3.bölüm

270 30 5
                                    

Arkadaşlar konuya başalmadan önce şunu belirtmeliyim.Birazdaha emeye saygı bekliyorum insan emeyinin karşılığını görmeyin ce üzülüyor .Anladığınizi umuyorum.
TEŞEKKÜRLER....

*******************

Çimen yeşili iri gözleri ve bu gözleri çevreleyen uzun siyah kirpikleriyle pamuk gibi beyaz teniyle kırmızı dolgun dudaklarıyla insanin aklını başından almaya yeticek güzeliğe sahipti .

Ben bu güzelliğe dalmışken o silahını ateşledi ve attığı şeyden memnun olmamış olmalıki dudağı şekeri elinden alınmış küçük bir kız gibi büzdü .

Okadar tatlı gözüküyorki bakışlarımı ondan alamıyorum . Tam neden istediğine denk getiremediğini söyliycekken o çimen yeşili gözlerini bana dikti sanki dünya dönmez oldu polugondaki silah sesleri sustu bütün evrende sadece ben o ve onun çimen yeşili gözleri vardı ben böyle aklımın uçup gıtmiş bir halde ona bakarken o kırmızı dudaklardan gelen ve bu duru güzelliğin yanında sert bir ses beni kendime getirdi.

''Bir sorunmu var ''

Bunu söylerken çimen yeşili gözleri duru güzelliğin yanında öfke kırıntıları vardı niye kızmıstıki şimdi .Bunu düsunürken kendimi ona çekilmiş gibi yanında buldum ve bir cevap vermem lazımdı ve azönce ona söylemek istediğim ama çimen yeşili gözlerinde kaybolunca unuttuğum şey aklıma geldi.

''Nefesini tutman lazım nefes alınca elin titrer ve atığın hedefine ulaşmaz ''

Bana önce anlamamış gözlerle baktı arďından dudağı alayla kıvrıldı neden gülüyordu böyle ilk defa kendimi savun masız hissediyordum hemde bir kız yüzünden benki dünyanın en pislik en açımasız en kalleş adamlarının arasındayken bile böyle hissetmiyordum bir mit ajanı olarak daima konturolü olmak lazımdi hatta duy gusuz .

Ama bu kız benim dengelerimle oynu yor .

Hayır Murat hayır saçmalama kendine gel ben kendime gelmeye çalışırken onun gerçekleri su yüzüne vuran sesiyle bölündü.

''O yüzdenmi gözlerini üzerime düsurdünüz ''

Bu doğru olabilirdi hatta doğruyduda ama kimse benimle böyle konuşamazdı sen bile tatlı kız sende konusamazsın bende aynı onun gibi ona alayı bir bakış attım ve ''Çok değişik'' ben bunu söyleyip arkamı donup kendi hedef tahtamın önüne geldim meraklı gözlerle bana bakıyordu sanki benim umrumda değilmiş gibi davranmak benim uzmanlık alanımdı ve onun içine düşürdüğum merak kurdunun onun içini kemirmeye başlamıştı bunun farkındaydım ama gelip yanıma soru sormasi lazımdı derken yanıma geldi ve

''Neyin çok değişik olduğunu sora bilirmiyim''

Gülmeye başladım busefer sinirle '' Ne gülüyorsunuz ''

Ben hedefime ulaşmıştım son noktayı koymak için ''Bunu sormak içinmi gözlerini üzerime düsürdün''

Bana ağzıni açik unutucak kadar şaşkın gözlerle bakarken ben elimi uzatıp cenesinden hafifçe tutarak ağzını kapatmasını sağladığımda irkilerek geriye çekildi çimen yeşili gözleri ben hariç her yere bakıyordu sanki bana bakmamaya yemin etmiş gibiydi. Yanakları kızarmıştı ne yani utanmışmiydı bu haliyle okadar güzeldiki nasıl küçük bir temasla bukadar kızara bilirdi.Ben busekilde onu seyrederken müdürün sesiyle o yöne döndüm

''Rüveyda kızım deden seni dışarda bekliyor''

Sanki kaçıcak delik bulmuş gibi hızla giderken bir anda birşey unutmuş gibi durdu ve bize doğru gelmeye başladı ben birşey unuttu tabi beni öpmeyi unuttu diye düşünüp gülerken o.

''Teşekkürederim Necip amca sizinle tanıştıgima çok sevindim''diyerek elindeki silahı müdüre verdi .

''Bende kızım babana selamlar ''deyince yeşil gözler arkasını dönüüüüüp gitti.

Ben ardından bakarken müdür '' Maşallah Rüveydaya kendini çok güzel yetistirmiş ''

O bunları söylerken ben sanki bu ad beni hayat sifremmiş gibi tekrarlıyordum Rüveyda Rüveyda Rüveydam birdaka ben ne diyorum murat kendine gel ben bunları düsunmeyi bırakıp gözlerimi onun az önce çıktığı kapıdan çekip müdüre baktıgımda o iğmalı bakışla karşılaştım ve şimdi uzuun bir konuşma geliyor.....

Şimdilik bukadar üst üste üç bölüm yayınladım umarım beyenirsiniz ve bunu belli edersiniz:)

Sevdalar sözde kaldıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin