37

14.8K 944 183
                                    


Sonunda Murat abiler gitti , bizde başbaşa kaldık. Dün gece fazlasıyla seksi geçmiş ve sabah yorgun uyanmıştım. Yana dönüp koca bedene sarılacaktım ki Korkut'un olmadığını gördüm. Sıcak yatağa rağmen bedenim titredi. Uzun zaman sonra ilk defa tek uyanıyorum. Yıllarca tek uyumaya rağmen şimdi tek uyanmak kalbimi yangın yeri yaptı.

Hemen yataktan kalkıp Korkut'u sıçarken görme ihtimalim olsa da banyoya daldım. İhtimal yok olunca kapıyı sertçe kapatıp odadan çıktım.

Oturma odasına daldığım da Korkut'u film izlerken yakaladım. Televizyonun önüne geçip elimi belime koydum. Televizyonda olan gözleri yüzümü buldu.

"Yavrum , ne yapıyorsun?"
"Ne zaman uyandın?"
"Oldu biraz, önümden çıksana"
"Çıkmıyorum , sıkıyorsa çıkart. Neden yanımdan kalktın? Bundan sonra ya uyanmamı bekle yada uyandır. Neyse bugünlük affediyorum" Gözünü kısıp anlamaya çalışır gibi yüzümü incelemeye başladı. Ciddi olduğumu görünce ilk önce gözleri açıldı, daha sonra kocaman gülümsedi.

"Eee yapmazsam ne olacak?" Gözlerimi daha çok kısıp dizimi sallamaya başladım.
"Bir daha ki ağda yapmamız da bir bakmışsın bacağına yapışmış. Sonuçta elimden kayabilir."

"O saçlarını sıfıra vururum"
"Dilek ablamın aşık olduğu saçlarımı mı? Eğer yürek yediysen neden olmasın?"
"Sen kazandın. Hadi yavrum önümden çık" sitemle önünden çıktım, en uzak koltuğa kendimi attım. Popomda ki keskin acıyla kendimi yukarı kaldırdım.

"Dikkat et bebeğim"
"Aynen ya" Aklıma meşhur viideo gelince gülmek istedim , yapamadım. Popoda ki acı rahatlayınca kendimi yavaş yavaş bıraktım.

"Yanıma gelsene" kedi çağırır gibi dizine vurunca gözdevirdim. Geçen gün ki kuyruktan sonra gözlerim istekle açıldı. Az önceki huysuzluğum yerini arsızlığa bıraktı. Koltuktan kalkıp gülümseyen bedene yürüdüm. Yanına oturmak yerine dizine yan oturup bacaklarımı koltuğa attım.

"Şu hâllerine ölmek istiyorum. Trip atarken yüzünün aldığı şekil , sinirlendikce kısılan gözlerin ve konu yaramazlık olunca ısırdığın dudakların."

Dudağımı dişlerimin arasına aldığımı fark ettiğim anda dudağımı bıraktım. Elini belime koyup sevmeye başladı.

"Sen,  dünyada başıma gelen en güzel şeysin. Bir gün elimden kopup gideceksin  diye korkuyorum. Gözlerin yaşlardan dolayı değil mutluluktan parlasın. Saçların çekmekten değil sevilmekten dağılsın. Küçüğüm ,mutluluğum,  huzurum, denizimsin."

Eskiden saçlarımı çektiğimi nereden biliyor? Elini saçıma koyup sevmeye devam etti.

"Kağan, olurda bir gün hayat bizi ayırırsa üzülme olur mu? Hayatında kocaman bir karadelik olmak istemiyorum. Sen her şeyin en güzelini hakediyorsun ve mutlu olacaksın. Bir kitap okumuşsun ve bitmiş gibi düşün, hayatına bak. Güzel gözlerin parlamaya devam etsin, mutluluk peşini bırakmasın." Gözlerim anında doldu. Nefes alamadım, kalbimde ki acıyı anlayamadım.

"Lütfen böyle konuşma"
"Şşt doldurma güzel gözlerini, gülümse"
"Gülümsemek istemiyorum , gülümse istiyorum. Korkut, olurda hayat bizi ayırırsa kitapla bende biterim."
"Söz ver mutlu olmaya devam edeceksin"
"O zaman sende söz ver. Bana bir şey olursa sende mutlu olacaksın"
"Olamam"
"Bende olamam" dudağıma küçük bir öpücük bıraktı, alnını alnıma dayadı. Gözümden  akan sıcak damla , dudağımı ıslattı.

