Devamı için vote ve yorum.
.....
Olduğum yerden kalkarak cama gittim. Neredeydim bilmiyorum, kim için nefes alıyordum ki gerçi. " bebeğim kalkmışsın "
Alexe bakarak " birazdan çıkacağım, okulum var "
" boşuna okuyorsun, yine dönüp dolaşacağın yer ben ve küçük ben olacak " yan gözle alexe bakarken dışarıya çıkmıştım bile. Dışarda aynı yerinde beni bekleyen siyah arabaya binerek, yaşlıdan tarafa çevirdim kafamı. " hap aldın mı?"
Kafamı salladım. Bana bir zarfla flaş bellek uzattı. Zarfı alarak çantama attım. " bu ne?"
" o senin zengin olma biletin, seni bir şirkete bırakacağım. Içeriye girdiğinde bunu oranın patronuna vereceksin " ona dönerek elimdeki flaşı salladım. " ya kırarsa?"
" bende yedeği var. Sen oralarına takılma ben her ihtimali düşündüm. Torunuma bir çocuk verdikden sonra siktir olup gideceksin zaten, dediğimi yap "
Kafamı sallayarak önüme döndüm. Ben sadece çocuk doğurup gidecektim ama kadın resmen koca plan yapmıştı.
Önünde durduğum koca şirket ile ilgilenmeyerek içeriye girdim. " buyrun kime bakmıştınız?"
" patronun olacak o adama " bana göz ucu ile bakarak, katı söyledi. Bu kadını daha önce şu bunak ile beraber görmüştüm ve beni tanımış olmalıydı.
Istediğim kata çıkarak, kapıyı çalmadan içeriye girdim. Bana sinirli bakan adama bakarak elimdeki flaşı salladım. Yanına giderek flaşı masasına attım. " ne bu?"
Gözlerim ile flaşı işaret ederek " aç bak " dedim.
Flaşda gördükleri onu sinir etmiş olacakki üzerime yürümeye başladı. " eğer bana birşey yaparsan, flaşı kullanmaktan çekinmem. Arkadaşımı yarım saat içinde aramazsam seni sinir eden şey herkezin eline geçer " ellerini iki yanında sıkıp, dişlerinin arasından " ne istiyorsun " diye, adeta tısladı.
" benimle evlenmeni, se,seni seviyorum ve senin için her şeyi göze alırım " sanırım tam osgarlık bir gösteriydi, benim bu söylediklerim içten bile değildi.
Ellerini saçlarına götürerek karıştırdı, bana sırtını dönerek sıkıntılı bir nefes aldı.
" ben herşeyi ayarladım bir iki gün kameralara gülümseriz sonra hamile olduğum için evleneceğimizi söyler evleniri-" sözlerimi parmakları keserken, nefes almaya çalışıyordum. Çok fazla sıkıyordu, küçük küçük nefesler bile alamıyordum." seni soyunu sikiyim, gebertirim seni orospu çocuğu " işte bunlar son nokta olmuştu, benim annem melek gibi kadındı benim yüzümden bu hakaretleri hak etmiyordu. " pa,parmak çek,çe,çekmezsen flaş " parmaklarını geri çektiğinde yere kapaklandım. Ard arda öksürük krizi tutmuştu, boğazımın acıması ise cabasıydı.
Önüme bir telefon fırlatırken " yaz şunu " dedi. Numaramı girip zaten bende kayıtlı olan numarasını çaldırdım. Bana tiksintiyle bakakren, telefonu elimden çekerek, köşesi ile kafama vurdu. " eğer ben seni aramadan bir işe kalkışırsan seni gebertirim. Duydun mu?" Sorusunu yüzüme bağırarak sormuştu. Sıçrayan bir iki tükürüğü kolum ile silerken kafamı salladım.
Bu yaşlı bunak bana iyi kalpli bir torunu olduğunu söylemişti deģil mi?
Aptal adamı tehdit edip, seninle evlenmesi için zorluyorsun. Ne yapsın ayağına kapanıp af mı dilesin? Bir daha yapmayacağım mı desin ne desin?
Kolumdan tutarak kapıya iktirdi. " Seni akşam arayacağım " kapıyı açarak beni dışarı iktirdi.
Ayağıma takılarak yere düştüm. Tüm gözler üzerime çevrilmişti, muhtemelen tükürüğü silerken makyajım kaymıştı e bide ağlamıştım, saçlarımda keçeye dönmüştü büyük ihtimalle. Herneyse diyerek ayağa kalktım.
Millet ne der düşüncesini umursamayalı baya oluyordu.
Asansöre binerek, çalan şarkı eşliğinde mırıldanmaya başladım. Nede olsa artık evleniyordum benden mutlusu olamazdı.
....
Dolapdan bir kendim için birde alex için içki çıkarttım. Onunkini uzatırken sanki normal birşeyden bahsedermiş gibi konuya girdim.
" evleniyorum "Ağazına daha yebi dayadığı içkisini, indirerek bana alayla baktı. " şakanın hiç sırası değil, sana evlenme teklifi ertiğimi hatırlamıyorum "
" seninle deģil zaten başka bir adam var, uzun bir süredir görüşüyorduk daha sonra iş ciddiye bindi. Zaten bizim ilişkimizin belli bir sonu yoktu, bende evlenip yuva kurmaya karar verdim " bana dolmuş gözlerle bakarken, ben ona hala ifadesiz bakıyordum.
Gözünden akan bir damla ile cebinden yüzük kutusu çıkartmıştı. Masaya koyduğu kutunun yanına kaybettiğimi düşündüğüm yüzüğü koydu. " bu akşam, bu akşam seni yemeğe götürecektim. Belki bir balık ekmek sıtandında belki bir duvar köşesinde ama edecektim işte. " göz yaşlarını silerek ayağa kalktı.
" bu akşam gelmem büyük ihtimalle, sen yat uyu bekleme beni " ceketini alarak dışarıya çıktı.
Ben belki yüzüğümü değil ama bir sevgiliyi kaybetmiştim. Para uğruna...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tough love ||
Romance" bir kadın kendini sevmeyen bir adama ne kadar daha katlanabilir " " sanırım ben bu konuda rekor kıracağım bay robert "