Oya : '' Yoluma nasıl devam edeceğim? ''
Nergis : Bırak kendini hayatın akışına bakalım kader sana ne sürprizler hazırlamış.
Oya rüya görünce derin bir nefes alarak uyanmış ve arabanın koltuğunda doğrulmuştu. Etrafına baktı sonra arabayı kullanan damadına dönerek :
-Daha gelmedik mi oğlum?
- Eve varmak için biraz daha yolumuz var anne fakat güzel uyudunuz.
-Hiç anlamadan kendimden geçivermişim dedi Oya hala rüyasının etkisi altındaydı koltuğuna iyice yaslanıp arabanın camından dışarıyı seyretmeye başladı. Orhan bir benzinciye girdi ve biraz benzin aldı sonra tekrar direksiyon başına geçip arabayı kullanmaya devam etti.
-Anneciğim Nermin ne söylersem hemen ağlamaya başlıyor o bıraktığınız sert kızınızdan eser yok. Beni hiç dinlemezdi hep burnunun dikine giderdi biliyorsunuz fakat şimdi sözümden çıkmıyor fakat hiç alışmamışım bana bir garip geliyor dedi Orhan bir süre sustu sonra tekrar konuşmaya başladı. ''Anneciğim Nermin doğurana kadar hep böyle mi olacak? ''
-Orhan oğlum kadınlar hamileyken daha çok duygusal olurlar hatta anne olunca daha da değişik bir insan olabilirler. Yavrularını korumak isteyen annelerin gücüne kimse inanamaz şimdi Nermin bu kazadan sonra bunu yaşadı ve çok üzüldü zamanla her şey düzelir oğlum sen biraz daha sabırlı olmalısın, ben biliyorum kızım zor bir insandır ve eşler birbirini idare ederek geçinir zamanla o da olgun bir kişi olacak bir de yaşı çok genç senin de öyle, ben hep mutlu olun istiyorum oğlum dedi Oya damadının omuzuna dokunarak. Oya arabanın koltuğuna kafasını koydu ve düşünmeye başladı. '' Ah Nergis ah ben de senin dediğin gibi her şeyi hayatın akışına bırakacağım '' dedi içinden.
Eve geldiklerinde Oya kızının yattığı odaya girdi. Nermin annesini karşısında görünce yatağında doğruldu ve ona sımsıkı sarılıp ağlamaya başladı. Kocası bavulları salonun ortasına bırakıp odaya girince karısını yine ağlarken bulundu ve onu uyardı.
-Nermin kendini neden üzüyorsun bak doktor üzülmek yok demedi mi? Hem çocuğumuzu düşün canım karım ağlama bak dedi ve mutfağa gitti.
-Anneciğim bebeğim olacağını duyunca seni daha iyi anladım, seni çok üzdüm biliyorum fakat bende böyle huysuz bir insanım işte dedi ve tekrar ağlamaya başladı.
-Sen beni hiç üzmedin yavrum hem torunum olacak diye ne kadar sevindim bilemezsin dedi Oya ve kızına yine büyük bir hasretle tekrar sarıldı. Onları böyle gören Orhan tekrar karısını uyardı.
-Nermin annen uzun bir yoldan geldi karnını doyursun biraz dinlensin dedi. Nermin sımsıkı tuttuğu annesinin ellerini bıraktı.
-Anneciğim Orhan haklı sen bir şeyler ye sonra dinlen yine konuşuruz dedi ve kafasını yastığına koydu. Oya kendisine ayrılan odaya gitti ve üstünü değiştirip mutfağa geldi.
-Anneciğim bu hanım bizim en yakın arkadaşımız Serap
-Sana çok teşekkür ederim kızım, Nasılsın?
-İyiyim Oya abla Nermin iyi olursa daha iyi olacağım.
-İyi olacak kızım İnşallah her şey yoluna girer Allah büyüktür. Ben de torunuma kavuşmayı dört gözle bekliyorum. Otur kızım bir şeyler yiyelim.
-Ben çorba ve salata yaptım bir de Nermin istedi diye sütlaç yaptım fakat annemin ki gibi değil dedi siz nasıl yapıyorsunuz?
Oya bu kızla konuşurken hayatın akışına kendini kaptırdığını anladı bu gece orada kalan Serap yarın öğlen olunca gitmişti. Nermin çok ihtiyacı olmayınca ayağa kalkmıyordu annesi ise bütün sebzeleri onun yanında soyuyor kızıyla yıllardır yaşadıklarını tekrar hatırlayıp bazen gülüyor bazen ise hüzünleniyorlardı. Onları arayan Nergis arkadaşının Bursa da olduğunu öğrenince onları görmeye oraya gelmişti. Nergis arkadaşını çok zayıflamış birazda çökmüş görünce onun çok acı çektiğini fakat güçlü olduğu için bunu atlatmış gibi göründüğünü düşünmüştü.
-Nergis çok iyi görünüyorsun İtalya sana yaramış canım arkadaşım.
