YANKI | GAY

3

@HerseyGuzel7 ve @s2tuttukmusimdi

aşklarıma 

                                                                                                                                                              Yine hoşgeldiniz.

 İthaf ettiğim canlarım kitabımın ilk okuyucuları ve destekleyicileri onları çok seviorm

 aşklarım bnm <3

- "Gerçekten barı almaya gerek var mıydı Uluğ" dedi elindeki viski bardağıyla gökdelenin cam duvarından bakarken.

- "Sana söyledim Ender, artık yavaş yavaş hayatına girmenin vakti geldi."

- "Hala soruma cevap alamadım." dedi yüzünü pencereden ayırmadan.

- "Sen bana hesap mı soruyorsun Ender? İstersem senin şirketteki payını da alıp kapının önüne koyarım."

Ender, Uluğ'un ne kadar çabuk sinirlenebildiğini ve sinirlendiği zaman ne kadar acımasız olduğunu biliyordu, buna da alışmıştı artık. En yakın arkadaşı olduğu için ve Uluğ'un holdingindeki yüzde on kısımlık hissedarlığı için bunlara katlanıyordu sırf.

- "Tamam unut gitsin, hiç sormamışım say."

- "Anlamıyorsun Ender. Neredeyse bir yıldır bunun için uğraşıyorum ve her şeyi mahvetmekten korkuyorum. Ya planladığım gibi gitmezse? ya bir sorun çıkarsa? her şeyi kaldırırım ama bu olmaz."

- "Bunun için mi kafede buluştuğunuzda ona escort muamelesi yaptın" dedi alaylı sesiyle. 

Uluğ ağzını açtığı anda kapı tıklanma sesi ile bölündü cümlesi.

Boğazını temizleyip tok sesini geri takındı;

- "Gir"

Kapıda platin saçları, mini eteği ve Uluğ'un gözüne sokmak için giydiği dekoltesi ile Şebnem belirdi.

- "Uluğ Bey, Hüseyin Bey geldiler sizinle görüşmek istiyorlar"

- "Al içeri."

Şebnem kafasını olumlu şekilde sallayıp kapıdan dışarı çıktığında, Ender yüzünü çevirip Uluğ'a baktı;

- "Kim bu Hüseyin?"

- "Dün aldığım barın patronu. Çalışanların dosyalarını istemiştim onları getirmiştir."

- "Zaten Yankı'nın her şeyini bilmiyor musun? Neden istedin dosyaları."

- "Yankı'nın birlikte çalıştığı insanlar nasıl sıra onlara bakacağız." diyerek göz kırptı.

Kapı tekrar tıklatıldığında odaya elinde evrak çantasıyla Hüseyin girmişti.

- "Uluğ Bey, istediğiniz gibi getirdim çalışanların dosyalarını" diyerek iç tarafa doğru yürüyüp Uluğun karşısındaki koltuğa oturdu."

Uluğ'un karşısına izin almadan oturan adama kaşları çatıldı ;

- "Kimden izin aldın oturmak için?"

Adam anlamamış bir ifadeyle gözlerini, kucağındaki çantadan ayırıp çatık kaşlı yüze baktı;

- "Nasıl? Anlamadım Uluğ Bey."