Lindsay neden böyle bir şey yapmıştı bilmiyordum ama o da sarhoştu. İçkinin etkisinde olunca her şeyi yapmak istemeniz gayet doğaldı.
Tom, avına saldıran vahşi bir hayvan gibi Evan'ın üstüne atladı. Şimdi bütün Slytherin Ortak Salonunun dikkatini çekmiştik.
O Evan'ı öldüresiye döverken ağzımdan bir nida koptu ve adeta tüm beyin fonksiyonlarım durdu. Hiçbir şey düşünemiyordum, hiçbir şey yapamıyordum.
Harekete geçmem gerekiyordu. Eğer harekete geçmezsem Evan'ı öldürebilirdi bile.
Ancak yapamadım, orada öylece donakalmıştım.
Evan da kendinde gücü bulunca Tom'a vurmaya başlamıştı. Evan daha kötü durumdaydı fakat Tom'un da artık ondan pek bir farkı kalmamıştı. İkisinin de yüzü kan revan içindeydi.
O sırada Robin ilk hamleyi yapıp Tom'un üstüne atıldı. Tom'u Evan'dan uzaklaştırması biraz uzun sürdü ama en sonunda bunu başardı, "Ne yapıyorsun sen aptal! Onu öldürebilirdin!"
Tom şokla bir Robin'in yüzüne, bir de kendi kanlanmış ellerine baktı. Sonra bağırmaya başladı, "Bu Hawking'in aklından ne geçiyordu bilmiyorum fakat onu da geberteceğim!"
Lindsay kaşlarını çattı, "Bu sadece bir oyundu, Riddle!"
Tom'un kanlı ellerini tuttum ve onu ortak salondan çıkardım. Boş koridorlarda yürürken Slytherin Ortak Salonundan gelen müzik hala yankılanıyordu.
"Onu öldürmeliydim. Onu öldürmeliydim!" diye bağırdığında yerimden sıçradım.
"Lindsay haklı, Riddle! Bu sadece bir oyundu." dedim bir tuvaletin kapısını geçmesi için açarken.
"Oyununuzu sikeyim." diye söylenmeye devam etti.
Ellerini yıkaması için musluğu açtım. Kanlı ve yara bere içindeki parmaklarını bir bir sudan geçirirken konuşmaya devam etti, "Sen, Bethany... Sen de bittin. Seni mahvedeceğim."
Alayla güldüm. "Ne yapacaksın Tanrı aşkına? Sen bana kıyamazsın ki."
Bu sefer gülme sırası ona geçti. "Sen öyle san." diye mırıldandı. Sonra sesini daha da kıstı, "Baş başayken öyle bir kıyarım ki..."
* * *
Partiye geri dönmedik, onun yerine Astronomi Kulesi'ne çıktık ve gecenin karanlığını bir süre izledik. Tom sonunda sakinleşmişti.
İlk konuşan ben oldum, "Tom," diye söze başladım.
"Hm?"
"Sana yalan söyleseydim ne yapardın?"
Tom bir süre düşündü. Sonra konuştu, "Ne yalanı olduğuna bağlı. Eğer iyi niyetli bir yalansa seni affedebilirim."
"Peki ya senden bir şey saklarsam?"
Gözlerini yıldızlardan bana çevirdi, "Bir şey mi saklıyorsun?"
"Hayır. Elbette saklamıyorum." diye inkar ettim.
"Gözlerimin içine bak." dedi ve bana daha da yakınlaştı.
Onun gözlerinin içine dik dik bakmaya başladım fakat içimde bir fırtına vardı, yine çok panik yapmıştım.
Bir süre sonra gülerek gözlerini benden kaçırdı, "Şaka yapıyorum."
Çok geçmeden gözlerim gömleğine kaydı, "Gömleğinde ne ararsan var." diye söylendim.
Tom'un gözleri üstüne indi. "Of," dedi öfkeyle. "Ben şunu hemen değiştirip geleyim mi?"
Gömleğinde kandan tutun içkiye kadar her şey vardı. Başımla onayladım ve Tom yanağımdan bir öpücük alıp ayağa kalktı. Usulca Astronomi Kulesi'nden uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evden Uzakta 爱 Tom Riddle
Fiksi PenggemarGerçeklik değiştirerek Hogwarts'a gelen Bethany, korkunç bir aşk üçgeninin kurbanı olur. Hogwarts başta büyüleyici derecede güzelken işler planlandığı gibi gitmez, Bethany geçmişteki travmalarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Sevgisiz büyümüş bir adam...