Odamda yatağıma yatmış, kımıldamadan tavana bakıyordum."Ulan ne iddiası? Nereden çıkardın bunu kızım? Mal mısın sen?"
Jungkook'a düşünmeden attığım iddia mesajı hakkında ne yapacağımla ilgili gram fikrim yoktu.
"Lan ben bundan niye hoşlanmaya başladım? Hay anasını s-"
Kapımın aniden açılmasıyla yerimden sıçradım. Anne ne bu ya fuhuş baskını mı yapıyorsun?
Özel hayat kalmamış hiç ayıb.
"Kız sen gene mi yatıyorsun. Sınavın var senin kalk. Aaa bu odanın hali ne böyle? Nasıl yaşıyorsun sen burada? Şuna bak."
Sandalyemin üstünde duran tişörtümü alıp odamdan çıktı.
"Anne ben onu giyiyordum ama!"
Bağırışlarıma aldırış etmeden odamdan uzaklaştı. Artık bu duruma aldırış etmiyordum çünkü döngü halini almıştı.
1. Odaya gir ve 'neden yatıyosun' de.
2. Odanın haline ne diye söylen.
3. Odadan herhangi bir kıyafet alıp çık ve o kıyafeti makinaya at.Tşk.
Son zamanlarda olanlara hâla anlam veremiyordum. Bir anda düşüncelerim değişmişti onunla ilgili. Pardon düşüncelerimiz. Jennie ve Jimin'i de unutmamak gerek.
Düşüncelerimden bunaldığımı hissettiğim için dışarı çıkmaya karar verdim. Aynanın karşısına geçip kendime baktığımda, üstümdeki siyah tayt ve yine taytımla aynı renk olan hoodie kötü durmuyordu.
Saçlarımı toplayacak gibi yapıp arkama attım ve kapüşonumu kapattım. Montumu odanın köşesine fırlattığım yerden alıp üstüme geçirdim ve ceplerine telefonumla kulaklığımı koyup odamdan çıktım.
Mutfağın önünden geçerken anneme sesleneceğim sırada anneannemle konuştuğunu fark edip, o zahmete hiç girmedim. Çünkü o hararetli konuşma arasında seslensem de duymayacaktı.
Boş boş dolanmaktan asla hazmetmesem de bugün canım hiçbir şey yapmak istemiyordu.
Asansörü beklemeye sinir olduğum için hızla merdivenlerden aşağı inip kendimi dışarı attım. Hava tahmin ettiğim kadar soğuk değildi.
Kulaklıklarımın dolaşmadığını görünce sevinip, bir ucunu telefonuma takıp kulaklık kısımlarını kulağıma yerleştirdim.
Yetişecek bir yerim yoktu ama yavaş yürümekten de nefret ederdim. Kulaklığımda çalan müziğe eşlik ede ede park tarafına geldiğimi fark ettim. Parkta kimse yoktu. Hava kapalıydı yağmur yağacak gibiydi. Ellerimi montumun cebine sanki daha fazla sokabiliyormuşcasına ittirdim ve gerindim.
Yakınımdaki banka oturup bacaklarımı öne uzattım ve kafamı geriye yasladım. Çalan şarkının modumu yükselteceğini bildiğimden telefonumu çıkartıp hemen değiştirdim. Şu an modumun yükselmesini istemiyordum.
Kulaklığımda çalan şarkının sesi yüksek olmasına rağmen etraftan bir miyavlama sesi duydum.
Doğrulup çalan şarkıyı durdurdum ve etrafa bakındım.
Bankın üstüne minik bir kedi yavrusu gelmişti. Hemen bankta bağdaş kurup kucağıma gelmesi için birkaç defa bacaklarıma vurdum.
"Aman da nerelerdeydin sen!"
Duyduğum sesle irkildim. Aman da nerelerdeymişim ben?
Kafamı sol tarafıma çevirdiğimde gelen kişinin Jimin olduğunu fark ettim.
.
.
.