"Söz"
"Söz"

İlk defa omuzlarımda sözün ağırlığını hissettim. Küçük bir kelime omuzlarımda yük olarak kaldı. İlk defa onun hayatımdan sonsuzda dek gittiğini düşündüm. Karakola düştüğü zaman bir gün çıkar umuduyla onu bekler, severdim. Ama sonsuza dek gitmesi bitirir. Onsuz kaldığım günleri hatırladım. Korkutsuz hayat, balıksız deniz demektir. Korkutsuz hayat, bulutsuz gökyüzü demektir. Korkutsuz hayat, sevgisiz kitap demektir. Korkutsuz hayat, Kağansız hayat demektir.

Söz vermiş olsam da bir gün hayat ayırırsa , o sonsuza kadar giderse bende giderim.

"Kara kara düşünme sevgilim. Hadi kahvaltı yapalım. Bunları üzül diye söylemedim sadece aklıma geldi ve söyledim"

"Bir daha böyle konuşma"
"Sadece sözünü unutma" kalbime saplanan acıyla koca bedenine sarılıp gözyaşlarımı bıraktım. Bedenim sarsılıyor,  kokusunu içime hapsetmek ister gibi içime çekiyorum.

Rahatlatmak için bir şeyler söylüyor, anlamıyorum. Kafamı boynuna gömüp nefes almaya çalıştım. İçimde anlayamadığım duygu dolanmaya başladı,  nefes almam giderek zorlaşmaya başladı. Onsuz uyanmak bile çok kötüyken onsuz uyumak, onsuz nefes almak, onsuz yaşamak.

"Ağlama, konuştuğuma pişman ettin, koca bebeğim. Şşt sakinleş bunları ağla ya da üzül diye söylemedim. Canımı yakıyorsun ağlama" canımı yakıyorsun dediği anda geri çekildim.

"İyisin değil mi?"
"İyiyim" burnumu çekip gözlerine baktım. Derin derim nefesler alıyor , kalbimde ki sancıyı götürmeye çalıştım. Nefes aldıkça boğazıma bir şey saplanıyor, nefes almamı zorlaştırıyor.

"Ben- Beni bırakma" büyük , sıcak eli yüzümü sevmeye başladı.
"Seni hiç bırakmayacağım" yüzünde ki küçük gülümsemeyle sevmeye devam etti. Burnumu çekince sümük sesi çıktı,  güldüm. Benimle beraber gülmeye  başlayınca kahkaha attım.

"Şımarık" dedi dudağına küçük küçük öpücükler bıraktım. Geri çekilince önce burnumu daha sonra dudağımı öptü.

"Yavrum, kalk kahvaltı yapalım. Dün gece fazlasıyla yordun" kucağından kalkıp popomu sallaya sallaya mutfağa yürümeye başladım. Popoma sertçe vurunca dudağımın arasından çığlık kaçtı.

Tam söylenecektim ki dış kapıdan iki delinin sesleri geldi.

"Ben dedim yokluğumuzda dayanamaz,  sabahlara kadar sevişirler diye" Murat abi bir yandan bağırıyor bir  yandan  da gülüyordu.

"Kağan kapıyı aç! Saat kaç  oldu gece sikişirsiniz" Korkut kahkaha atınca yanaklarım kızardı. Dış kapıya doğru koşup kapıyı birden açtım, Murat abinin saçına yapıştım.

Murat abi çığlık atınca geri çekildim. İbrahim abi,  Murat abinin saçını sevmeye başladı.

"Lan pis çocuk! Bir daha ağda yapmaya  tüylerinle derini de alacağım. Sevgilimden uzak dur vahşi" çok çekmesem de Murat abi hâlâ söyleniyordu. Onları umursamadan gülerek mutfağa geçtim.

Hem Korkut'a olan sinirimi attım hemde onlar yüzünden yapamadığımız sekslerin öcünü aldım. Oh olsun...

250 oy gelmezse, hayır bölüm andnsnd

Bu arada aramızda kalsın yorum atacağım yer gerçek de söylendi. Her cümlesi gerçek, Kağan'ın o an  hissettiği duyguların hepsini hissettim. Keşke bende hissederken hissettirene sarılabilseydim. Kendinize iyi bakın.

HALI SAHA (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin