📍Hoş geldiniz! Bu benim ikinci hikayem. İlk hikayem olan 'Doksan Dokuz Gece' ye de bakmak isterseniz, kullanıcı adıma tıklamanız yeterli.
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 26 NİSAN 2021
"Şahbaz Bey, şirkete giriş yaptı! Herkes toplansın!"
Gülay Hanım'ın sesiyle, ben ve masa arkadaşım Yazel'le aniden odadan çıkarken hızlı hızlı koridorda yürüyorduk. Konuşmadan birbirimize baktık. Danışman'ın önüne geldiğimizde biz dahil on kişi daha gelmiş, tek sıra halinde dizilmiştik. Sıkı topuzu ve siyah dikdörtgen gözlükleriyle bizi izledi. Siyah topuklu ayakkabısı zeminde tok sesi çıkarırken dikkatler pür dikkat asansörün kırmızı göstergesindeydi.
7.kattaydı, son üç kat kalmıştı.
Gergince beklerken Yazel sessizce beni dürttü. "Her ay aynı seremoni, istifa edeceğim artık." Ona gülümsemekle yetindim.
Asansör onuncu kata gelip durduğunda hepimiz kapıya bakıyorduk. Metal kapı yana kayarak açılırken içinden o çıktı.
Şahbaz Yelesen.
Şirkete girdiğimden beri kalbimin ilk sahibi olan adam, aylar sonra karşımdaydı. Meğer ne çok özlemişim, duruşunu, bakışını...
Bize baktı ama bana bakmadı.
"Merhaba arkadaşlar."Her bir ağızdan, "Hoş geldiniz Şahbaz Bey." yükseldikten sonra, "Kolay gelsin." deyip, Gülay Hanım ile beraber yanımdan geçip gittiler.
Ve kokusunu... Kokusunu çok özlemişim.
Herkes karşılamasını yapıp odalarına çekilirken ben hâlen ayakta durmuş, bana dönük sırtını izliyordum.
Koyu gri bir takım giymişti, smokinin içine giydiği beyaz gömleğinin iki düğmesi açıktı. İri kaslarına rağmen üzerinde sıkı duruyordu. Rugan ayakkabıları ve kolundaki pahalı saati ve belki de en önemlisi düzenli taranmış kumral saçları ve mavi gözleri.
Ona hayrandım, dış görünüşüne. Karnımda ağrıya sebep oluyordu.
Ama ona aşıktım da, bakışına, duruşuna, sözlerine. Kalbimde ağrıya sebep oluyordu.
"Huu daldın gittin arkadaşım, hâlâ olmayacak duaya amin mi diyorsun?" Hüsranla kalakaldım. Yazel'e döndüm. "Olmayacak dua değil mi?"
"E yani. Yakında evlenecek biliyorsun, nişanlısı da var." Benim de vardı, ama onun için ayrılmıştım ondan.
Erkut. Eski nişanlım. Onu seviyordum ama arkadaş olarak. Hep öyle seviyordum. Ama onun duyguları benden farklı olunca onu kırmamak adına denemeye karar vermiştik. Sonra... anlaşamamıştık. Tahmin edilebilir durumdu. Onu hiç sevmemiştim ki. İlişkimizin biteceği belliydi.
Ama Şahbaz... Kaç kez onu düşünürken kendime dokunmuştum ya da onunla uyumuş onunla kalkmıştı.
Hayır bu takıntılık değildi bu kör bir sevgiydi.
Onunla arkadaş olup sonrasında ilişkimizin boyutu değişip başka kişiler de olabilirdik. Misal, hayat arkadaşı.
Ama o nişanlıydı. Bunu öğrendiğimde öyle yıkılmıştım ki halbuki ona açılacağım gün öğrenmiştim bunu.
Yani aylar önce, o Londra'ya gitmeden evvel.
Kısacası, iki yıldır bu şirketteydim ve iki yıldır ona platonik aşıktım.
"Hadi yürü odaya, mesainin bitmesine de az kaldı zaten. Akşam yemeğe gideceğiz unutma." Yazel'in beni çekiştirmesine aldırmadan, "Ben gelmesem Yazel. İnan hiç keyfim yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırk Günde Aşk Seansı
Romance📍Hikayede sıkça yetişkin içerik vardır. Rahatsız olacakların okumamasını tavsiye ederim. ✔ TAMAMLANDI. Aniden üzerime binince ağırlığın aksine kadınlığıma baskısıyla daha çok ıslandım. Elleriyle göğüslerimi avuçladığında inledim. Erkekliği üzerimde...