Bölüm 7

54 6 2
                                    


***Zeynep'in gözünden***

Rüyamda onu görmüştüm. Telaşla beni bayıldığım yerden kaldırıp, odamdaki yatağa götürüyordu ve başımda bekliyordu. Sonrası yine karanlıktı. Baygın halimle beynim bana oyunlar oynamış olmalıydı.

Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım, evet, ama başımda hizmetliler bekliyordu. Bana yemekler getiriyor, sürekli durumumu kontrol ediyorlardı.

"Ne oldu bana?" diyebildim zorlukla, nihayet. 

"Önemli bir şey yok. Alkol çarpmış olmalı. Tehlikeli bir şey yoktu, yalnızca bayılmıştınız. Neyse ki..." durakladı ve gülümsedi. "Bir şey yok yani, iyisiniz."

"Teşekkürler.." dedim. "Bana baktığınız için."

"Bu bizim görevimiz, bize değil Mr. Pattinson'a teşekkür edin!" dedi arkadan daha genç bir hizmetçi kız. 

Benimle ilgilenen kadın ona dönüp bir şeyler fısıldadı. Bu garipti.

"Ee, yani, sonuçta tüm bu imkanları o sağlıyor."

Başımı salladım. "Tabii, doğru ya." Tadım kaçmıştı onun adını duyunca. 

"Pekii," dedim. "Parti ne oldu?" 

"Merak etmeyin, Zeynep hanım," dedi kadın. "Kimseye durumunuzu belli etmedik. Sabaha karşı yavaş yavaş dağıldılar, herkes çok memnundu."

En azından rezil olmamıştım, partim amacına ulaşmıştı. Amacı neydi ki gerçi? Saçmalamıştım. Asla içip kontrolü kaybetmemem gerekirdi, neyse ki o da burada değildi ve rezilliğimi görmemişti.

Başım adeta çatlıyordu, ama kendime gelmiştim. Hizmetçilerden de odamı boşaltmalarını ve saati geldiğinde yemekleri odama getirmelerini söyledim. Hala emir vermeye alışamadıysam da sonuçta işleri buydu. 

Kendimi küvete bırakıp uzun uzun yıkandım. Öyle iyi tasarlanmıştı ki içindeki su hep sıcak kalabiliyordu. Çıkmak zor gelse de toparlanıp kalktım ve vücuduma bir havlu sardım.

Banyodan çıktığımda odamın kapısı tıklatılıyordu. (1tık, 2tık, 1tık şeklinde çünkü Robert deli manyak) Kapıyı açacak halde değildim, sadece "Kim o?" diye seslenmekle yetindim.

"Rob," dedi. "Girebilir miyim?"

Şimdi mi? Üzerimdeki havluyu açık yer kalmayacak şekilde düzelttikten sonra "Evet," dedim.

Kapıyı açtı, ve vücuduma bakmadı bile. Sadece gözlerimin içine odaklandı. Gerçekten endişelenmiş görünüyordu. "İyi misin?"

"Evet," dedim. "Şehir dışındasın sanıyordum?"

"Dönmüştüm," dedi ve duraksadı. "Döndüm yani, şimdi. Akşam bayıldığını duydum az önce, parti gerçekten eğlenceliydi sanırım?"

"Hıhı, evet," dedim. "Herkes bayıldı." Dediğimin ironisini fark ettim ve güldüm. "Ben de bayıldım duyduğun üzere."

Birkaç adım attı kapıdan bana doğru. "Gerçekten keyif aldın mı?" dedi inanmayarak. Bana yaklaşması huzursuz etmişti.

"Rahat bırakırsan eğer giyinmek istiyorum," diyerek geçiştirdim. "Yoksa soğuk algınlığım olacak ve bu pek keyifli değil."

"Pekala," diyerek  geriledi. "Konuşmak istersen beni çalışma odamda bulabilirsin."

"Hıhı," diyerek kapıyı gösterdim. "Hadi artık, hadi."

Üzerime temiz rahat bir elbise giydim ve saçlarımı kuruttum. Kaba mı davranmıştım? Sonuçta sadece durumumu kontrol etmek istemişti ve dertleşmek istersem hazır olduğunu söylemişti. Bense onu odamdan adeta kovmuştum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SatılıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin