GAME IN GAME | THİAM

-F O U R-

Ya ben en başından beri söylüyorum burayı not defteri olarak kullanıyorum diye...

İki hikayemide ciddiye almıyordum ama küçük bir kitlem olmuş 🥺

Yorumlar falan var bilmiyorum çok mutlu oldum

Duygusal bir topun şu anda

Gerçekten çok teşekkür ederim 🥺

Böyle olacağını asla tahmin edemezdim...

Çok ponçiksiniz 💍 şunu takabilir misiniz acaba?
_________________________________________

Liam dün bütün gece ayakta kalmış ve bir anlık gazla verdiği bu kararı tekrar gözden geçirmişti. Bazen pişman olup neden böyle bir şey yaptım diyerek yastıkları yumruklamış, bazende böyle bir konuda birine yardım edecek olduğu için kendi ile gurur duymuştu.

Sonuç olarak gözüne bir gram uyku girmemişti ve şu an uykusuzluktan ölüyordu.

"Ölmüş mü?"

Diye sordu aralarına yeni katılan Hayden, Liam'a ithafen. Yine ders arasında yemekhanede toplanmış oturuyorlardı. Daha doğrusu Liam uyumaya çalışıyor arkadaşlarıda inat ile buna izin vermeyerek onu rahatsız ediyordu.

"Yok yaşıyor."

Dedi Liam'ın hemen yanında oturan Mason, kendi yanıtından emin olmak ister gibi dürtmüştü arkadaşını.

"Tüh, bir daha ki sefere artık."

Dedi Hayden, sahte bir üzgünlük ile,

Liam, Hayden'in tepkilerine göz deviriken en sonunda arkadaşlarının onu rahat bırakmayacağını anlamıştı. Kafasını güçlükle kaldırarak kendi yumruğunu yaslarken ona dönen meraklı bakışları yok sayarak gözlerini kapattı.

Hayden kaş göz işaretleri ile Liam'ı gösterip neyi olduğunu sorarken diğerleride Liam'ı ilk defa böyle görmenin şokunu yaşıyorlardı.

Liam'ın düzenli bir hayatı vardı asla çok geç yatmaz saat gece yarısını geçtikten sonra yattığındaysa daha erken bir saatte kalkarak uykusunu açmak için spor yapar enerji içeceği alırdı. Yani şu an karşılarında duran göz altları kızarmış, saçları dağınık ve uykulu Liam, onlar için fazlasıyla yeniydi.

"Bakmayın öyle, uyku tutmadı dün gece!"

Diyerek mırıldandı genç adam. Arkadaşlarının meraklı bakışlarını üzerinde hissederken uykuya dalmak oldukça zordu.

"Niye lan aşık mısın yoksa?"

Dedi Nolan, sesi ne bulduysa ağzına tıktığı için boğuk çıkmış fakat bu bile alaycı tonu kapatamamıştı.

Liam buna cevap verebilecek durumda değildi. Tek gözünü hafif bir şekilde aralayıp Nolan'a boş yapma bakışları atarken Brett sanki arkadaşının zihnini okumuş gibi araya girdi.

"Ne boş insansın yemin ediyorum ya!"

"Kes"

Diyerek karşılık verdi Nolan.

Onlar yine kendi aralarında küçük bir laf dalaşına girerken Hayden fırsattan istifade ikisininde önüne duran tabaklardan aşeriyor, Mason ve Corey'de köşeye çekilmiş kimse umurlarında olmadan flörteşiyorlardı. Liam normalde olsa arkadaşlarını büyük bir zevkle rahatsız ederdi fakat şu an nefes almak bile ona zor geliyordu. Bünyesi kesinlikle buna hiç alışık değildi. Ve bu yeni olayı sevmediğinide Liam'a en güzel şekliyle anlatıyordu. Parmak uçlarına kadar bütün iliklerinin ağrıdığını hissediyordu Liam. Şu an sıcacık yatağına uzanıp deliksiz bir uyku çekmek için kesinlikle herşeyini verebilirdi. Fakat bu şimdilik mümkün olmadığı için kafasını tekrar masaya gömmek ile yetindi.