02. BÖLÜM: İDDEA

45 3 0
                                    

O çocuk masum tavrını takınmış sınıfa bakıyordu. Benim moralim bozulmuştu ve ben bunun haksızlık olduğunu düşünüyorudum. Evet evet bu haksızlıktı. Hayatın bana sunuduğu haksızlık.
İsminin Ayaz olduğunu öğrendiğim çocuk sınıfta tek boş yer olan Buse'nin yanına oturdu. Kahretsin ki Buse de benim arkamda oturuyordu. Her neyse onunla ilgilenmeyi keserek günümü bozmasini engelemeyi düşündüm. Haca bugün derslerin boş olduğunu bildiğimiz halde tekrar söylemişti. Ki buna sevinmistim. Aslında dersleri severdim özlemiştim de ama okulda arkadaşlarla takılmak çok daha güzeldi.
Hocamiz toplantıya gidecekti ve biz serbestik. Arkamdaki ukalayi takmayarak arkadaşların yanina gittim. Herkes şu ukalanın yakışıklılığını konuşuyordu. Arzu "kizim su cocuktaki yakışıklılığa bak."dedi hayran gözlerle ona bakarak. Göz ucuyla baktığımda sari saçlari yesil gözleri gerçekten göz alıyordu. Ama bi erkek için yakışıklı olmak yetmezdi bence. Arzu"sende kesmeye başladın çocugu eylül " dediginde düşüncelerimden kurtularak başımı kaldırdım ve" tamam yakışıklı ama bir erkekte bulunmasi gereken diğer özellikler onda yok işte" dediğimde arzu bana şaşkın gözlerle bakarak " onu ne kadar taniyorsun ki " dedi. " senin tanıdığından daha çok tanıyorum. Ayrica sen nasil emin konuşuyorsun daha hiç konusmadigin birinden??" dedim yine imali sekilde. Arzu "onunla konuşmaya gerek yokki adamin tipi konuşuyor zaten" dedi ayaza bakarak. Benim artik canim sıkılmıştı. Arkamı döndüğümde damlayla Hüseyin'in kavaga ettiğini gördüm. Yanlarina gittiğimde bu kavganın sebebinin ayaz olduğunu anlamistim. Hüseyin sinifimizin hatta okulumuzun yakışıklılarındandı. Damla ise benim en yakın arkadaşımdır. Damla siyah saçları ela gözleriyle güzel bir kızdır. Hüseyinlede çok yakışırlar. Ama işte bi ayaz yüzünden araları bozulmuştu. Aslına bir yıldır çıkımalarına rağmen ben hüseyin in damlayı sevdiğini düşünmüyorum. Gerçi damla hüseyin den daha çok seviyordur ama onun da gerçek bir aşk yaşadığına inanmıyorum. Gerçek bir aşk bence böyle olmazdı. Her neyse onlarin konuşmalarina ortak olduğumada hüseyin " senin ona baktığını gördüm araya tatil girince tabi böyle olur. Hata bende yakışıklı görünce dayanamiyorsun demi. Çünkü gerçekten beni sevmiyorsun sen." Dediğinde noktayi koymuştu. Anlaşilan tek ben öyle düşünmüyordum. Ama olanlara üzülmüştüm. Damla ise yalvaran gözlerle hüseyine bakarak " sen böyle mi düşünüyorsun gerçekten ?" Diye sorduğunda ne olur hayir de bakışlarını hüseyine yolladı. Hüseyin ise " evet öyle düşünüyorum belki de askimiz gerçek deildir ve burda bitmelidir." Dediginde damlanin gözlerinden bir yaş yere düştü. Aslinda damlada biliyordu tekrar barışacaklardi ama sonuçta çok ağır konuşmuştu dokunuyordu kıza. Hüseyin ise arkasına bile bakmadan sıniftan çikti. Damla benim boynuma sarilarak" kanka benim suçum ne? " dediģinde daha fazla dayanamadim ve " ağlama" diye kizgin bir şekilde söyledim " sen hakikatli kizsin seni kullaniyor. Kendini kullandiramassin o seni umursamiyor sen de onu umursamayacaksin. Onu kiskandiracaksin işte o zaman değerini anlar senin." Dediğimde haklisin gözleriyle bana bakarak göz yaşlarını sildii ve " haklisin değerimi anlayacak o piç yalvaracak bana görecek bak sen ona neler yapcam"dedikten sonra sırıtmaya başladı.
