~1~

1.1K 66 3
                                    

Sabah saat 8.30'du, Castiel yeni işlenen cinayetin olay yerine gitmek için hazırlanıyordu. Acele etmesi gerekiyordu çünkü ilk incelemeyi onun yapmasını istemişlerdi. Kahvesini yarıda bırakıp trençkotunu da alarak evden çıktı. 59 model siyah Cadillac Eldorado arabasına atlayarak yola çıktı. Yolda giderken içinden yine o psikopat katil olmaması için dua ediyordu. Dean Winchester şu ana kadar 27 kişiyi öldürmüştü ki bu sadece bilinen sayıydı, daha fazlası bile olabilirdi. Bir insan neden bu kadar öfke ve kin dolu olabilirdi ki? Belki sadece psikolojik rahatsızlığı olduğu için yapıyordu, belki de farklı bir sebepten. İntikam. Bu düşünce ona yine o geceyi hatırlattı. Ailesinin vahşice bir katliamda öldürüldüğü gece. Annesi Jane ve babası Richard avukattı. Jane o zamanlar önemli bir cinayet davasıyla uğraşıyordu. Çok başarılı ve ünlü bir avukattı ve davayı kazandı. Katil ömür boyu hapsi boyladı ama bilmedikleri bir şey vardı o da katilin bir yardımcısının olduğu. Arkadaşının hapsi boylamasını duyan katilin ise aklında tek bir düşünce vardı, o da intikam. Bir gün ailecek bir akşam yemeğinden sonra eve doğru yürürlerken Castiel caddenin karşısına geçip kitapçıya gitmek istedi. Annesi tek başına gidemeyeceğini söylese de Castiel büyüdüğünü söyleyip ısrar edince annesi üstelemedi. Ailesi onu karşı tarafta bekliyorlardı ama yalnız değillerdi. İntikam almak isteyen katil Jane'e göğsünden ateş etti ve o sırada Richard karısını korumaya çalışırken karnına üç mermi sıkıldı. Onlar kan kaybından ölürken katil kaçtı. Castiel ise kitapçının vitrininden her şeyi net olarak izlemiş ve göz yaşlarına boğulmuştu. Ailesine ulaştığında ise iş işten geçmişti. O olay sırasında sadece 12 yaşında olan Castiel reşit olana dek teyzesi Felicia'nın yanına yerleşti. Bu olaydan sonra kendine ne pahasına olursa olsun katili bulup ona hak ettiği dersi vereceğine ve başka kimsenin başına böyle olaylar gelmesin diye çalışacağına dair yemin etti. Kafasını bu korkunç anılardan uzaklaştırmaya çalışırken olay yerine geldiğini farketti ve arabasını park edip sarı şeritlerle kapatılmış mekana doğru yürümeye başladı. Ceset sokağın kuytu bir köşesindeki çöp bidonları dolu iki binanın arasındaki boşluktaydı. Kurban çöp bidonlarının yanında yatıyordu. Castiel eğilip incelemeye başladı. Ölüm onun hayatı dışında hiçbir şeyini alamamıştı. Yaklaşık 20'li yaşlarının ortasında gibi gözüküyordu. Çok güzeldi. Beline kadar inen kızıl saçları ve kocaman yeşil gözleri vardı. Çilleri bile yüzüne güzellik katmıştı. Castiel kızın cebinden bir kütüphane kartı çıkardı. Yazana bakılırsa kızın adı Amy Miller'dı. Göğsünden birçok kere bıçaklanmıştı ve muhtemelen kan kaybından ölmüştü. Ağzının içi tuzla doluydu ve bedenin etrafında sülfür izleri vardı. Castiel'ın korktuğu şey başına gelmişti, katil Dean Winchester'dı. Nedenini bilmeselerde kurbanlarının ağzını tuzla dolduruyor, bazen de vücutlarına pentagram ve benzeri şeyler çiziyordu. Ah, bir de sülfürü unutmayalım. Artık bu ipuçları Dean Winchester'ın imzası haline gelmişti, ne zaman böyle bir ceset bulsalar onun yaptığını anlıyorlardı. Dean Winchester böyle kanıtları etrafta bıraksa bile tam bir profesyoneldi. Şu ana kadar adam hakkında bildiklerini bu değişik kurban öldürüşünden ve ondan kaçan bir kurbanının söylediklerinden öğrenmişlerdi. Adamın kaçmasına nasıl izin verdiğini merak ediyordu Castiel. Büyük ihtimal manyağın tekiydi ve bilerek kaçmasına izin vermişti. Kalan işleri öbür çalışanlara bırakıp yürümeye başladı. Kaçan kurbanın anlattığına göre Dean Winchester yaklaşık olarak 30 yaşlarındaydı. Kısa açık renk kahverengi saçları, yeşil gözleri vardı. Yapılıydı ve güzel görünüşlüydü ki bu da muhtemelen kadınları nasıl tuzağına çektiğinin sebebiydi. Adamın anlattıklarına kıyasla yapılan dijital resime bakılacak olursa gerçekten çok yakışıklı olduğunu itiraf etmeliydi Castiel. Kadın kurbanların hiçbirinde tecavüze ilişkin bir iz yoktu ve büyük ihtimal şimdiki kurbanda da olmayacaktı. Nedense sapık bir seri katil olmadığı için azıcık da olsa mutlu olmuştu Castiel. Lakin kurbanların üzerine çizdiği satanizm benzeri işaretler onu birazcık rahatsız ediyordu. Ayrıca kaçan kurbanın anlattığına göre Dean Winchester birini arıyordu ve ismin C ile başladığına dair bir şeyler hatırlıyordu. İşlediği cinayetlerin yönü ise kuzeye ilerlediğini gösteriyordu. Belki bu da işine yarayabilirdi Castiel'ın. Son bir kez Amy Miller'ın solgun ama bir yandan huzurlu gözüken cesedine baktı ve bu Dean Winchester denen vahşiyi bulacağına dair yemin etti.

~~~
Arkadaşlar bu benim ilk kendi yazdığım hikayem umarım beğenirsiniz. Uzun zamandır Destiel yapmak istiyordum ve yanına bir konu daha koyma niyetindeydim. Biliyorum bu bölüm hiç Destiel konulu bir bölüm olmadı ama eğer beğenirseniz emin olun ki devamında Cas ve Dean karşılaşacak :) Zaten böyle bi konu yapınca daha ilk baştan ikisini birleştirmek çok saçma olurdu. Bakalım Dean ne saklıyor *~* bu arada bu bölümü 3. kere baştan yazışım 2 kere yazmama rağmen Wattpad kaydetmeyince bir de tabletin not kısmına yazdım. Emin olun insan deliriyor shdjk. Sizden ricam eğer beğendiyseniz lütfen vote'ları eksik görmeyin ayrıca bol bol yorum da bekliyorum önerilere de açığım :) neyse ben çok uzattım heyecanıma verin herkese iyi günler ^~^

İntikam (Destiel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin