Öncelikle herrrrkese merhabaaa.
Nasılsınız?umarım iyisinizdir:) Daha fazla uzatmadan yazmaya geçeyim.
Bu bölümü @yikik1fifi 'ye ithaf ediyorumm.
Iyi okumalarrrrr:))))
.
Ne olursa olsun hayallerinizin peşinden gider misiniz? Önüne ne engel çıkarsa çıksın vazgeçmeyenlerden misiniz?
Eğer öyleyseniz doğru yoldasınız. Ne olursa olsun kim ne derse ne desin asla hayallerinizden vazgeçmeyin. Ben hayallerimin peşinden koşmak uğruna bir cezaya mahkûm bırakıldım. Şu an Dünya'da olmamın sebebi bir cezaya mahkum bırakılmış olmam olsa da Dünya'daydım. Ne şartlar altında olursam olayım yıllardır hayalini kurduğum yerdeydim. Belki de bir gün bir insan olarak da bu sokaklarda gönlümce dolaşabilecektim...
.
Eve geldiğimizde Gece ne kadar göremese de Liyan çoktan bir köşede uyumuştu.
Gece daha fazla bişey sorgulamadan "sen benim yatağımda uyu,benim biraz işim var" diyip evden çıktı. Geldiğinde ona durumu nasıl anlatacağım konusunda hiç bişey düşünmeden ben de uyudum.
Şimdi ise onun odasında kahvaltı yapıyorduk. Açıkçası biz kendi gezegenimizde çok fazla yemek yemezdik.Buradaki yiyecekler de kesinlikle bizimkilerden daha güzeldi. Gece ile nasıl iletişim kurduğumuza gelirsek bana küçük bir not defteri ve kağıt verdi Gece kendini biraz daha bize alıştırana kadar bunları kullanmak çok daha doğru geliyordu.
.
Kahvaltı bitmişti.Şimdi ise Gece'nin aklındaki her bir soruya cevap bulma vaktiydi.
-Evet sanırım artık bazı şeylere açıklık getirme vakti geldi.
Gelmişti. Şimdi söz Gece'deydi.O soracak biz sorduğu her bir soruya cevap verecektik.
-Merak ettiğin bir sürü şey var biliyorum ama önce ben buraya nasıl geldiğimizi anlatayım. Kafandaki taşlar biraz yerine otursun merak ettiğin yerleri sor.
Elimdeki not defterini Gece'ye uzattım. Kafasını salladı ve "Başla" dedi.
Kurul binasına girmemizi, yakalanmamızı, Dünya'ya nasıl geldiğimizi ve tabi cezamızın ne olduğunu anlattım ama o geceyi anlatmadım.
Ruhumun bir başkası tarafından düğümleneceği o yüzden evden kaçtığım geceyi anlatmadım.Bunun zamanı bugün değildi. Onun dışında her şeyi anlattım. Şimdi anlatma sırası Gece'nin di.
"Olaya bak" diyip yine gülmeye başladı.
"Peki sizi neden göremiyorum?"
Bu soruyu tabiki bekliyordum ama ona verebilecek bir cevabım yoktu.Kendimin bile bilmediği cevabı ona nasıl diyebilirdim?
"Bunun cevabını şuan bizde bilmiyoruz, zamanla her şey belli olur"
Yazıp tekrardan not defterini ona verdim. Hâlen daha bazı şeyler kafasında cevaba ulaşamamıştı.Bu soru Cevap burada bitmemişti bunu üçümüz de biliyorduk.
Ortamın havasını dağıtmak için tekrardan not defterini alıp "Ee bize biraz Dünya'yı gezdirmeyecek misin?" yazdım.
Gülümsedi ve ayağa kalktı."Hadi gelin, Dünya'yı olmasa da burayı size gezdiririm" diyip odadan çıktı.
Biraz sonra geri geldiğinde elinde iki tane hırka vardı. Hırkaları bize uzatıp dolaba yöneldi. Kendine de bir tane ceket aldıktan sonra eliyle gelmemizi işaret etti. Bişey demeden peşine takıldık.
Akşam hava oldukça karanlık olduğu için odasını ve evlerini inceleme fırsatım olmamıştı. Oldukça büyük bir evleri olmasına rağmen boğuk ve sessiz bir havası vardı. Ailesi nerede acaba diye düşünmeden edemedim.
Tekrardan sahile geldiğimizde dün oturduğu banka tekrardan yerleşti. Başını denizden ayırmadan "Hadi gelin" diyip küçük bez çantadan bişeyler çıkarmaya başladı.
Yanına gittiğimizde bu sefer yere oturmak yerine yanına oturdum.Bankın küçük olması kolumun koluna değmesine neden olurken durumu farketmiş olacak ki bi kaç saniye koluna baktıktan sonra gülümsedi ve bakışları tekrar yüzüme çıktı.
Bez çantadan çıkardığı yiyecekleri bize uzatarak kendi de elindeki yiyecekten küçük bir ısırık aldı.
Biz de ona uyarak elimizdeki şeyleri yemeye başladığımızda "Nereye gitmek istersiniz?" diye bi soru sormasını beklemiyordum.
Başımı Liyan'a çevirdiğimde gözleri parıldıyordu.
Öyle heyecanlanmıştı ki "Lunapark" diye sesli bir şekilde bağırdığının farkında bile değildi.
Onla da kalmayıp konuşmaya devam etti" Ciudad secreta'da biraz araştırmıştım çok güzel bir yere benziyor,oraya gidelim" der demez yaptığının farkına varıp eliyle ağzını kapattı.
Gece'nin tepkisini görmek için tam kafamı döndereceğim sırada bir kahkaha duyuldu.O gülüyor muydu?
"Tamam lunaparka gidelim, ama bi daha bunu insanların arasında yapma, yoksa beni deli sanacaklar" diyip sırıtmaya devam etti.
Verdiği tepki beni rahatlatırken bende gülmeden edemedim. Cesur biriydi bu Gece ve söylemeden edemiycem gerçekten çok güzel gülüyordu.
Onlar yemeğine devam ederken ben sadece Gece'yi izlemekle yetindim. Yüzündeki her bir ayrıntıyı izledim.Ne de güzel biriydi bu Gece?
Tabi bu güzel anı bölen yine kendi oldu.
"Beni ne kadar daha izleyeceksin? Senin yüzünden yemeğimi yiyemiyorum"
Şuan yanaklarımın kızardığına o kadar emindim ki beni görmediğine dua ederek ayağa kalktım ve nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım. Ayak izlerimden kalktığımı anlarlar heralde diye düşünürken Gece tekrardan konuşmaya başladı.
"Nereye gidiyorsun acaba? Kaybolsan bulamıycaz bile."
Gülümsedim ve hiç düşünmeden bende konuşmaya başladım.
"Kaybetme o zaman..."
Eveett bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenirsinizzz.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzeree:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GECE(Ara Verildi)
Teen FictionSon maddeye uzun uzun bakıp bir kez daha tekrar ettim. Insan ol! Sonra bir kez daha, Insan ol, insan ol, insan ol... Bir çok kez bu iki kelimeyi tekrar ettim.Insan olucaktım.Sonuçları ne olursa olsun olucaktım...