-E I G H T-

237 32 241
                                    


Uh, bu ciddi anlamda yazdığım en uzun bölüm oldu.

Ben iki parta bölerek yazdım umarım siz okurken sıkılmazsınız :")

Hoşgeldin.
Gelmişken oku bari
Seviliyorsun
Muah muah

_________________________________________


-İnanamıyorum yani Theo resmen bebeklik arkadaşın hani şu ilk öpücüğü çalıp ailenin senden şüphelenmesine sebep olan!  Hani hani bebek aklını başından alıp gözünü döndüren!-

Liam arkadaşının her zaman ki gibi verdiği aşırı abartılı tepkiye kocaman bir şekilde göz devirsede bunu ona yansıtmadı.

"Evet, Ayd aynen öyle."

Liam'ın oldukça yerinde ve sakin çıkan sesine karşı, Hayden sevinç ile bağırdığında telefonu kulağından biraz uzaklaştırmak zorunda kalmıştı Mavili çocuk.

-Wuah! Resmen yaz dizisi gibi! Birde onun ile arkadaş kalmak için ailene karşı çıktın ve ceza aldın yani!! Sırf onun için!"-

"Gözlerinden kalp çıktığına yemin edebilirim."

-Ben kanıtlayabilirim.-

"Yani pek karşı çıkmak gibi değildi..."

()

[ "Ne yani şu an çocukluk arkadaşım ile mi konuşmayı kesmemi istiyorsunuz?!"

Liam zaten sakinleştici bütün bedenini dolaştığı için artık doğru dürüst hissedemediği korku duygusunu bir kenara itmiş, hapı saati dışında almanın getirdiği mayışıklıkla dönmüştü ailesine.

"Evet!"

Bayan Dunbar, oğlunu keskin bir dil ile cevapladığında Bay Dunbar bulunduğu ortamdan kaçmak ister gibi olduğu yerde rahatsız bir şekilde kıpırdanmıştı.

"İyide neden?"

"Çünkü Reakenler ile artık konuşmuyoruz Liam!"

Liam ailesinin eski kafalı olduğunu zaten biliyordu fakat bu kadarını gerçekten beklemiyordu.

Sakinleşticinin etkisi ile birleşmiş Theo'ya verdiği sözün sorumluluğu Liam'da kaçınılmaz bir cesaret yaratırken annesinin görebileceği bir şekilde göz devirdi genç adam.

"Peki bu neden benim Theo ile olan arkadaşlığımı etkilesin? O gayet kibar bir çocuk onunla konuşmayı seviyorum?"

"Anne ne karşı mı geliyorsun Liam!"

Bay Dunbar'da en sonunda seyirci olmaktan çıktığında Bayan Dunbar kocasının desteği ile dahada dikleşmiş, babasının sert sesi ise Liam'ın aniden parlayan cesaretinin perde arkasına çekilmesine sebep olmuştu bile.

Oğlunun cevap vermediği gören Bayan Dunbar yüzüne hafif bir gülümseme eklendiğinde Mavili genç gelecek olan şeyi bildiği için kimsenin bir şey demesine kalmadan arka cebine koyduğu telefonu çıkarıp keskin bakışlar ile kendisini izleyen annesine uzattı.

Yenilgiyi böyle kabul ediyor olması oldukça acınasıydı...

"Bir hafta boyunca cezalısın Liam! Telefonunu cuma günü alabilir okula ise ancak haftaya pazartesi başlayabilirsin!"

"Peki ya lakros?"

Liam umutsuzca babasına döndüğünde Bay Dunbar ilgisiz gözler ile ona karşılık vermiş, oğlunun telefonu ile odayı terk eden Bayan Dunbar yanıtlamıştı merakla onlara bakan oğlunu.

GAME IN GAME | THİAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin