8. Bölüm - Fransız Öpücüğü

171 20 70
                                    

Selam gençler. Medya ruh halim. Bu ruh haline tepkim ise ektedir.

Diyeceklerim bu kadar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Diyeceklerim bu kadar. By.

*

"Sana kesinlikle bir alışveriş yapmamız lazım," diye söylendi Steve boş buzdolabını şaşkın gözlerle incelerken.

"Biliyorum sarışın, biliyorum." dedi James ve mutfak tezgahına yaslandı. "Sigaralar sende mi?"

Steve başını iki yana salladı. "Salona baksana, en son orada görmüştüm." James Steve'in önerisi üzerine yaslandığı tezgahtan doğrulup salona ilerledi. Steve kafasını kaşıdı ve boş dolaba acıyan gözlerle son bir bakış attıktan sonra kapağını kapattı.

"James!" diye seslendi salona ilerlerken. Salona girdi. James salonda kanepenin yanında duran sehpadaki sigara paketini almıştı, içinden bir dal sigara çıkarıp dudaklarına götürmüş onu yakıyordu.

"Hadi çıkalım da bir şeyler alalım," dedi Steve.

"Bitmesini beklesek?" diyerek konuştu ağzındaki sigarayla ve işaret etmek için sigarayı dudaklarında oynadı.

"Peki madem..." dedi Steve ve kanepeye kendini attı. James de ilerisine oturdu, sonra Steve'in dizine yattı.

Steve gülümseyerek bir elini James'in göğsüne koydu. James sigarasından bir nefes çekip Steve'in yüzüne üfledi.

"Gıcık," diye homurdandı ve yüzüne gelen dumanı diğer eli ile dağıttı. James kıkırdadı. Sigarayı ona uzattı. Steve sigarayı dudaklarına götürüp bir nefes çekti ve dumanı James'in yüzüne üfledi.

"Gıcık," dedi James ve gülmeye başladı. "Dolaylı yoldan öpüştük farkındasın değil mi?"

"Evet, farkındayım." diyerek güldü ve sigarayı James'e geri verdi. James gözlerini tavana dikerek içmeye başladı.

"Güzel oldu böyle. Sen, ben, bu ev..." dedi James, Steve'e konuşmaktan çok düşünür gibi bir hali vardı. "Kısa bir süreliğine evimi yaşanabilir bir hale getirdin."

"Neden Sam ile beraber kalmıyorsunuz öyleyse?" dedi Steve. Kafasını koltuğun arkasına yasladı ve o da tavanı izlemeye başladı.

"Sam yalnızlığına düşkündür. Çoğu insanın tersine bir ev için bir kişi onun için ideal rakamdır. Aksi takdirde ev ona dar gelir."

"Anlıyorum," diyerek mırıldandı Steve.

"Sen peki..." dedi James, gözlerini tavandan aldı ve Steve'in arkaya attığı yüzünü izlemeye başladı. Görüş alanı çenesinden ibaretti. "Yalnız mı yaşıyorsun?"

'Bir köpeğim var, beraber yaşıyoruz. Buraya gelirken onu Bay Banner'a emanet ettim."

Aralarında bir süre sessizlik oluştu. "Sam nasıl biri? Sen öyle deyince merak ettim."

Notre Dame Kamburu/StuckyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin