Çok gecikti farkındayım özür diliyorum hepinizden tek tek. Beni affediiin.
Yorumlarınız beni çok mutlu ediyor onun için yorum atmayı unutmayın :)
Hepinizi çok seviyorum ❤❤
Vote ve yorumlarinizi eksik etmeyin :)
İyi okumalar :)'Zehra Çakır'
Benim mükemmel (!) Annem...
Acaba ne için aramıştı? Ne için olacak yine param bitti mi diye soracaktı? Arada sorduğu bir soruydu. Kredi kartı da vardı ama arada insaflik edip nakit para da gönderiyorlardı.
Bazen... Beş altı aya bir....
Ya başka bişey için arıyorsa? Tabi ya niye arayacak bu evi aldığımı öğrenmiştir hesap soracaktır. Tek derdi hesaplar sormak zaten.
"Kahve aç artık şu telefonunu."
Dorukun söylenmesiyle bir anda yerimden sıçradım.
"Şey pardon. Açayım ben telefonu."
"Kahve sen iyi misin?"
"E-evet."
Dorugun birşeyler söylemesini istemediğimden hemen telefonu açtım.
'Alo'
'Rüya kartdan o kadar parayı neden çektin? Madem çektin bi haber ver!'
'Sana da merhaba anne. '
'Rüya bırak şimdi merhabayi falan cevap ver sorularima. '
'Ev aldım Istanbuldan. Eğer söyleyecek birşeyin yoksa kapatabilir miyim artık?. '
'Tamam bir daha haber ver bişey aldığında. '
Ve telefonun kapanma sesi. Görüşürüz bile yok... insan nezaketen de olsa görüşürüz der. Tamam benimle görüşmek istemiyorsun ama öylesine söyle bari.
Ben hala anne - baba diye hitap ediyorum o insanlara. Sanki beni çok sahiplenmisler gibi.
"Güzel kızım kötü birşey mi oldu. "
Neden gidip içerde konusmadiysam sanki. Bir de açıklama yapmak zorunda kalıyorum.
"Yo-yok. Her zaman ki konuşmalar dedecim. "
En iyisi geçiştirmek. Başka türlü açıklayamam bunu. Hem Ahmet dede biliyordur ama Doruk'un da öğrenip bana acimasini istemiyorum.
"Rüy-.......Pardon güzel kızım. Benim bu telefona bakmam lazım. Sonra konuşacağız bu konuyu. Doruk beni yukarı çıkarır mısın? "
"Tabi dede."
Ahmet dede ve Doruk yukarı çıktıktan sonra bende rahat bi nefes aldım. Allahtan biri aradı da konu kapandı. O arayandan Allah razı olsun. Yoksa beni iyi bir sorgu bekliyordu.
Arayan kişi veya konu önemli olmalı ki Ahmet dede yukarıda konuşmayı seçti.Merdivenlerden hızlı bir şekilde Doruk indi. Hemen yanıma oturdu ve bana döndü.
"Rüya kötü birşey mi var?"
"Yok ne olabilir ki?"
"Bana yalan söyleme. Ailenle sorunların mı var?"
"Seni ilgilendirmez. İşine bak sen."
Hemen sinirle kalkıp masadaki beyaz tabakları toplamaya başladım. Doruk'un birşey demesine fırsat vermeden topladığım tabakları lavabonun önüne koydum.
Şuna bak ya sanki sevgilim sanki arkadaşım. Sanane olum benim problemlerimden Sanane. Oha şuan durumum sanane benim boyumdan sanaaneee diyen Bu tarz benimdeki Ayşegül e döndü. Ne diyorum ben ya iyice gariplestim. Masayı falan toplayayım da yatayim en iyisi.
