Keşke o da bana Jungkookie dese...
Dün gece Jungkook'un sarhoşken kurduğu cümle aklımdan çıkmıyordu. Elime büyük koz verdin Jeon Jungkook.
Online dersteydik. Kameramı kapatmış, sandalyede dizlerimi kendime doğru çekmiş bir vaziyette oturuyordum. Bir yandan da elimle dudaklarımı yolmakla meşguldüm.
Gece yazdığı şeye görüldü atıp çıkmıştım. Bugün haftasonu olduğu için derslerimiz çok yoğundu ve sabah başlayan ders gün batımına kadar devam edecekti.
Kamerası açık olan Jungkook'u görmek sinirlerimi bozuyordu. Bu yüzden elimi mouseye uzattım. Ama ayaklarımın yere indirmeden ulaşamayacağımı fark edince oflayarak doğruldum.
Katılımcıların da gözüktüğü pencereyi alta aldım ve derse odaklanmaya çalıştım.
Telefonuma gelen bildirimle gözlerimi bilgisayar ekranından çekip, kitaplarımın üstünde ters duran telefonumu elime aldım.
jjkook: Engelini ne zaman kaldırdığım hakkında gram bir fikrim yok ve bu arada o mesaj için bir anlam falan arama. Hani eline büyük bir koz geçtiğini falan düşünüyorsundur şimdi.
Kafamı tekrar bilgisayar ekranına çevirdim ve alta aldığım katılımcılar penceresini tekrar eski büyük haline getirdim.
dionysos: Aynı online derste olduğumuzu bilmene rağmen yüzündeki telaşı iyi saklayamadın. Haberin olsun :)
.
.
.
