Onsekiz

1.1K 169 126
                                    

İyi okumalaar !!

ÜÇÜNCÜ KİŞİ 

"Hyung, devam edebilir miyim? Bazı ödevler için kütüphanede biraz araştırma yapmayı planlıyorum." 

Cevap yok.  

Minho sessizdi ve aurası her zamankinden daha sıkıntılı görünüyordu. Sabah uyandığından beri Jisung ile hiç konuşmamıştı. Sadece gelişigüzel bir şekilde ona kahvaltı hazırlamıştı. Jisung endişeliydi ama bu konuda onu rahatsız etmemeye karar vermişti. 

 "Hyung?" Jisung seslendi. 

 "Han-ah, dün odama girdin mi?" Minho kısık bir sesle sordu. 

Jisung'un gözleri şaşkınlık ile büyüdü, odasında gördüklerini hatırladığında kalbi daha hızlı atmaya başladı, "Ne-ne?" 

 Minho yumruğunu sıktı, "Dün odama girdin mi dedim?" 

 "Ben-ben girme-" 

Minho elini masaya vurdu ve bu hareket diğerinin yerinde sıçramasını sağladı. Jisung'la göz göze gelmek için başını yavaşça kaldırdı ve Jisung soğuk, buzlu bir parıltıyla karşılaştı. 

"Yalan söyleme." 

"Hyung, düşündüğün gibi değil-" 

"Orada ne gördün?" 

"Ben yapmak istemedim! Ben sadece .."

Minho alaylı sesi ile konuştu, "Sana daha önce söylemiştim, değil mi? O resme dokunma demiştim." 

"Hyung, ben-" 

"Ama sadece o resme dokunmakla kalmadın, diğer eşyalarıma da dokundun." 

"İzin ver açıklayayım-" 

"Bunun için ne gibi bir açıklaman var ?!" Minho, elini tekrar masaya vurdu. 

"Ü-üzgünüm! Eşyalarına dokunmak istemedim!" 

Minho yine alaylı sesi ile konuştu, "Üzgün ​​müsün? Ve yaptığın şeyi telafi etmek için bunun yeterli olduğunu mu düşünüyorsun?" 

"H-Hayır! Öyle olmadığını biliyorum! Ama Hyung... bunu benden saklamana gerek yok! Anlıyorum-" 

"Hayır, anlamıyorsun! Bunun, benim için ne kadar önemli olduğunu anlamıyorsun ! Özelime burnunu soktun! Sana o resme asla dokunmamanı söyledim ve sen yine de dokundun! Tanrı aşkına, Han Jisung, tek yapman gereken kendini odama girmekten uzak tutmaktı! "

"Anlıyorum! Hatta ben-" 

"Siktiğimin mazeretlerini kendine sakla Han Jisung! Duymak istemiyorum! Benim hakkımda neyi biliyorsun? Acıdan ne anlıyorsun ?!"

Jisung şu anda karşısındaki Minho'dan korkuyordu. Diğerinin neden bu kadar öfkeli hissettiğini anlasa da, ağzından çıkan bu acı verici sözleri duymak istemiyordu. "Hayır... öyle değil..." 

Öyle değil, Hyung... Acıyı tamamen anlıyorum, acı çekmenin nasıl bir his olduğunu tam olarak biliyorum... 

"Hyung, ben-" 

"Sana şunu söyleyeyim, Han Jisung. Sadece birkaç aydır birlikteyiz. Yani bana acımı anladığını söylemeye hakkın yok. Lanet olsun, beni o kadar tanımıyorsun bile! " 

Minho'nun sözleri doğrudan Jisung'u kalbinden vurdu, Minho'yu yeterince tanımadığını her zaman biliyordu ve daha fazlasını öğrenmek istiyordu. Ama şimdi, Minho bile kendisine bunu söylemişti ve bu hayal bile edemeyeceği kadar acıtıyordu. 

FIXED | Minsung [ TR ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin