~2~

782 64 5
                                    

"Sana söyledim onun hakkında sadece bunları biliyorum. Adam tam bir psikopat olabilir ama o kadar profesyonel ki sen bile yakalıyamıyorsun baksana!". Castiel daha fazla Anna'nın üstüne gitmemeye karar verdi. Katil hakkında daha fazla bir şey bilmediğinden emin olmuştu. Yetenekli bir polis olan arkadaşı Anna bile kaçan kurbanın anlattıkları ve katilin siyah ve eski model bir arabaya sahip olması dışında bir şey bilmiyordu. Eh, en azından bu da bir işe yarardı sanırım.
"Teşekkür ederim Anna. Sanırım bu kadar ısrar etmemeliydim."
"Önemli değil Castiel. Yeni bilgiler öğrenir öğrenmez haber vere-" Castiel telefonunun çaldığını duydu. Polis departmanından arkadaşı olan Axel arıyordu.
"Kusura bakma Anna ama açmak zorundayım"
"Sorun değil Cas."
"Cas? Hadi ama Anna adımın kısaltılmasından nefret ettiğimi biliyorsun."
Anna'nın dudakları muzipçe kıvrıldı ve eliyle çalmaya devam eden telefonu gösterdi. Castiel telefonu açtı.
"Axel? Bir sorun mu var?"
"Evet, bir sorunumuz var. Aslında oldukça da garip. Bir cinayet vakamız daha var Castiel. Dean Winchester'dan. Kurbanın üstünde sana yazılmış bir not ile birlikte."
Bi an öylece kaldı. Adımı nerden bilebilir ki? Peşine düştüğümü anlamış olmalı. Ayrıca bana niye not yazsın?
"Castiel orda mısın? Beaumont Caddesi'ndeyiz. Elinden geldiğince hızlı gelmeye çalış."
"Tamam, en fazla 10 dakikaya varırım."
Anna gideceğini anlayınca ayağa kalktı.
"Sanırım yine bir olay var, ha?"
"Evet, kusura bakma Ann gitmek zorundayım."
Vedalaştıktan sonra evden çıkıp Cadillac marka arabasına bindi. Notun ne olduğunu gerçekten merak ediyordu. Peşine düşenlerden biri olduğunu nereden anlamıştı? Gazetelere bile çıkmamıştı ki. Mutlaka uzaktan gözetliyor olmalıydı. Gafil avlanırsa sonucun kötü olacağını biliyordu. Ama içinde bir yerlerde sanki Dean Winchester'ın ona kötü bir şey yapmayacağını biliyor gibiydi. Sanki adamın ona şefkat göstereceğini düşünüyor gibiydi. Sonuçta gözetliyorsa şimdiye kadar saldırırdı değil mi? Belki de uygun zamanı bekliyordu...
Caddeye vardığında etraftaki kalabalığı gördü. İnsanların bu görüntüyü görmek istemelerinin sebebini bir türlü anlayamıyordu. Cesedin yanına gidince yine o alışkın olduğu görüntüyü gördü. Adamın kollarına saçma sapan işaretler çizilmişti ve yaralar bayağı derin gözüküyordu. Eğilip kurbanın ağzını açtı ve tuz birikintisini gördü. Sülfür de her zamanki gibi etraftaydı. Ama ölüm sebebi bunlar değildi. Adamın karnı boydan boya kesilmişti. Bağırsakları etrafa saçılmıştı ve bu görüntü ölülere alışık olan birine bile yüz çevirme etkisi uyandırırken meraklı insanların etrafta dolanıp olan bitene bakmaya çalışmasını bir kez daha anlamadı Castiel. Ve sonra adamın iki bacağında da yazan yazıları gördü. Bıçakla yazılmış yazılar. Yazılar çok küçüktü ve çoğu insan sadece Castiel kelimesini okuyabilirdi çünkü kalan kelimeler Enochian dilinde yazılmıştı. Meleklerin alfabesi. Axel'ın ve kalan diğer çalışanların bu yazılardan birşey anlamadığına emindi ama kendisi bu dili okuyabiliyordu. Bir zamanlar ilgisini çektiği için bu dile bayağı bir merak sarmıştı. Yazan kelimeler şuydu:
Kim olduğunu biliyorum. Hakkımdaki gerçeği öğrenmek istiyorsan bu gece Myers Caddesi'ne gel.

Merhaba arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Bu arada ilham geldikçe yazıyorum o yüzden haftada bir gibi belirli bir süre veremiyeceğim malesef. Ama kafama eserse haftada 2 bölüm bile olabilir *~* okuyan herkese teşekkürler <333

İntikam (Destiel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin