576 59 31
                                    

Keyifli okumalar
💛

15.10.2020

Şirket koridorunda yürürken  çalışanların bakışlarını üzerimde hissediyordum. Yanından geçtiğim her kim varsa bana geçmiş olsun dilerken bende eğilip teşekkür etmiştim. Hastaneden dün çıkmış olmama rağmen buradaydım.

Yoongi erkenden çıkıp şirkete gelmişti ve benim evde olduğumu sanıyordu ama evde durmak istemediğim için işe gelmeyi tercih etmiştim. Muhtemelen beni görünce baya bir sitem edecekti.

Olayla alakalı hala bir gelişme yoktu. Polise ifademi verdikten sonra bana çok geçmeden olayın aslını orataya çıkaracaklarını söylemişlerdi. Öyle olmasını umuyordum ama hala bir ses seda yoktu.

Polisler bana intihara kalkışıp kalkışmadığımı sorduklarında kendimi oldukça kötü hissetmiştim ama bunu sormak zorunda olduklarınıda biliyordum.

Cevabım zaten hayırdı. Ne olursa olsun hiçbir zaman intihar düşüncesi aklıma gelmemişti. Bunu bana birinin yaptığı kesindi ve kimin yaptığını çok merak ediyordum. Fakat bir yanımda öğrenmekten korkuyordu.

Bakışlarım yanından geçtiğim her çalışanın üzerinde gezindi. O gün törende bizimle birlikte olan her hangi biri bile bunu yapmış olabilirdi.

Vücuduma baştan aşağı bir titremenin gelmesine engel olmadım. Bunu düşünerek burada bulunmak benim için zordu.

Bir kaç kat yukarı çıktığımda, koridorun hemen ilerisinde karşılaştığım kişi olduğum yerde durmama sebep olmuştu. Yoongi telefonu ile konuşuyordu ve anladığım kadarıyla duyduğu şeyler hoşuna gitmemişti.

Ona doğru ilerlemeye karar verdiğimde ayakkabımın sesinden olsa gerek başını bana doğru çevirdi. Beni görür görmez ise kaşları anında çatılmıştı. Böyle bir tepki vermesini beklediğim için şaşırmamıştım.

Yoongi beklemeden bana doğru ilerlerken bir yandan da telefonun ardındaki kişiye son bir söz söyleyip telefonu kapattı. Yanıma doğru gelince hemen karşımda durmuştu.

"Ne işin var burada?"

Sesi normale kıyasla çok daha soğuk ve kızgın çıkmıştı.

"Evde çok bunaldım." Yaptığım açıklama onu tatmin etmemiş olacak ki bana kızarcasına başını iki yana salladı.

"Hastaneden daha dün çıktın. Sana dinlenmen gerektiğini söyledim Sara."

Benim için endişelendiğinin farkındaydım ama gerçekten evde öylece durmak istememiştim.

"Biliyorum ama aklımı dağıtmam gerek yoongi."

"Başka türlü dağıt o zaman aklını. illa benimle inatlaşman mı gerekiyor?"

Sesi gereğinden fazla yükseldiğinde böyle bir şeyi beklemediğim için şaşkınlıkla donup kaldım. Çok nadir zamanlar dışında sesini bana karşı yükseltmiyordu ve şu an durum böyle olunca garipsemiştim.

Bakışlarımı ondan çekip bana bağırmasına karşılık her hangi bir tepki vermedim. Bunun üzerine Yoongi derin bir iç çekmişti.

"Özür dilerim."

Ve ben daha ne olduğunu anlamadan onu dibimde buldum. Bir kolunu belime sardı, boşta kalan eli ise cenemi bulmuş ve başımı çevirerek ona bakmamı sağlamıştı.

"Özür dilerim bebeğim. Öyle bağırmak istemedim."

Sesi bu kez çok daha nazik çıkmıştı ve bir yandan da endişe doluydu. Derin bir nefes alıp beni rahat bir şekilde sarmasına izin verdim.

𝑺𝒐 𝑭𝒂𝒓 𝑨𝒘𝒂𝒚|𝒀𝒐𝒐𝒏𝒈𝒊✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin