Shingeki no Kyojin¦ Headcanons

Kyojin Lisesi|Okul Gezisi: Bölüm 2

Önceki bölüm: Kyojin lisesinden 11-A Sınıfı öğrencileri, öğretmenleri ile kampa varmak üzerelerdi fakat Öğretmenleri Mike Zacharias ve Levi Ackerman'ın eski tarz bir tuzağa yakalanması çocukları bir tık tedirgin etmişti.

E(S/A): Erkek okuyucu
K(S/A): Kadın Okuyucu
Yeri gelince ne demek olduğunu anlayacaksınız ama merak etmeyin kafanız karışmayacak sadece belli bir ksımda geçiyor.

Uyarılar: Çok bir uyarı yok sadece Eruri shipini sevmiyorsanız bölüm hoşunuza gitmeyebilir, onun dışında eğlenmenize bakın.

"Biz gidiyoruz kampaaaa, hey! "
Bayan Zoe'nin şarkısını sonunda bitirmesi herkesi epey mutlu etmiş gibiydi. Buna en çok da Bay Ackerman sevinmiş gibiydi.

Ağaçlarla çevrili yolun sonu ufak bir açıklığa varmıştı, karşılarında yıkık dökük, ahşap bir kulübe vardı.
"Burası bekçinin yeri olmalı."
Bay Smith önden, kulübeye doğru yürümeye başladı, diğerleri de onu takip etti.
Bay Smith kapıyı tıklattı, ses veren olmadı.
"Merhaba, içeride kimse var mı?"
Bu sefer daha hızlı vurdu kapıya.
"Harika, orman bekçisini de ayılar yemiş."
Jean, ayakkabısındaki taşları çıkarmaya çalışırken söylendi.
"Keşke bizim de yiyecek bir şeyimiz olsa."
Sasha, yere oturup elini yanağına koydu.
"Her söylenenden nasıl yemek fikrini çıkarabiliyorsun anlamıyorum."
Dedi, (S/A).
"Evet, burada kimse yok gibi."
Erwin sınıfa döndü
"Ama bu bizi yolumuzdan alıkoyacak değil, şimdi beni takip edin."
Çocuklar homurdanarak Bay Smith'i takip etmeye başladılar.
Yarım saatlik bir yürüyüşün ardından etrafı ağaçlarla çevrili açık bir alana gelmişlerdi.
"İşte, burası olmalı."
Herkes etrafı incelemeye başladı, aslında o kadar da kötü bir yer değildi. Manzara çok güzel görünüyordu, bir kaç yüz metre ileride bir göl bile vardı.
"İlk önce bir şeyler atıştıralım sonra da çadırları kurmaya başlarız."

Bir şeyler yedikten sonra herkes gruplara ayrılıp çadır kurmaya başlamıştı, daha doğrusu çadır kurmaya çalışıyorlardı. Her grup kurduğu çadırda beraber kalacaktı, gruplar şu şekildeydi: Mikasa, Sasha ve (Eğer kadın ise okuyucu); Reiner, Bertholdt ve Connie; büyük çadırlardan birini, Ymir, Historia ve Hange ve Annie; Mike, Levi ve Erwin; son olarak, diğer büyük çadırı da  Armin, Jean, Eren ve (Eğer erkek ise okuyucu) alacaktı.

Çadırlarını kurmakta biraz zorluk çekiyorlardı. Levi'in el becerisi, Erwin'in hızlı düşünme yetisi ve Mike'in gelişmiş duyuları sayesinde onların çadırı neredeyse bitmişti.
Kızların çadırları da hemen hemen şekil almaya başlamıştı fakat Reiner'ın grubu başta olmak üzere erkeklerin ki pek iyi gitmiyordu.
Eren ve Jean'ın sürekli tartışması yüzünden E(S/A) ile Armin yol almaya çalışsa da olmuyordu.
"Kör musun? Kılavuzda tersten bağlayın diyor!"
"Asıl kör sensin, düz diyor düz."
"Hey, Öfke sorunları olan velet ve at kafalı olan velet, iki dakika susunda çadıra odaklanın yoksa çimnelerin üzerinde kıçınız donmuş halde uyanırsınız."
Diye bağırdı Levi, çadırın son düzeltmelerini yaparken.
"Levi, bir eğitimci olarak çocuklara bu şekilde yaklaşman doğru mu?"
Erwin sordu
"Bana ne yapacağımı söyleme kaş adam."
"Peki."
Eren ve Jean birbirlerine baktılar sonra bir hışımla çadırın iki yanına dağıldılar.
"İşte bitti, son kontrolleri yaptık mı çadırımız hazır."
Hange, çadırın direklerini dikerken eline yapışan toprağı çırptı.
"Eğer ipi yanlış yere bağlamasaydım daha erken bitebilirdi, üzgünüm."
Historia biraz mahçup bir şekilde söyledi.
"Önemli değil, önemli değil. Sonuçta ilk kez çadır yapışınız, olur öyle."
"Bu kadar tatlı olma Historia! Ne dersin bu kamp olayından sonra evlenelim mi?"
Kolunu Historia'nın omzuna attı.
"Bu kaçıncı evlenme teklifindi?"
"Sen işine bak Braun."
Ymir ve Braun birilerine ölümcül bir bakış attılar.
"Hava bir iki saatte kararmaya başlar, bitiremeyenlere yardım edelim."