Aaron kafasını salladı "Peki bu evrim şırıngası değil, başka bir şey ile güç elde edilebilir mi?" Sophia düşündü "Sanırım bu imkansız. Çok önceden iki bilim insanın kaçtığını duydum. Dediğin olayı araştırıyorlardı ancak devletin eline gelmemesi için kaçmışlardı. Yakalandıklarında ise ne sıvıdan ne de formüllerden iz vardı." Aaron bir anda duraksadı "P-Peki bu iki bilim insanının çocukları falan var mıymış?!" Sophia "Evet varmış. Bir oğlu varmış ancak bir yetimhanenin yolunda öldüğünü söylediler." Aaron sırıttı 'Anne-baba.. Demek olay bu şekildeydi. Ancak bu nefretimi dindiremez. Beni öyle bir yere bırakmanız!' Aaron düşünürken zilin çalmasıyla Sophia "Başka bir sorun varsa içeri gidene kadar anlatırım." Aaron gülümsedi "Bu iki bilim insanının ismini biliyor musun?" Sophia kafasını iki yana salladı "İsimlerini devlet bile tam olarak bilemiyor. Yani bizim gibi biri nasıl bilebilir?" Aaron sırıttı ve Sophia'yla birlikte sınıfa geri gittiler.
*********************
Aaron derslerin geçmesiyle birlikte sınıf arkadaşlarıyla kaynaşmıştı. Son bir kaç ders kalmasıyla Aaron ve Sophia daha fazla konuşmaya başlamışlardı. İkili telefon numaralarını almışlar ve akşama buluşmak için bir yer belirlemişlerdi. Aaron bütün derslerin bittiğinde okul bahçesinde ablası Mira'yı bekliyordu. Aaron beklerken Mira bir kaç kişiyle birlikte görmesiyle arkasını döndü ve arabaya doğru ilerlediğinde Mira, Aaron'u gördüğünde "Aaron! Beni beklesene." Aaron arkasına baktı ve durdu. Mira yanına geldiğinde omzuna hafif bir yumruk attı "Derslerin nasıldı Aaron?" Aaron gülümsedi "İyiydi işte. Yeni yeni bilgiler öğrendim. Ancak bu saçma güç muhabbeti ne böyle?" Mira duraksadı "Daha sonra anlatacağım. Şimdilik buradan bunu konuşmayalım." Mira'nın arkasındaki genç çocuk "Mira. Bu gün geliyorsun değil mi?" Aaron, Mira bir şey diyemeden "Duymadın sanırım bir şey anlatacak o yüzden gelemez." Michael lafın üstüne gelmesiyle "Sen kimsin de Mira'nın sana bir şey anlatmasını istiyorsun?" Aaron iç çekti "Bilmiyorsan bilmemeye devam et. Yoksa bir daha Mira'nın yanında dolaşamazsın. Yani biraz koruyucuyumdur anlarsın değil mi?" Michael yumruğunu sıktı "Nasıl uzak tutacakmışsın beni peki? O cılız vücudunla mı?" Aaron sırıttı "Belindeki o şırıngaya fazla güvenme. Daha kullanamadan seni burada öldürürüm!" Aaron'nun son kelimesi ağır bir kana susamışlık içeriyordu.
Michael aurayı hissetmesiyle bütün vücudu adeta buz gibi olmuştu. Mira iç çekti "İkinizde durdurun şunu! Kardeşim hadi gidelim. Michael ben akşam gelemeyeceğim kardeşimle biraz vakit geçireceğim." Michael ağzını açamadan kafasıyla onayladı. Aaron ve Mira arabaya doğru ilerlerken Michael'in yanındaki arkadaşları "Ne oldu Michael gene mi reddedildin? Ahahah! Ha? Ne oldu lan sana neden yüzün bembeyaz?" Michael korku dolmuş titreyen sesiyle "M-Mira'ya bulaşmayın.. kardeşi tarafından ölmek istemiyorsanız." Michael'in arkadaşı "Nasıl yani? Ne gördün o yeni yetmede?" Michael "Yeni yetme mi? Saçmalamayın! O bir canavar. Onun kan hattında biri yaşıyor ve bana baktı. Onun gücü bana sorarsanız doğuştan güç dediğimizden daha güçlü.." Michael anlatırken aklında halen o kişi vardı.
Aaron ise bundan habersiz bir şekilde arabada ablasından ve valeden bilgiler almıştı. Evrim Şırıngalarının satılışı yasallaşmaya başlamıştı. Aaron bu zamana kadar nasıl bunu bilmediğini düşünüyordu. Evrimle ilgili bir kaç bir şey duymuştu ancak çok fazla kafasına takmamıştı. Şimdi ise içindeki gücün tarihini öğrenmiş gibi hissediyordu.
