Artık düşüncelerimden sıyrıldım ve ayağa kalktım. Hoca defteri imzalıyordu. Yanına gittim. Kafasını kaldırdı ve bana baktı. " Geldin mi eylül?" dediğinde etrafıma baktım. Gelmemiş gibi bir halim mi vardı acaba? Anlamıyorum ki bu soruyu niye sorarlar? Ben bunları düşünürken arkama birisinin geldiğini hissettim. Arkamı döndüğümde onun ayaz olduğunu gördüm. Bana baktı bi süre. Hoca defteri imzaladıktan sonra ayağa kalktı ve " benimle gelin " dedi. Önden o arkadan biz gittik. Bizi rehberlik odasına götürmüştü. Kendisi oturduktan sonra bize de oturun işareti yaptı. Tek koltuk olduğu için ayazla yan yana oturmuştuk. Hoca" gençler aranızdaki mesele ne bilemem. Ama okulun ilk günlerinden olmuyor bu. Her neyse aranızdakı soruna ortak olmak istemem ama bunu çözmek zorundasınız. Çünkü okulumuzdan istenen ve çok önemli olan bir proje var. Zaten eylül aklımdaydın yanına birini daha almam gerekiyordu. Bu kişi de ayaz. Doğrusunu söylemek gerekirse o soruyu çözüş yöntemini beğendim. O soruyu öyle çözmek zeka ister ve benim zeki insanlara ihtiyacım var." Dedikten sonra ayaz biraz kibirlenmişti. Hemen kendini belli eden bir tavır takındı ve omuzlarını dikleştirdi. Sonra hoca devam etti " şimdi projemizden bahsedelim. Siz bu projeyi beraber yapacaksınız. Ama bu projeyle okulda ilgilenilmeyecek çıkışlarda buluşun. Ben ailelerinizle konuşacam. Eğer bu projede başarılı olursanız çok güzel sonuçları olacak. Neyse siz aranızdaki problemi çözün. Benim grubumda birlik olmalı. Yarın okul çıkışında buluşalım detaylandıralım bu projeyi" dedikten sonra zil çaldı. " hadi bakalım şimdi sınıflarınıza" demesiyle bizim ayağa kalkmamız bir oldu. Sınıfa beraber girdik ama hiç konuşmadık. O gün boyunca zaten hiç konuşmadık. Eve geldiğimde kendimi yorgun hissettim ve direkt yatağa attım kendimi.
Gözlerimi açtığımda her yer karanlıktı. Ayağa kalktım gözlerimi ovuşturarak masama doģru gittim. Telefonumu elime eldım ve saate baktım. Saat gece üçtü. Uyanmıştım artık uyku tutmazdı. Üstüme şalımı ve telefonumu aldım balkona çıktım. Kulaklığımı taktım. Hava soğuktu. Ama bana işlemiyordu. Sebebini bilmiyordum ama bu üzgün olduģumun göstergesiydi. Aklımda iddea ve proje vardı. Ben ne yapacaktım. Arafta kalmıştım. Kalbim yapmamamı söylüyorken mantığım yapmamı söylüyordu. Ama artık akışına bırakacaktım. Ne olursa olsun artık derken üşüdüğümü hissettim ve içeri girdim. ' Boşver eylül kafana takmaya değmez' diye düşündüm ve umursamaz bir tavırla televizyonu açtım. Kanalları tararken çok güzel bir aşk filmine denk geldim ve izlemeye başladım. Ne tür manyak olduğumu hâlâ anlamamıştım. Gecenin üçünde kalkmiş aşk filmi izliyordum. İşte buda benim farkımdı.
Sabah annemin " eylül hadi kalk. Niye burada yattın kızım" deyişiyle uyandım. Gözlerimi ovuşturdum ve etrafıma baktım. Salonda uyumuşum televizyon da açık. " kahretsin filmin sonunu izleyemedim uyuya kalmışım" derken yüzümü buruşturdum. Annem bana nutuk çekerken tekrar yattım. Çok uykum vardı. Ama annem uyumama izin vermemişti. " hadi kalk eylül uyumayı gece yapacaktın. Şimdi okula gideceksin" diyerek beni tekrar kaldırdı. Uykulu bir şekilde hazırlandım. Okula gittiğimde hâlâ uykum vardı. Yerime oturdurduğumda kafamı sıraya koydum ve uyumaya başladım. Ama tabi benim rahatım illaki bozulacak yoksa herkes işsiz kalır demi. O güzel uykumu ayaz paşa bozmuştu. " by ukala hâlâ uyuyyor musun sen? sen e kadar uykucu bi kızsın böyle. Kalk hadi ders başlayacak." Deyince ona burdan bir tane çakmak istedim ama tabi edebimi bozmadım. " ayaz benimle uğraşmaktan da bana karışmaktan da vazgeç artık. Ben yoruldum sana laf yetiştirmekten. Beni rahat bırak" dedikten sonra ayaz gülümseedi ve " istesende benden kurtulamazsın sen" dedi. Çok imâlı konuşmuştu ama anlamamıştım. Ayaz yanımdan gittiğinde etrafıma baktım. Damla ile hüseyin bir köşede konuşuyorlardı. Hani bu kız hüseyini süründürecekti. Ah bu aşıklar ne anlarlar ki küsüp barışmaktan. Hocanın içeri girişiyle damla benim yanıma geldi. " kanka sana anlatacağım o kadar şey var ki" diye heyecanlı heyecanlı bir şekilde söyleyivermişti. Durdum ve " kanka anlatacaklarını anlamak zor değil" diyerek hüseyini gösterdiğimde damla bana bakıp gülümsedi. Ders bittikten sonra benim uykumu aymak için damlayla cam kenarına gittik. Konuşurken dışarıdan ukala sesi geldi. Ben " yok artık tüm okulun önünde mi?" Diye damlaya sorduğumda damla dışarı bakıyordu. Sinirlenmiştim. Nasıl böyle bir sey yapardı. Hemen damlayı ittim ve bağırmaya başladım " akilsiz şey bana ukala diyene bak kendisi çok akıllı mükemmel bir insan ya" dediğimde damla bana " yapma kanka" diyerek içeri çekti beni. Sonra ise ayazin sesi grldi " sen de gerçekten ukalasın. Disaridan ukala diye ses geliyo hemen sen atliyon" dediğinde hâlâ olayin şokunu atlatamadan dışarı baktım. Hekes bana bakiyordu. Meğer o ses ayaz değilmiş ve ukala lafı da bana değilmiş. Bunu anladığımda kızarmaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL AYAZI
RomanceBazen hayatımız heyecanıyla, tutkusuyla ve korkusuyla bir film sahnesini andırır. Gerçek hayatta olabilir ama olmamış ... İşte Eylül'ün hayatı da tüm heyecanıyla tıpkı bir film sahnesi... Eylül 17 yaşında çok iyi bir lisede okuyan başarılı bir öğr...