Hemen masaya yöneldim. Doruk da şaşkın şaşkın bana bakti. Onu umursamadan masadaki bardak ve tencereleri tek tek tezgaha taşıdım. Bulasiklari hemen makineye dizdikten sonra masayı da sildim. Masayı silerken hala oturan Doruk'a kısa bir bakış attığımda şaşkın bir şekilde oturmaya devam ettiğini fark ettim. Tabi o kadar hızlı yaptım ki bu işleri şaşırması normal. Sinirli olduğumda daha hızlı işler yaptığım doğrudur.( havalı emojii)
Mutfağı da bir kat düzelttikden sonra bi oh çekerek sandalyelerden birine oturdum.
"Ne!?"
"Yok bişey kahve. "
"O zaman neden öyle bakıyorsun? "
"Nasıl bakıyorum? Etkileyici?"
Otkoloyoco? Bi de soruyo yaa. Evet etkileyici olabilirsin ama şimdi asla. Tamam birazcık ama çok az valla bak.
"Hayır. Öküzün trene baktığı gibi."
Ben vurdum gol olduuu. Yine ben yaa.
"Her neyse ben seninle konusmayacagim. Sonuçta ben kimim ki zaten. Sevgilin mi arkadaşın mı? " bi de dalga geçerek söylüyor. Ben onları sesli soylememistim ki?yoksa söyledim mi? Yoo söylemedim. Yani inşallah soylememisimdir.
"Ne diyorsun ya?" En iyisi bilmemezlikten gelmek.
"Sinirliyken sesli düşünüyorsun. Dikkat et kahve." Arkasına bakmadan çıktı gitti mutfaktan. Hem dursa ne diyecektim ki? Demin vurdu gol oldu demiştim ya o ofsaytmis. Asıl gol şimdi geldi. Hem de doksandan.
Doruk havalı da bir çıkış yaptı. Ben yapsam onu yolda bir yerde düşer ölürdüm herhalde.~
Birkaç günün yorgunluğuyla beraber hemen uyumustum. Sabah kalktığımda bir duş alıp aşağı indim. Mutfağa yoneldigim de dış kapının sesini duydum. Kafamı oraya çevirdim. Doruk üzerindeki lacivert eşofman ile dışarıdan gelmişti. Sanırım koşuya çıkmıştı. Elindede posetler vardı. Onları bana uzattı. Elinden aldığımda hemen içine baktım. Sıcacık ve bol susamli simit vardı. Öküz arada işe yarıyordu. Hemen simitleri alıp mutfağa gittim. Kahvaltıyi hazırladıktan sonra yukarı Ahmet dedeyi ve Doruğu çağırmaya gittim. Dün mutfak olayından sonra Doruk ile hiç karşılaşmamıştık. Gerçi ben hemen odama çıkmıştım orası ayrı bir mevzu.
Ahmet Dedenin odasına girmeden önce Doruğu n odasına yöneldim. İlk başta onu çağırmak daha mantikliydi. Kapıyı tikladim. İçerden gel diye seslenince hemen içeri girdim.
Girmez olaydim. Çığlık atarak arkamı dönmek zorunda kaldım. Deli midir nedir? Üstünü giymemiş dikiliyor öyle ayakta.
"Ne bagriyorsun be?"
"Asıl sen niye çıplak geziyorsun?"
"Burası benim odam."
"Kapıyı caldigimda niye müsait değilim demedin?"
"Çünkü musaittim."
"Çok komik."
"Tamam dön giyindim."
Doruğa döndüm. Islak saçlarından da anladığım kadarıyla banyodan çıkmıştı. Burnuma gelen o vanilya kokusunu farkettirmeden içime çektim. Bana cevap bekler gibi bakmaya başladı.
"Şey ben kahvaltıya çağırmak için geldim."
"Tamam dedemi alıp gelirim sen in."
Doruğu duymazdan gelip hemen Ahmet dedenin odasına yöneldim. Kapıyı çalıp içeri girdim. Ahmet dede elindeki eski bir kitaba bakıyordu.