-Bana Guido çok iyi bakıyor Oyacığım ve İtalya da yaşamaktan çok mutluyum. Nergis ev halkının yanında bunları konuşuyordu fakat mutfakta Oya ile yalnız kalınca Marzo'dan bahsetmek istemiş fakat Oya işaret parmağıyla sus yapmış ve konuyu değiştirmişti. Guido ise Bursa'ya olan hayranlığını anlatıyor İngilizce konuşabilen tek kişi olan Orhan ile çok iyi anlaşıyordu. Bir gece orada misafir kalan Guido ve Nergis tekrar İstanbul'a gelmiş evi ile ilgili işlerini bir kaç günde bitirip tatil yapmak için Antalya'ya uçakla gitmişlerdi.
İtalya'dan gelen bir uçak da havalimanına inmişti fakat bu sefer uçaktan mutlu bir çift değil yüreği aşk acısıyla yanan Marzo isminde bir İtalyan inmişti. İlk işi ise Oya'nın evine gelmek olmuştu fakat Oya orada yoktu, Onun Bursa'ya gittiğini öğrenmiş sonra da adresini bulamamıştı. Marzo bir otelde kalıyordu ve Betül ile bir iş sözleşmesi imzalamıştı fakat o mutlu olduğu kuş sesleriyle ve çiçek kokularıyla çizimler yaptığı evi ve sevdiği kadını çok özlüyordu ve onu bulmaya çok kararlıydı. Nergis'ten Oya'nın adresini istemiş fakat ''Onu unut çünkü o seni çoktan unutmuş '' cümlesini duymuş fakat Oya'nın ağzından duymayınca inanmıyor yada inanmak istemiyordu. Oya ile gittikleri yerlere gidip yemek yiyor dans edenleri seyrediyor ve eski günleri düşünerek İstanbul da aylardır yalnız yaşıyordu. Oya belki geri gelmiştir diye evine gidip gidip bakıyordu ve gördüğü bir ilan kalbini çok acıtmıştı. Nergis'in evine ''Kiralık '' Oya'nın evine '' Satılık '' ilanı asılmıştı. Marzo'nun artık umutları tükeniyordu.
Bir gün Marzo yine çizimlerini şirkete götürmüştü ve Betül onun mutsuz olduğunu görünce sorma gereği duydu.
-Marzo Bey sizi çok mutsuz görüyorum hem çizimlerinizde eskisi gibi değil nasıl desem sanki bir şey eksik gibi.
-Betül Hanım ben çok mutsuz Oya Hanım arıyor yok bulamadı ben.
-Marzo Bey Oya abla evini satıyormuş Bursa'ya kızının yanına yerleşecekmiş. Marzo bunları Betül'den duyunca kafasında bir ışık yandı.
-Betül Hanım siz bana Oya Hanım kızı ev adres bulacak yoksa ben İtalya'ya geri gidecek Okey dedi ve oradan çıktı sonra arkasından ona şaşkın bakan Betül'ü görmezden gelerek yürüyüp gitti.
Betül Hanım patronuna Marzo'nun tekrar gideceğini nasıl söyleyecekti ve asla kabul etmeyeceğini de biliyordu, biraz derin düşününce Oya ile Marzo'nun arasında bir şeyler olduğunu anlamıştı fakat işlere karışmadan bu adresi nasıl alacağını düşündü ve Oya'nın evini satışa çıkaran emlakçı ve mahalledeki dedikoducu komşularla konuştu ve kafasındaki sorulara cevaplar bulunca arkadaşı Nermin'i aramaya karar verdi. Evinde koltuğuna oturdu iyice düşündü provalar yaptı ve sehpasına bir kalem ve kağıt koydu sonra arkadaşını aradı.
-Nermin nasılsın canım bebeğin olacağını öğrendim çok sevindim.
-Evet Betül karnımda beni tekmeleyip duruyor, sen neler yapıyorsun sen teyze oluyorsun peki ben ne zaman teyze olacağım? Birisi var mı hayatında?
-Hoşlandığım birisi var birlikte tatil yapalım dedik. Ben de Bursa'da yapalım dedim hem gelmişken seni de görmek istiyorum bana evinin adresini verir misin?
-Tabi veririm Betülcüğüm kalemin var mı?
Betül adresi aldıktan sonra derin bir oh çekti şimdi bir erkek bulup Bursa'ya gidecek adres doğruysa Marzo'ya verecekti. Oya ve Marzo için sürpriz gelişmeler oluyordu bunu da Betül hazırlıyordu zaten o başlatmamış mıydı her şeyi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İtalyan'la Aşk ( KİTAP OLDU )
RomanceAşkı ararız düşünürüz peşinden koşarız fakat yakalayamayız yada o kişiyi bulamayız fakat unuttuğumuz anda birden kalbimizde bitiverir. Nasıl gizli gizli kalbimize süzülüp yerleştiğini anlayamayız fakat aşk bedenimizi sarar ve kalbimizi hatta ruhumuz...