*1*

58 21 22
                                    

Selammm^^Herkes buraya başlama tarihi atsın bakalımm.Iyi okumalarrr



Mutlu ol
Uçurumda Bağır
Ağla
Sev
Eğlen ve

İnsan ol!

Son maddeye uzun uzun bakıp bir kez daha tekrar ettim.
Insan ol!
Sonra bir kez daha, Insan ol, insan ol, insan ol...

Bir çok kez bu iki kelimeyi tekrar ettim.Insan olucaktım.Sonuçları ne olursa olsun olucaktım...


-Ven aquí(Buraya gel)
-Nunca haré esto(Bunu asla yapmayacağım)
-No recuerdo haberte preguntado, señorita(Sana sorduğumu hatırlamıyorum küçük hanim)
-Como puedes hacer eso?(Nasıl yaparsın?)
-Es demasiado tarde para que te quejes, estoy esperando en la puerta(Şikayet etmen için çok geç kapıda bekliyorum)

Kapıyı suratıma çarpıp odamdan çıktı. Artık yalnızdım.Sadece 10 dakika için olsa da yalnızdım. Liya'nın gelmesini beklemekten başka çarem yoktu.


-Acele et Liyan
-Annenin bu kadar acımasız olmasına inanamıyorum.

Bozuk aksanı ile söylene söylene pencereden atladığı zaman gülmeden edemedim.Liyan benim tek dostumdu. Bugüne kadar başımıza almadığımız bela kalmamıştı. Tam da şuan yaptığımız gibi.

Sonunda yönetim binasının önüne geldiğimizde ellerimi dizime koyup soluklanmaya başladım.

Hâlen daha tereddütlü olmama rağmen Liyanın kararlı duruşu bana güç veriyordu.Yapacaktık.Bugün yakalansak bile o ilacı alacaktık. Yıllardır hayalini kurduğum şey bir kaç saat sonra gerçek olacaktı.

-Hadi artık içeri girelim, fazla zamanımız yok.

-Liyan eminsin demi?

-Hiç olmadığım kadar.Sen?

Gözlerim tekrar yönetim binasını buldu.Gercekten istiyor muydum? Yaptığımız çok büyük bir suçtu ama ne olursa olsun yapacaktım.Yarın gözümü insan olarak açacaktım.

Gözümü binadan ayırmadan kafamı salladım.

-Güzel

Liyanın da onaylaması ile emin adımlarla binaya doğru yürümeye başladık.

Gerçekten bu kadar soğukkanlı olmayı nasıl beceriyor? Ben şuan heyecandan düşüp bayılabilirim.

-Hadi ama mavi rahatla biraz

Kafamı kaldırıp Liyan'a baktım. Sımsıcak bir gülümseme bahşetmişti yüzüne.Derin bir nefes alıp gülümsedim.

-Hadi yapalım şu işi

Liyan eserinden gurur duyan bir ifade ile karışımların olduğu odanın kapısını açtı.

-Sen sağ ben sol

Kafamı sallayıp hemen sağdaki raflara yöneldim.Binlerce karışım vardı. Fakat en önemli olanı tabikide öylece meydana bırakacak halleri yoktu.

Raflara teker teker baktıktan sonra aradığım karışımı bulamayıp Liyan'a döndüm. Onun da benden bi farkı yoktu.Kollarını iki yana açıp başını olumsuz anlamda salladığında tek umudumuzun yasaklı bölge olduğunu anladım.

-Yo yo yo oraya asla giremeyiz mavi çıkar onu aklından.

Gözlerimi yasaklı bölgeden ayırmadan konuşmaya başladım.

-Buraya kadar geldik Liyan vazgeçemeyiz.

Omzumun altından Liyana dönüp devam ettim.

-Var mısın?

Endişeyle karışık bir gülümseme yüzünde peyda olurken içerden sesler gelmeye başladı.

Ikimiz de kafamızı kapıya dönderdiğimiz de kaçacak zamanımız dahi yoktu.

-Abre la puerta!(Kapıyı açın!)
-Sabemos que estás ahí(Orada olduğunuzu biliyoruz)

Gözlerim son kez Liyan'ı bulduğunda ikimiz de bundan sonra olacakları biliyorduk. Çünkü biz yakalanmıştık...

Kısa oldu galiba:'(
Bi dahaki bölüm telafi ederizz
Öpüldünüzzz:D

MAVİ GECE(Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin