sevgili okurlarım; hiç aşık oldunuz mu?... ben daha tadamadım
Sizce aşk nedir peki?.... nasıl bir duygudur?.... Aşkın rengi nedir sizce?....
Bence Opal.....
Opal, tüm renklerin parlak halidir... aşk belirsizdir yani... bazen sevginin rengi pembe, bazen huzurun rengi mavi, bazen tutkunun rengi kırmızı ,bazen samimiyetin rengi sarı...
bazen siyah bile olabilir... karanlığın rengi siyah...
peki siz?... bir renk olsaydınız ne renk olurdunuz?
ben beyaz olmak isterdim... beyaz...
umudun rengi beyaz...
Tekrardan merhabalar, özlediniz mi beni? gerçi üç günde özlemezsiniz diye düşünüyorum.... olsun ben sizi özledim...
başlığı görünce heycanlanan lokumlarım, hadi bakim tahminlerinizi alalım ama hiç sıradan şeyler yazmayın çünkü çok sıradışı şeyler olabilir ; )
Blaze den Başlayalım mı o zaman ?
sabahın altısında ayaktaydım neden inananın bende bilmiyorum... sadece uyumak istememiştim...
merdivenlere yöneldim ve aşağı indim tabi ki kimse yoktu sabahın altısında kim ayakta olabilirdi ki?
anlık bir kararla bahçeye çıkmaya karar verdim... bahçe boştu ,sadece... çam ağacının altında yüzünü seçemediğim biri... orda öylece oturuyordu neden bende bilmiyorum ama öğrenmek istiyorum...
tam yanına gidecektim ki kadraja Reika girdi
Reika: Günaydın
Blaze: Günaydın
Reika: Erkencisin bu sabah😊
Blaze: bende senin için aynı şeyi söyleyecektim
Reika: ah hayır ben her gün bu saatte kalkarım zaten
Blaze: neden? zor olmuyor mu?
Reika: hayır hayır bir süre sonra insan alışıyor normalde kitap okurum kahve almaya inmiştim, sende istermisin
Olur anlamında başımı salladım, birlikte kantine giderken aklım hala ondaydı kar sertçe yağıyordu yüzünü seçemiyordum ama aklım oradaydı, kim? neden? bu saatte? bu soğukta?... akılımdaki tek şey buydu şu an öyle dalıp gitmiştim bana seslenen Reika yı bile zor duymuştum
Reika: BLAZE!!!
Blaze: h-ha? efendim
Reika: iyimisin?
Blaze: iyiyim iyiyim eee şimdi ne yapalım?
Reika: bilmem ne yapmak istersin?
*o sırada Nathali gelir*
Reika: günaydın Nathali 😊
Nathali: günaydın eee şey Aoto yu gördünüz mü hiçbir yerde bulamadım da
Reika: her yere baktın mı?
Nathali: evet yok
Blaze: ne yapalım diğerlerine haber verelim mi?
Reika: ortalığı telaşa vermeyelim hem Kota ya, ''Aoto yok'' dediğimizde deliye döner zaten... tamam Otel dört katlı. Blaze, sen bu kata bide bahçeye bak. İki ve üçüncü katlar benim, Nathali sende dördüncü kata ve terasa bak
ilk zemin katı aradım, hayır yoktu, sonra bahçedeki adam aklıma geldi, belki de aklıma takılan şey sıradışı birşey değildi belki de o sadece Aoto idi kapı dan dışarı çıktım ve çam ağacının altına doğru bir adım attım, bir adım daha ve bir adım daha...
