Medyada Hürkan'ın sesi o kadar güzel ki kaç kere dinledim bilmiyorum.
Hürkan'ı en son gördüğümden beri 1-2 hafta geçmişti ne şirkete geliyor ne de telefonlarıma çıkıyordu. Bu durum beni hem çok üzüyor hem de çok korkutuyordu.
Keşke bi arkadaşını ya da ailesinden birini tanısaydım diye düşünüp duruyordum. Kafayı yemek üzereydim.
Sabah yine hüzünlü bi şekilde şirkete gitmiştim ve sıkıcı işime başlamıştım.Çalışmam odama birisinin dalmasıyla bölünmüştü. Uzun güzel saçları ve çok tatlı gözleri vardı.
Ömer: Kapı çalmak diye bir şey duydunuz mu acaba.
-Bırak şimdi kapıyı. Ben Kaan Hürkan'ın arkadaşıyım. Sen de Ömer olmalısın.
Ömer: Evet ama nerden biliyosun.
-Bana sürekli senden bahsediyordu.
Duyduğum cümleyle dudaklarımın yukarı kıvrılmasına engel olamamıştım.
-Ne gülüyosun be Hürkan ortalarda yok. Çok merak etmeye başladım. Sen haber alabildin mi?
Ömer: Hayır telefona cevap vermiyor.
-Umarım babasının yanına gitmemiştir.
Ömer: Neden ki?
-Babası onu hiç sevmez. Küçüklüğünden beri Hürkan ona sürekli yaranmaya çalıştı ama başaramadı. Umarım yine öyle bi şey yoktur.
Ömer: Babası nerde biliyor musun?
Kafasını evet anlamında salladığımda oturduğum yerden kalkmıştım.
Ömer: Gidelim o zaman.
Şirketten çıkmış ve benim arabama binmiştik. Kaan'dan bana oranın konumunu atmasını istemiştim.
Telefonumdan konumu açmış ve sürmeye başlamıştım.
Yarım saatlik araba yolculuğunun sonunda büyük iki katlı bi evin önüne gelmiştik. Hürkan'ın arabasını görmemle sevinmiştim.Ömer: O burda.
Kaan: Evet ama babası çok ters bi insan, ben konuşmak istemiyorum.
Ömer: Ben konuşurum problem değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron/Porgola
FanfictionTamamen kurgu olan komedi amaçlı ship kitabıdır tşk. #1 Porgola✨