4. Bölüm

4.4K 213 240
                                    

Paragraf arası yorumlar gelsin!

Bütün yorumları okuyacağım.

Bölümü dikkatli ve yavaş okuyunuz.

-

"Anlamadım?" dedi gerginliğin çeperini bir pençe misali kaşıyarak. Çatılan kaşlarının ortaya açtığı cehennem çukurunu izliyordum. Dipi uçurum dolu çukuru besleyen okyanuslarıydı. Öfke mavilerine sızıyor, giderek bakireliğini kaybeden mavi rengi o çukura sürüklenirken yıkıntılarını da sırtından bir an olsun bırakmıyordu.

"Buna izin vereceğimi düşünmüyorsun değil mi?"

Sesi, yıkıntıları yakmaya başlamıştı bile. Çukur sadece karnı aç bir cehennem bataklığından ibaret değildi. Beslendiği sahibinin boynunu bir düşman gibi emiyordu adeta.

"Yanınızda olacağım."

Sesim netti. Kendimden emin bir şekilde ona bakıyordum ama sadece dakikalar öncesinde birlikte kahvaltı ederken bir anda karşısında olduğum gerçeğini de göz ardı edemiyordum.

"Böyle bir şey olmayacak. Unut bunu." derken mutfağa yönelmiş kendine bir bardak su dolduruyordu. Sinirini umursamazlığıyla örtmek istediği açıktı.

"Neden?" diye sorunca "Yapamazsın." dedi sorumun hemen ardından. Diğerlerini tamamen yok sayıyordu. Baha giderek yükselen nabzı dindirmek istercesine araya girmek istedi.

"Ayza."

"Yanınızda olmak istiyorum Baha."

Ayaklarım acıma rağmen yere sağlam basıyordu. Sesim bütün bulanık harflerden arınmış bir şekilde net, gözlerim düz doğrultular üzerinden bakarken belki de ilk defa bu kadar kendimden emindim. Her seferinde tehditlere boyun eğip bunun fiziksel ve ruhsal getirilerine katlanmaktan bıkmıştım.

"Akant'ta ona bağlı birileri var. Daha önceden ortaya çıkarıp okuldan attırdıklarımız olsa da mantar gibiler, bitmiyorlar. Seni fabrikaya çeken Selin miydi?"

"Evet."

Sıraç "Tam tahmin ettiğimiz gibi." diye ekledi.

"Biri daha var. Okuldayken bir çok kez karşıma çıkıp tehditler savurdu."

Baha "Aynen." der demez Bars'ın sert bakışları  onu buldu "Aynen?" diye imalı bir tonlamayla sordu.

"Söylemeyi unutmuşum. Ayza en son Sıraç'ı görmek için Piramit'e geldiğinde söylemişti."

Sessizce onu onaylarken,

Sıraç "Adı ne? Kaçıncı sınıf?" diye sordu.

Ela gözlerde bir an ölümün o karanlık aynı zamanda parlak sureti, rengi: bir bıçağın bedeninden uzanan keskin parıltısı gibi irislerine yansıması düşürürken düşüncelerime kadar ürperdim. Farkına varmam gereken şeyi atlıyordum. O kardeşini kaybetmiş biriydi. Sadece bir hafta öncesinde ise o acı veren ölümün her anına bir videoyla şahit olmuştu. Şimdi ayakları bir intiharla sonlanan Kule'ye dimdik bassa da Sıraç koca bir şehir enkazından farksızdı.

O gün hissettiği çaresizliği kurutacak kadar da kinle doluydu.

"Anlatırım. Tabi kabul ederseniz." derken temkinliydim. Arkadaşıyla olan bir bakışmanın ardından paçalarımıza kadar ıslanan gerginlik Bars'ın bardağı tezgaha kırarcasına bırakmasıyla gücünü ikiye katladı. Yanıma ulaştığında parmakları bileğime kelepçe gibi sarılarak gücünü tenime kilitledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 06, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SUSKUN 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin