**Amanda’nın bakış açısı**
Haberleri izlemek için Siwon, Sungmin ve Donghae ile koltukta oturuyorduk. Aslında ben hiçbir şey anlamadığım için pek de izliyorduk diyemem. Onun yerine ben Siwon’la konuşurken, Sungmin ve Donghae ise dikkatle bizi izliyorlardı. Bana Super Junior’u açıklamaya çalışıyordu. Tabi ki bana anlattığı her şeyi ve hatta daha fazlasını biliyordum zaten ama fark ettim ki ELF olduğumu öğrenmezlerse her şey daha iyi olabilirdi. Odama girmedikleri sürece tabi. O konuda… hala posterlerimi indirmedim. Onları asmak için o kadar uğraşmışken indirmemin hiçbir yolu olamazdı!
Beni düşüncelerimden çekip çıkarırken “anladın mı?” diye sordu Siwon.
“evet, teşekkür ederim”
“ayrıca, biraz Korece öğrensen iyi olur diye düşünüyorum. Kore’de yaşıyorsun…”
“zaten birkaç kelime biliyorum ama yeteri kadar değil…” diye mırıldanırken kafamı salladım.
Siwon şok olmuş bir şekilde “gerçekten mi?” diye sordu.
“evet?”
“hadi, duymak istiyorum”
Hala merakla bizim konuşmamızı dinleyen Sungmin veDonghae’ye bakarak “Şimdi? Burada? Onların önünde?” diye sordum utanarak.
Tepkimden aldığı zevki açıkça göstererek “hadi” diye ısrar etti.
“burada olmaz!” diye direttim kızaran yanaklarımla.
Siwon güldü ve “o zaman sana inanmıyorum” dedi sırıtarak.
İç çekip kulağına yaklaştım ve “sadece ‘annyong’ ‘annyonghasaeyo’ ‘annyonghegasaeyo ve gasaeyo’ ‘oppa’ ve ‘unni’ kelimelerini biliyorum. Yani sadece merhaba ve hoşça kal diyebilirim. Sanırım bir de seni seviyorum demeyi biliyorum ama” diye fısıldadım ve yerime geri oturdum. “dediğim gibi birkaç kelimeden fazlasını bilmiyorum” Siwon yaptığım çocukça davranışa gülüp “sanırım sana öğretmem gerekiyor! Ve Oppa kelimesini biliyor musun? Neden bana Oppa demiyorsun o zaman?” diye cevapladı.
“öyle işte” dedim süklüm püklüm oturup. Açıkçası ona öyle seslenirse rahatsız olur diye düşünüyordum.
“o zaman bugün başlasan iyi olur. Hatta şimdi söyle”
Ağzım hafifçe açık kalmış bir şekilde “hayır” dedim.
“evet, oppanı dinle!” dedi şakayla.
“asla.”
Alay eder gibi “emin misin?” dedi.
Kafamla onaylayıp kollarımı önümde bağlarken, o da Sungmin ve Donghae’ye Korece bir şeyler söyledi. Ben daha ne olduğunu anlamadan Siwon kollarımı tutup açtı ve Sungmin beni gıdıklamaya başladı.
“dur!” diye bağırdım kahkahalarımın arasında.
“sadece oppa dersen-“
En olgun olanın o olduğunu düşünmüştüm oysaki.
“hayır!”
Siwon tek kaşını kaldırdı ve Sungmin’e bir şeyler söyledi. Ve gıdıklamaları daha kötü bir hal aldı.
“tamam, tamam! Kazandın! Söylicem!”
“şimdi!”
Gerçekten mi?
“oppa! İşte, söyledim.”
“o kadar zor muymuş?” dedi hala gıdıklarken.
“dur!” diye bağırdım nefes almaya çalışarak ama Siwon kafasını sallayıp kollarımı tutmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life with Super Junior ~~Orjinalden Çeviri
FanfictionAmanda anne ve babasının ölümünden sonra büyükanne ve büyükbabasıyla yaşamaya başlamıştır. ama bir gün onu Kore'ye bir arkadaşlarının yanına yaşamaya yolladıklarında, ev arkadaşı olan kişiler SuperJunior'dan başka birisi değildi. (konuk gruplar Shin...