"Dedecim hadi kahvaltıya. " Ahmet dede elindeki kitabı komidinin üstüne koyarak ayaklandı. Bende hemen gidip sağ koluna girdim. Arkamdan gelmiş olan Doruk ise sol koluna girdi. -Sanki baska şansı var. Sağ koluna birlikte girecek değiliz ya. Töbeee.- Odadan çıkıp hemen merdivenleri indik. Mutfağa girip Ahmet dedeyi baştaki sandalyeye oturttuk. Bende hemen çayları doldurdum. Ahmet dedenin caprazindaki sandalyeye oturup ağzıma bir peynir attım.
"Dedecim bugün senin odana eşya bakmaya gideceğiz. "
"Rüya kızım siz Doruk ile gidin. Benim ayaklar bugün de pek tutmuyor."
"Ama eşyaları senin istediğin gibi alacaktık. "
"Ben eşyaları seçtim. Ona benzer birşeyler alırsınız. "
"Nasıl seçtin? "
"Dün benden laptopumu istemisti. Ondan seçmiştir. " Kahvaltıya başladığımızdan beri ilk defa lafa karıştı Doruk.
"Evet öyle yaptım. Masaustune atmıştım resimlerini onlara benzer birşeyler alırsınız. "
"Tamam dedecim sen nasıl istersen."
Ahmet dede arka cebinden cüzdanını çıkardı. İçinden sarı bir kart çıkarıp bana uzattı.
"Bu arada al bu kartı bundan ödeyeceksiniz. İtiraz istemiyorum. "
"Olmaz dede. Rüya alma sakın. Ben ödeyeceğim."
"Almayacağım zaten çünkü ben ödeyeceğim. "
"Hayır çocuklar kimse ödemeyecek. Ben ödeyeceğim. Valla geri dönerim. "
"Ama dede "
"İtiraz yok çocuklar. "~~
Kahvaltıdan sonra hemen hazırlanmak için odama çıktım. Hava güzel olduğundan ve rahat olmak istediğimden spor birşeyler giymekte karar kıldım. Dolaba yerleştirdiğim kıyafetlere baktığımda günlük ve spor bir kot tulum buldum. Içine de beyaz bir tişört giyerek spor ayakkabilarimla da kombinledim. Saçlarımı da açık bıraktım.
Odadan çıkıp Doruk un odasının önüne geldim. Bu sefer içeri girmeyecektim. Kapıyı tikladim.
"Doruk laptopunu ver de bakayım resimlere." Kapı açıldı ve Doruk elinde laptopla geri içeri girdi. Yatağına oturup beni de yanına çağırdı.
Hemen gidip oturdum. Resimleri açıp tek tek incelemeye başladık. Resimleri telefona da attiktan sonra Ahmet dedenin yanına gittik. Birşeye ihtiyacı olup olmadığını sorduk. Eve alinacaklarin listesini de yaptıktan sonra alışverişe gitmek için yola çıktık. Ben kendi arabama yoneldigimde Doruk da kendi arabasına yöneldi.
"Kahve benim arabamla gidicez."
Bak ya emir vermese tamam gidelim derdim ama emir veriyor. Bende de inat var binmem ben o arabaya.
"Hayır benim arabamla gideceğiz. "
"Bir kere de itiraz etmeden kabul et ya."
"Sende emir vermeseydin."
"Tek mesele bu mu yani?"
"Evet!"
"Peki...ihm.. Ruyacim biner misin şu arabaya?"
"Tabi ki Dorukcum. Sen iste yeter ki."
Yüzümdeki siritisla Doruk'un arabasına bindim. Zafer benimdir! De.. Biz daha alışveriş merkezine gitmeden başladık kavgalara. Umarım kazasız belasız atlatiriz bu günü.Vote vermeyi unutmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dedeler Sağolsun!
HumorVasiyet işler gerçekten sinirimi bozmaya başladı... Dedeler neden ölüyor? Madem öldün neden vasiyet yazıyorsun! Ölmeselerdi bunlar olmazdı... Ben dedelerimi geri istiyorum! Banane yaa ayrıca çokta özledim dedelerimi... **** Dedeleri ölen iki genç...