Aaron ve Mira eve gittiklerinde de birkaç bir şey konuşmuşlardı. Aaron, Mira'ya bakarak "Senin gücün.." Mira şırıngayı kullanmıştı. Mira'nın saçları sarı renge dönmüştü ve bedeni biraz daha açık tenli olmuştu. Aaron baktığında sanki karşısındaki kişiyi bilge sanmıştı. Aaron gülümsedi "Demek gücün bilgelik. Takım için büyük bir rol oynuyorsundur." Mira sırıttı "Öyle deme savaşabilirim de." Aaron parmağıyla gel işareti yaptı. Mira bir anda ileri atıldı. Ana salonun büyük olması ikili içinde bir savaş alanı oluşturmuştu. Arthur, Thea ve Elen ikilinin savaşını izlerken bir çok evin hizmetçisi de izlemeye başlamıştı. Aaron gelen tekmeyi karşıladığında ayaklarının üstünde bir kaç metre geri doğru sürüklendi. Aaron göğüs kafesini tuttu "G-Güçlü.." Kaburgası ağrıyordu. Aaron yumruğunu sıktı ve ileri atıldığında Mira düşünerek geri çekildi ve sağdan yumruğunu salladığında gözleri açıldı. Sanki Aaron bunu bekliyor gibiydi ve dirseğiyle karnına vurmuştu. Mira karnının acımasıyla diziyle vurmak için hareketlendiğinde Aaron geri çekilmek yerine daha da yaklaştı ve mesafeyi azalttığında diz atacak mesafe kalmamıştı. Aaron bir anda eğildi ve Mira kaybolduğunu sanmıştı. Aşağı baktığında bile yoktu. Aşağı baktığında saniyesinde ensesinde bir el hissetmişti. Mira gülümsedi "Kaybettim." Aaron gülümsedi ve sırtını ovalayarak "Düşünmen ve hareketlerin çok geç hareket ediyor. Yoksa işim zorlaşırdı. Eksik olduğun bir kaç şeyden biri deneyim." Aaron, Mira'nın yanından geçerek odasına doğru çıkarken bir hizmetçinin yanından geçti ve bir kaç bir şey dedi.
Hizmetçi kafasını eğerek revire indi ve bir kaç bir şey alarak üst kata Aaron'nun odasına gitti. Aaron üstünü çıkartarak önce bitkilerle hazırladığı ilacı içti. Daha sonrasında ilacı biraz daha kati yaparak göğsünün üstüne sürdü. Hizmetçi ise bandajladı. Aaron "Teşekkürler." Hizmetçi "Rica ederim genç efendi." eğildi. Aaron gülümsedi "Kimseye bir şey söyleme." Hizmetçi duraksadı "Emredersiniz." Hizmetçi dışarı çıktığında Aaron "Hass*ktir lan! Bu da ne böyle?" Aaron göğsündeki acıyı hissetmiyordu! Sanki vücudu bitki ilacını emiyordu..
Aaron bir kaç saat sonra akşam yemeği yedi ve dışarıya çıktı. Mira'da zorla dışarı çıkmıştı ve Aaron ile birlikte Sophia'yla buluşmaya gidiyorlardı. Aaron ve Mira bir kafeye girdiklerinde Sophia elini sallayarak yerini belli etti. İkili masanın yanındaki sandalyelere oturdular. Sophia başını eğdi "Merhaba Öğrenci Konseyi Başkanı. Benim adım Sophia." Mira gülümsedi "İsmim Mira. İstediğin gibi seslenebilirsin." Aaron konuşmaya atlayarak "Şimdi size bir şey soracağım. Evrim Şırıngasının içindeki ilaç veya sıvı kalıcı olarak etki yapabilir mi? Ya da kendini güçlendirebilir mi?" Mira kesin bir cevapla "Evet." Aaron gülümsedi "Peki bu nasıl oluyor?" Sophia "Sanırım kullandığın ırkın özelliğini kazandığında yani duygularından birini hissettiğinde." Mira "Bende öyle biliyorum ancak bir şey eklemek gerekirse bir hap üzerine çalışıyorlar. Tabi bu hap zorla seviyeni yükselttiği için aşırı derecede ölümcülmüş." Aaron düşündü "His demek.. Nasıl bir his mesela?" Sophia düşünürken Mira elini masanın üstüne koyduğunda elinin etrafı donmaya başladı. Mira "İşte bunun gibi.. Kendi gücünü tanımak." Aaron şaşkınlıkla "Sen.. Bilge değil miydin?" Mira sırıttı "Bilge olmam gücümün olmadığı anlamına gelmez değil mi?" Aaron gülümsedi "Ah unutmuşum. Peki bu hisse nasıl ulaşırsın?" Mira "Ben açıkçası gücümü kullanırken kalbimin bir anda hızlanmasıyla anlamıştım. Daha sonra onun üstüne gittiğimde bir gece uyandığımda yatağımın üstü tamamen buz olmuştu. Sen gelmeden bir kaç hafta önce falan oldu." Aaron yutkundu. Sebebi ise bu duyguyu birini öldürdüğünde hissetmişti! Avukatı öldürürken çok acımasız ve soğuk kanlıydı. O hissi asla unutamazdı..
Okuduğunuz için teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız
FantasySıradan hırsızlar ne kadar sıkıcılar... biraz aksiyona bile kalpleri duracak gibi oluyor. Hepsi mal-mülk çalmanın peşindeyken, ben Azrail'den insan çalıyorum. İnsanoğlu güç kazanmak için deneyler yapmaktaydı. İlk bulunan karışım ile insanoğlu evrim...