tehlikeli olabilir , eğer hayatta kalmak istiyorsak çok daha dikkatli olmalıyız.Ben ben pes etmemeyi yıllar önce öğrendim Bella , inan bana adada mahsur kalmaktan çok daha kötü. ’’Bella başıyla onaylayıp kendini toparlamaya çalıştı.Şimdi şu ateş için birkaç dal parçası atsam iyi olucak.Evet şimdi beni iyi dinle sana yaşadığım bir olayı anlatacağım. Orta Doğu da askerlik yaptığım zamanlardı. Yine bir gizli görev için askeri üstten helikopterle havalanmıştık .Yaklaşık bir saat süren yolculuğun ardından Nefud Çölünün semalarından zafer şarkıları söyleyerek uçuyorduk. İçimde kötü bir his vardı. İnan bana daha önce hiç bu kadar tedirgin olduğumu hatırlamıyorum. Pencereden dışarıyı seyrederken doğudan üzerimize doğru inanılmaz bir hızla gelen devasa çöl fırtınasını gördüm. Diğer askerlerde durumu fark ettiğinde , zafer naralarının yerini küfürler aldı. Pilotlar can havliyle, sert manevralar yapıp fırtınanın gazabından kurtulmaya çalışıyordu. Zaman o kadar hızlı akıyordu ki her şey bir anda oldu …Sanki birisi bütün ışıkları söndürmüştü , her yer zifiri karanlıktı sadece içerideki acil durum lambaları yanıyordu. Cama çarpan toz taneciklerinin sesi kulakları tırmalıyordu. Pilotlar var gücüyle helikopteri havada tutmaya çalıyordu. Kemerimi bağlayıp oturduğum koltukta askerlerin yüzündeki dehşeti izledim. Hepsi o çaresizdi ki demin zafer naraları atıp kendilerini Tanrının askerleri diye adlandıran o adamlar şimdi küçük çocuklardan farksızdı.Ve o an aslında ne kadar da aciz olduğumuzu anladım. Ölümün kokusu… Bunu o kadar iyi biliyorum ki..’’ Bella sözünü keserek öne atıldı; ‘’Dur bir dakika aman Tanrım.. Bir kaza daha mı ? Nesin sen Terminatör falan mı . Önce helikopter sonra Uçak kazası .. ‘’ Chris’in yüzünde acı bir tebessüm belirdi. ’’Her neyse, nerde kalmıştım , heh evet fırtınanın tam kalbindeydik motorlardan gelen sesler ölümün habercisiydi. Saniyeler sonra motorlar bir anda durdu , pilotlar çıldırmış gibi ellerinden gelen her şeyi deniyorlardı. Pilotun sesi hala kulaklarımda. ’’Meydey ! Meydey! Düşüyoruz ! Sıkı Tutunun. ‘’ ’’Helikopter havada birkaç saniye asılı kaldıktan sonra toz bulutunu delerek hızla alçalmaya başladı. Ah o anı unutamıyorum .. Çarpışmaya saniyeler kala bütün hayatım gözümü?n önünden film şeridi gibi geçti. Annem, babam, eski nişanlım Sasha , kaybettiğim dostlarım ve anlatamayacağım sayısız anı. ’’Bella pür dikkat Chris’in ağzından çıkacak her bir sözcüğü heyecanla bekliyordu. ’’Ve o an geldiğinde, helikopter büyük bir gürültüyle çöl kumlarının arasına gömüldü. Gözlerimi açtığımda Cehennemin ortasındaydım. Helikopterin büyük bir kısmı alevler içinde yanıyordu. Ayağa kalkıp çıkmaya çalıştığımda emniyet kemerinin sıkıştığını fark ettim. Kollarım ve bacaklarımdaki ağrılara rağmen bütün gücümle kemerden kurtulmaya çalıştım , olmadı çok fazla sıkıydı ,nefes almakta zorlanıyordum. Yüzüm gözüm kan içindeydi etrafıma baktığımda bir asker feci şekilde can vermişti. Pilotlar çarpışma anında ölmüşler. Diğer dört askerden üçü kanlar içinde koltukta duruyordu. Kafama damlayan bir sıvıyı fark ettim. Benzin deposu delinmişti. Bu hiçte iyi değildi , fazla zamanım yoktu. Kolumu sıkıştığı yerden zorda olsa çıkarmayı başardım ve belimde ki kasaturayı kılıfından çıkardım. Benzin her saniye biraz daha alevlere yaklaşıyordu ve acele etmem gerekiyordu, kasaturayla kemerimi zor da olsa kesmeyi başardım. Ardından ayağa kalkmaya çabaladığımda pencereden dökülen kum tanelerini gördüm. Olabildiğince dikkatli ve çabuk olmalıydım. Sol bacağıma saplanan demir parçası canımı çok fazla yakıyordu ama çıkarmak için vaktim yoktu. Yanımda oturan kanlar içindeki askerleri yavaşça kontrol ettim .Elimle nabızlarını yokladım ama ikisinin de kalbi atmıyordu. Pencere tarafında oturan askere yaklaştım ve elimini nabzına götürdüm hala kalbi atıyordu. Anderson ah dostum. Kasaturayla kemerini kestim ve kendime doğru çekmeye çalıştım. O sırada gözlerini yavaşça araladı ve bana baktı. Kurtarın beni On başım!.. Ahh canım çok yanıyor Bacağım ! Bacağım ! On başım lütfen çıkar beni buradan, şimdi ölmek istemiyorum . ‘’ Sakin ol asker seni buradan çıkaracağım dedim ve ayağını sıkıştığı yerden çıkarmak için çabaladım. Ayağı dizine kadar parçalanmıştı, ne kadar çabalasam da çıkmıyordu, çok kan kaybetmişti. Bir şeyler yapmalıydım hem de hemen . Andy göz yaşları içinde acı çekiyordu. Düşünüyordum ve elimdeki kasaturayı görünce başka çaremin kalmadığını anladım. Beni dinle asker ,seni buradan çıkarmam için bacağını kesmem gerek başka çaremiz yok , Andy’in dehşeti gözlerinden okunuyordu. ’’Tamam , tamam ne gerekiyorsa yap çabuk ol ne olursun yalvarırım!’’ Kesik kemer parçasını ağzına vererek dişleriyle sıkmasını emrettim sonra bıçağı dizinin biraz üstünden ..’’ Bella birden araya girdi ’’ Tamam tamam lütfen bu kısmı geç daha fazla dayanamayacağım Chris.’’ dedi. ‘’Pekala , Andy’i sıkıştığı yerden çıkardım sonra helikopterin burun kısmına doğru taşıdım. Cam çarpışmanın etkisiyle parçalara ayrılmıştı. Önden çıkıp Andy’i olağanca kuvvetimle dışarı çektim. Biz hareket ettikçe kum taneleri hızla içeriye dolmaya başladı. Yavaş ve sakin adımlarla kumların arasından çıkmayı başardık. Helikopterden dört beş metre uzaklaşmıştık ki saniyeler sonra helikopter büyük bir gürültüyle patladı ve kumlar metrelerce havaya sıçradı. Patlamadan sonra çölün ortasında dev bir çukur oluşmuştu. Evet hayatta kalmayı başarmıştık ama Andy kan kaybından bilincini yitirmek üzereydi bense bacağımda ki demir parçasını çıkarmaya çalışıyordum. Lanet olasıca çölün ortasında kalakalmıştık Bella !’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
''KAÇIŞ''
ActionDüşen uçak sadece bir başlangıçtı . Peki ya cennetin içinde cehennemi yaşamak .