Zil çalmıştı. Ayaz da dışarı çıkmıştı. Neymiş paşamız okulu gezecekmiş. Onun dışarı çıktığını gören damla beni sürükleyerek peşinden gitti. Ayazin yanina geldiğimizde o yemyeşil gözleriyle bize döndü e pişkin bir ifadeyle sırıttı. Damla" okulu mu geziyorsun? Istersen biz seni gezdirbiliriz" diye ikimizin adinada konuşmuştu bile. Ayaz yine sırıtarak damlaya " seninle gezerim güzellik ama ukalalarla takılmak bana göre değil" dedikten sonra bana baktı. Güneş yüzünden hafif gözlerimi kısarak sinirle döndüm ve " sen kendini ne sanıyorsun? Demeye ihtiyaç duymuyorum zaten görülüyor sayılı öküzlerden olduğun " dedikten sonra damlaya dönerek " hadi kanka kendini bi bok sananlarla takılamayız" dedim ve damlanın elinden tutarak çekiştirmeye başladım. Biz giderken arkamızdan bir şeyler söylemişti. Ama ben onu hiç takmadan sınıfa kadar çıktım. Damla da yanıma geldiğinde bana ne oldu bakışları gönderdi. Damla " kanka senin bu çocukla aranda ne var yoksa eski sevgili misiniz? " diye sorduğumda birden kafamı çevirdim ve kaşlarımı çatarak" ben bununla sevgili olmak mı? Saçmalama kanka Allah aşkına ya. Sabah karşılaştık bu çocukla. bana arabayla çarpacaklardı. İşte sonra ben sinirlendim. bunun babasıydı herhalde ona bi ton laf saydım sonra bu girdi araya bana ukala dedi. Bende cevap verecektim işte o babası engel oldu. Yani anlayacağın tartıştık. Sonra da buraya geldiğini öğrendim işte öyle ya boşver şimdi onu .sen napmaya çalışıyorsun?" Dediğimde bana şaşkın gözlerle baktı ve " kanka biliyorsun benim hislerim çok kuvvetlidir. Şu anda ne hissediyorum biliyor musun?" Diyerek bana imâlı bakışlar yolladı. " Ne hissedion yine?" Diye sordum ve o hiç beklemeden ve bağırarak " ayazla sen fena aşık olacaksınız" dedi ben kaşlarımı çatarak ve kızgın bir ses tonuyla " ne saçmalıyorsun? niye bağırıyorsun? Herkes duydu." Dememle arzularını başıma üşüşmesi bir oldu.
Arzu" senle ayaz mi?" Dedikten sonra şaşkın bir yüz ifadesine bürünmüştü.
Damla" tabiki de kızım ayazla kendini mi düşünmüştün?? "diyerek bana baktı. Ben bu durumdan hiç hoşlanmamıştım.sonra arzunun" ben olabilirim ama eylül olamaz " deyince benim sinirlerim atmıştı. Sonućta ondan daha güzel sayılabilirdim. Tamam sarışın olabilirdi ama kahverengi gözleri bozuyordu güzelliğini. Tabi bide sivilveleri varadı. Benim gibi siyah saçlı siyah gözlü yüzü pürüzsüz olan birinin şansı biraz düşüktü. Ama askta güzellikten daha önemli şeyler vardı. " sana bakacağını mı düşünüyorsun bu sivilceli yüzüne mi bakacak???" Dedikten sonra sırıtmıştım. Arzunun da sinirlenmeye başladığını görebiliyotdum. Arzu"benim sivilcelerim geçer iki kreme bakar. Ben doğal sarışınım sen esmersin. Sarışın bir erkeğin esmer bir kıza bakacağını mı sanıyorsun???"dediginde kızarmaya başladığımı hissettim. Damla bunu farketmiş olacak ki hemen lafa girdi. Damla " tamam tartışmayı kesin benim bir çözüm önerim var " dediğinde herkes ona odaklanmıştı. Damla " benim bildiğim ikinizin de sevgilisi yok" demişti ki arzu atladı" ama yakında olacak" demişti imâlı bir şekilde. Damla onu umursamayarak devam etti " size bir ay müddet her şey yapmak serbest ayazı ilk kendine aşık eden kazanır. " dedikten sonra arzuyla ben birbirimize baktık. Tamam o çocuğu istemiyordum ama o arzuya da kimin kazanacağını da göstermek istiyordum. Ayrıca ne kaybederdim ki. Yakışıklı çocuk kim ne derki. Aşık edebilirdim kendime sonrda bırakırdım. Canı yanardı ama olsun bana ukala demesine saysın piç. " tamam ben varım" dediğimde arzu da hemen atıldı " tabiki bende varım el mi yaman bey mi yaman görelim" dedikten sonra kötülük dolu bakışlarını bana göndermişti.
Ben şimdi nefret ettiğim bir çocuğu kendsime aşık mı edecektim. Tamam arzuyla kendimi kıyasladığımda şansım vardı. Ama onun peşinde bir sürü kız vardı. Ben ne yapacaktım şimdi. Kendimi de kanıtlamak istiyordum. Kahretsin ne yapacaktım ben??? Kocaman bir ay beni bekliyotdu ve ben buna hazır değildim.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Selam! Bunu okuduğunuz için teşekkür ederim. İlk başlarda sıkıcı gelebilir ama emin olun sonrası çok çok çok çok çok güzel olacak... Her hafta yeni bölümünü yayınlarımmmmm... Hepinize iyi günlerrrr....

EYLÜL AYAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin