Dipteyim dediğin oldumu hiç? Dipteyim.... En sonundayım evrenin, daha ötesi yok bulunduğum deliğin, kendine "iyiyim" demeyi bırak ve kötü olduğunu kabullen, inan bana bazen en iyi çözüm kalbi tuza banmaktır...........
Sonra sağ elini al, sol kolunu tut ve de ki; "ben burdayım ve seni tutuyorum" Yanlız değilsin. Belki inanmayacaksın ama bu satırlarıda sen yazdın. Her şey geçer...... Mutlulukta geçer hüzünde... Bazen mutluluk bile acı çektirebilir kabullen bunu. Herşeye hazırlıklı ol, herşeye, o kadar hazırlıklı ol ki evren bile şaşırsın seni yıktıkça nasıl ayapa kalktığına......- beş gün sonra-
Erika Takato nun ağzından;
Tarih: 18 Aralık 2020 Saat: 09.30 Yer:Park , bu gün ispanya ya gidiyoruz ve tüm takım hazır, Duyduğuma göre ispanya da çoktan kar başlamış, burası soğuk olmasına rağmen güneşliydi bizi alması için otobüsü bekliyorduk o sırada gözlerim Aoto ya ilişti İspanya ya gittiğimiz için sevinmesi gerekirken tam tersi bir ifadeyle bakıyordu dünyaya üstünde siyah uzun bir mot vardı ve siyah kot pantolon giyiyordu cenazeye gidermiş gibi, ben onu izlerken arkamda Reika yı farkettim
Reika: Günaydın
Erika: Günaydın
Reika: bu gün en son ben geldim ha?
Erika: hayır aslında erken geldin Otobüs 10.00 da gelecek heyecandan kimse evde duramamış
O kadar heyecanlıydı ki herkes kimse konuşamıyordu bile , bende sırayla herkesi izlemeye başladım Reika yanımda duruyordu ama gözleri Kota yı izliyordu. Üstüne mor renkli bir mont beyaz kot pantolon giymişti, kulasklarına peluş bir kulaklık takmıştı neden bilmiyorum ama gözüme çok tatlı görünmüştü
Sonra kotaya geçtim sizce ne renk giyiyordu?
"Sarı"
Kota da çaktırmamaya çalışarak Reika yı izliyordu ama pek başarılı olamıyordu
O sırada idil ile Ouzou geldi fırından kuruvasan almışlardı idil, bembeyaz giyinmişti tıpkı bir kar tanesi gibi görünüyordu, Ouzou ise kırmızı siyah giyinmişti boynuna da kırmızı çizgileri olan beyaz bir atkı atmıştı, sonra herkese birer tane kuruvasan dağıttılar
Elimin sıcak bişey tutuyor oluşu içimi ısıtmıştı gözlerim tekrar Aoto ya kaymıştı oda kuruvasandan ısırdı o sa benim gibi kokusuna karşı koyamasmıltı
O sırada Blaze ve Melodi nmin geldiğini gördüm Blaze açık kahverengi giyinmiş ve saçlarını salmıştı çok hoş görünüyodu, Melodi ye gelicek olursak açık mavi bir kaban beyaz pantolon başına bebek mavisi bir süet şapka takmıştı
Blaze: siz ne zamasn geldiniz?
Herkes: 09.00 da
Melodi: niye bu kadar erken geldiniz ki?
Erika: Heyecandan
Melodi:.......... Anladım...........
Saatimi kontrol ettim on dakika kalmıştı İspanya ya gitmek benim hayalimdi ve hayallerimle aramda on dakika kalmıştı. Ben bu kadar heyecanlıyken Aoto nun bu kadar suskun olmasına anlam veremiyordum tam yanına gidecektim ki ilerde otobüsün sesini duydum yaklaşık beş dakika sonra sahanın önünde olurdu, otobüs geldfiğinde herkes bavullarını arabaya yerleştirdi ve yola çıktık.
Cam kenrına geçtim , Kulağına kulaklığımı takıp müziği katlanabileceğim en yüksek şekilde açtım neden bilmiyorum ama kimseyle konuşmak istemiyordum , camdan dıları baktım, deniz bir çarşaf gibi serilmiş ve istifini bozmuyordu, aralara sararmış yapraklı ağaçlar serpiştirlmişti şöyle bir baktım etrafa ve kendime, "geri dönerken bakış açın farklı olucak , bu yüzden şimdi gördüklerin sana farklı görünücek Erika" dedim kendime , ve gördüğüm herşeye veda etmeye başladım elveda ağaçlar, elveda deniz, elveda eflatun renkli çiçekler, elveda çilekeş kaldırım taşları, elveda elveda yıldızlar gibi yanıp sönen sokak lambası, elveda içine okyanusu sığdıran deniz kabukları , elveda doya doya yaşadığım Japonya.......