FIXED | Minsung [ TR ]

Yirmi

İyi okumalaarr !!

ÜÇÜNCÜ KİŞİ 

"Hepsi senin suçun. Sen olmasaydın, bu olmazdı-" 

"Hayır! Jiwoo böyle konuşma! Ü-üzgünüm!"  

"Başından beri seninle asla konuşmamalıydım. Benim için zaman kaybından başka bir şey değilsin. Keşke seni en başından görmezden gelseydim, o zaman hayatım daha iyi olabilirdi!"  

"Ö-öyle söyleme .. Ben-ben bunun olmasını gerçekten istemedim!"  

"O sen olmalıydın, Han Jisung. Her zaman sen olmalıydın. Ama ne yaptığına bir bak. Hayatımı mahvettin!"  

"HAYIR!"  Çığlık atarak gözlerini açtı.  

Titriyordu, terliyordu, kalbi çok hızlı atıyordu. Elleri titriyordu ve gözlerinden yaşlar süzülüyordu.  Yüzünü avuçladı ve ağlamaya devam etti, "Hayır... lütfen böyle konuşma..."

"Üzgünüm Jiwoo..." 

* * * * * 

İkisi ona endişeli  ve arkadaşlarına yardım etmek için ne yapabileceklerini bilmeyen yüz ifadeleri ile bakıyorlardı.  

"Sungie, yine yemek yemeyecek misin?"  Felix endişeyle sordu.

Jisung içini çekti ve çubuklarını tepsiye bıraktı, "B-bugünlerde yemek yemek için pek havamda değilim."  

"Ama yemelisin. Sadece bir lokma olsa bile. Sağlığını böyle bozmaya devam edemezsin, Han Jisung." diyerek Seungmin konuştu.  

Jisung sessiz kaldı ve ifadesiz bir şekilde yemeğine baktı.  Yemek çubuklarını tekrar kavradı, ancak bir saniye sonra içini çekerek bıraktı, "Ben... gerçekten yiyemem."  

Üçünün arasını sessizlik kavradı.  Felix ve Seungmin'in ellerinden bir şey gelmiyordu ama arkadaşları için endişeliydiler.  Olayın gerçekleşmesinden bu yana bir hafta geçmişti ve Jisung o zamandan beri düzgün bir şekilde yemek yemiyordu.  

"Hala seninle konuşmuyor mu?"  

Jisung yavaşça başını salladı, "Onu sadece kampüste görüyorum. Eve gittiğimde, kendini odasına kilitliyor. Uyandığımda, yemek masasına kahvaltıyı çoktan hazırlamış oluyor."  

"O halde hala seni önemsiyor."  Felix dedi.  

Jisung gözlerini kapadı, "Bu bugüne kadar beni nasıl görmezden geldiği gerçeğini değiştirmiyor. Bir hafta oldu ve hala benimle konuşmuyor."  

Seungmin, sanki belli bir konuyu açmak istiyormuş gibi Jisung'a baktı ama aynı zamanda tereddüt ediyordu.  Derin bir nefes aldı ve "Bunun hakkında konuşmak ister misin?" Diye sormayı başardı.  

Jisung başını kaldırdı ve kaşını kaldırdı, "Ne hakkında?"

"Diğer seçim hakkında." 

"Ah."  Jisung başını bir kez daha indirerek, bağırdı.  "Ben... o zaman hazır değildim..." 

"Peki ya şimdi?"  Diye sordu Felix.  

Jisung başını iki yana salladı, "Bilmiyorum..." 

"Bu yüzden bunun yerine Minho ile nişanlanmayı seçtin, değil mi? Onu tanımıyor olsan bile?"  Seungmin dedi.  

Jisung başını salladı, "İkinci seçeneğin çok daha kolay olacağını biliyorum... ama şu şeyler, ben. Bunu henüz halledemedim."  

"Ji, ağlama! Yakında tekrar görüşeceğiz!"