Garipsemiş bir ifadeyle oturduğum banka doğru gelen Jimin'e bakıyordum.Aman da nerelerdeymişim ben?
"Gel artık."
Banka iyice yaklaşmışken bir yandan da hâlâ sesleniyordu.
"Ne olu-"
"Amanda gel annecim"
"Lan hoş-"
"Tatlı pisicik nerelerdeydin sen!"
Daha olayı anlamlandıramadan bankın üstündeki kediyi kucağına alıp, şakayla karışık bir şekilde kızmaya başladı.
Kedinin ismi mi Amanda'ymış?
"Teşekkür ederim kaçmasına izin vermediğin için." dedi başını teşekkür edercesine aşağı eğip yukarı kaldırarak.
Önemli değil dercesine tebessüm ettim.
Jimin'in kibar olması garibime gitmişti. Aslanım biz senin ne hallerini gördük.
Jennie'nin anlattıkları sayesinde diyelim.
"Jimin!"
Gelen bağırma sesiyle ikimiz de kafamızı bankın arkasına doğru çevirdik.
"Benim ballı kurabiyem!"
Jimin, parkın girişinde elleri cebinde bir şekilde, bize doğru bakan Jungkook'a garip hitaplarla bağırarak koştu.
"Bak! Buldum Amanda'yı!"
Sevinçle bebek sever gibi bir yandan Amanda'yı seviyordu, bir yandan da Jungkook'a gösteriyordu.
"Sen geç otur şu banka, ben Amanda'yı eve bırakıp geleyim." dedi Jimin.
"Acele et!"
Jimin gittikten sonra yavaş adımlarla sol tarafımda kalan banka oturdu.
Gözlerimi ne kadar ondan çekmek istesem de pek başarılı olamıyordum.
Kaçamak bakışlarla onu izliyordum. Cebinden telefonunu çıkarttı ve hızlıca birine mesaj yazdı.
Mesajı yazıp göndermesiyle benim telefonumdan bildirim sesinin gelmesi bir olmuştu.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let's play | rosekook ✔️
Fanfiction"Hayatımda gördüğüm en gerizekalı insansın." dedi.